Her ça\u011f\u0131n sorunu olan açl\u0131k konusu, günümüzde yeniden birinci plana al\u0131nm\u0131\u015f görünmektedir. Emperyalizmin, insanlar\u0131n maddi ve manevi de\u011ferlerini sömürmesi sonucunda gelinen bu noktada, temel sorun göz ard\u0131 edilerek açl\u0131k konusu öncelikli sorun olarak ve çarp\u0131t\u0131larak insanl\u0131\u011fa empoze edilmektedir. Günümüzdeki sorunun temel sebebi, açl\u0131k konusu de\u011fildir; temel sorun, ülke kaynaklar\u0131n\u0131 adil ve e\u015fit bir \u015fekilde da\u011f\u0131tacak adil bir yönetimin bulunmamas\u0131d\u0131r. Adil bir yönetim ise ancak \u0130slâmi esaslar\u0131n gere\u011fi gibi uyguland\u0131\u011f\u0131 bir ülkede sözkonusu olabilir. Açl\u0131\u011f\u0131n pençesinde k\u0131vranan dünya halklar\u0131, Tevhidi esaslardan uzak olduklar\u0131, \u015firk ve küfür içerisinde bocalad\u0131klar\u0131 için, onurlu bir \u015fekilde haklar\u0131na sahip ç\u0131kmamakta, haklar\u0131n\u0131 ellerinden alan zorbalara zillet içerisinde boyun bükmektedirler. Kur’an, diktatörlere zillet içerisinde boyun e\u011fen insanlar\u0131n örneklerini verir ve bunlar\u0131n o zilletten nas\u0131l kurtulduklar\u0131n\u0131 bildirir. Yüce Allah (cc), Fir’avn’\u0131n zulmüne zillet içerisinde boyun e\u011fen \u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131n durumunu ve o zilletten nas\u0131l kurtulduklar\u0131n\u0131, sonraki toplumlara örnek olmas\u0131 aç\u0131s\u0131ndan, haber veriyor. “Fir’avn, orada büyüklendi, halk\u0131n\u0131 çe\u015fitli gruplara böldü. Onlardan bir zümreyi (\u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131) eziyor, o\u011fullar\u0131n\u0131 kesiyor, kad\u0131nlar\u0131n\u0131 sa\u011f b\u0131rak\u0131yordu. Çünkü o, bozgunculardan idi.” (Kasas,4) “Kavmini küçümsedi, onlar da ona boyun e\u011fdiler. Çünkü onlar yoldan ç\u0131km\u0131\u015f bir kavim idiler.” (Zuhruf, 54) “Andolsun biz, \u0130srail o\u011fullar\u0131n\u0131 o küçültücü azaptan kurtard\u0131k.” (Duhan, 30) “Hor görülüp ezilmekte olan milleti de içini bereketlerle donatt\u0131\u011f\u0131m\u0131z yerin, do\u011fular\u0131na ve bat\u0131lar\u0131na mirasç\u0131 k\u0131ld\u0131k. Rabbinin \u0130srail o\u011fullar\u0131na verdi\u011fi güzel söz, sabretmeleri yüzünden tam yerine geldi. Fir’avn’\u0131n ve kavminin yapageldi\u011fi \u015feyleri ve yükseltmekte olduklar\u0131 saraylar\u0131 da y\u0131kt\u0131k.”(A’raf, 137) Yüce Allah (cc), Hz. Musa (as) vas\u0131tas\u0131yla \u0130srail o\u011fullar\u0131na Tevhidi esaslar\u0131 göndermi\u015f onlar\u0131, içerisinde bulunduklar\u0131 zillet ve meskenetten kurtarm\u0131\u015ft\u0131r. Bu durum, tarihi süreçte sürekli tekrarlanm\u0131\u015f, ezilen insanlar, Tevhidi esaslara sar\u0131larak zillet ve meskenetten kurtulmu\u015flard\u0131r. Yüce Allah (cc), Tevhidi esaslara sar\u0131l\u0131p iman eden kullar\u0131n\u0131 yeryüzünün hâkimleri k\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 vaat etmi\u015ftir. “Allah sizden, inan\u0131p iyi i\u015fler yapanlara vaat etmi\u015ftir: Onlardan öncekileri nas\u0131l hükümran k\u0131ld\u0131ysa, onlar\u0131 da yeryüzünde hükümran k\u0131lacak ve kendileri için seçip be\u011fendi\u011fi dinlerini kendilerine sa\u011flamla\u015ft\u0131racak ve korkular\u0131n\u0131n ard\u0131ndan kendilerini (tam) bir güvene erdirecektir. Bana kulluk edecekler ve bana hiçbir \u015feyi ortak ko\u015fmayacaklar. Ama kim(ler) bundan sonra da nankörlük ederse i\u015fte onlar, fas\u0131klard\u0131r.” (Nur, 55) “Onlar\u0131 yeryüzünde iktidara getirdi\u011fimiz takdirde namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, iyili\u011fi emrederler, kötülükten menederler. Bütün i\u015flerin sonu Allah’a aittir.” (Hac, 41)<\/span><\/em> Geçmi\u015f dönemlerde toplumlar içerisindeki varl\u0131k sahiplerinin yapt\u0131klar\u0131 gasp ve sömürüyü günümüzde emperyalizm ve onu destekleyen ülkeler yapmaktad\u0131rlar. Bugün açl\u0131k sorununun temeline inildi\u011finde kar\u015f\u0131la\u015f\u0131lan durum oldukça dü\u015fündürücüdür. Açl\u0131k sorunu ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelen toplumlar ve insanlar asl\u0131nda yoksul de\u011fil kendilerine ve gelecek nesillerine yetecek yeralt\u0131 ve yerüstü zenginliklere sahiptirler. Ancak onlar\u0131n bu zenginliklerini kendileri de\u011fil emperyalizm ve emperyalizm ad\u0131na yerli i\u015fbirlikçileri kullanmaktad\u0131r. Buna bir iki örnek verilecek olursa: Birincisi<\/span><\/strong>, emperyalizmin, Güney Afrika ve Fildi\u015fi sahillerinin, yeralt\u0131 ve yerüstü zenginliklerini, beyaz adamlar vas\u0131tas\u0131yla y\u0131llarca sömürmü\u015f, oradaki zenginlikleri çalarak Bat\u0131ya aktarm\u0131\u015ft\u0131r. Bunun sonucunda Güney Afrika ve Fildi\u015fi sahillerinin yerli halk\u0131 y\u0131llar boyunca açl\u0131k ve sefalet içerisinde k\u0131vranm\u0131\u015flard\u0131r. Ancak kendi haklar\u0131na sahiplenmeleri ve Beyaz adamlar\u0131 ülkelerinden defetmeleri sonucunda o bölge halklar\u0131 açl\u0131k ve yoksulluktan kurtulabilmi\u015flerdir. \u0130kincisi<\/span><\/strong>, Arap toplumlar\u0131 üzerinde, emperyalizmin deste\u011fiyle, y\u0131llarca terör estirip zorbal\u0131kla hüküm süren diktatörler, ülkelerini talan ederek sömürmü\u015fler, kendileri, atalar\u0131 Fir’avn gibi günden güne zenginle\u015fip semirirlerken halklar\u0131 açl\u0131k ve sefaletin pençesinde k\u0131vranm\u0131\u015flard\u0131r. O halklar\u0131n, kendi haklar\u0131na sahiplenmek üzere f\u0131rt\u0131nalar kopar\u0131p aya\u011fa kalkmalar\u0131 sonucunda o diktatörler ve sömürü düzenleri yerle bir olmu\u015ftur. Üçüncüsü<\/span><\/strong>, bugün Somali’deki açl\u0131k sorunu, yine emperyalizmin sömürü çark\u0131 nedeniyle ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Somali’deki petrol kaynaklar\u0131na çöreklenmek için orada bir iç sava\u015f ç\u0131kartan emperyalist Amerika ve bat\u0131l\u0131 i\u015fbirlikçileri ile Türkiye’deki kuklalar\u0131, bugün oradaki açl\u0131k sorununun ba\u015f sorumlular\u0131d\u0131rlar. Somali’de emperyalizm ve i\u015fbirlikçileri eliyle iktidara oturtulan yönetim, kendi halk\u0131n\u0131n ç\u0131karlar\u0131n\u0131 korumak yerine emperyalizmin ç\u0131karlar\u0131n\u0131 gözetti\u011fi için halk açl\u0131k ve sefaletin pençesinde k\u0131vran\u0131yor. Tarihi süreçte hemen her dönemde, toplumlar üzerinde egemen olan güçler, insanlar\u0131n maddi ve manevi de\u011ferlerini sömürmü\u015fler, onlar\u0131n haklar\u0131n\u0131 gasp etmi\u015fler ve onlar\u0131n yoksulla\u015fmalar\u0131na sebep olmu\u015flard\u0131r. Haklar\u0131 zorbal\u0131kla ellerinden al\u0131nan insanlar, kendi haklar\u0131n\u0131 elde edecek maddi ve fiziki bir güce sahip olamad\u0131klar\u0131 ve sorunun temel kayna\u011f\u0131na inemedikleri için açl\u0131k ve sefalet içerisinde sefil bir hayat sürmü\u015flerdir. Yüce Allah (cc), her dönemde insanlara zillet ve meskenetten kurtulu\u015fun yolunu, gönderdi\u011fi Rasullerin vas\u0131tas\u0131yla göstermi\u015f, o gönderdi\u011fi Tevhidi esaslara sar\u0131lmalar\u0131 halinde kurtulacaklar\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. “…Bir millet kendi durumlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmedikçe Allah onlar\u0131n durumlar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirmez. Allah da bir kavme kötülük istedi mi art\u0131k onu geri çevirecek yoktur. Zaten onlar\u0131n, O’ndan ba\u015fka koruyucular\u0131 da yoktur.” (Rad, 11) “Bu böyledir, çünkü bir millet kendilerinde bulunan(güzel meziyet)i de\u011fi\u015ftirmedikçe Allah onlara verdi\u011fi nimeti de\u011fi\u015ftirmez. Allah i\u015fitendir, bilendir.” (Enfal, 53) Toplumlar\u0131n zillet içerisindeki bir hayattan onurlu bir hayata yükselmeleri, ancak onlar\u0131n, kendilerine sunulan onurlu kurtulu\u015f reçetesini uygulamalar\u0131 ile mümkündür. Bunun için de öncelikle o toplumlar\u0131n, kendilerine kurtulu\u015f yolunu gösteren Tevhidi esaslardan haberdar olmalar\u0131 gerekir. Tevhidi esaslardan insanlar\u0131 haberdar etme görevi de, hiç ku\u015fkusuzdur ki, iman ettiklerini iddia eden kimselerindir. Açl\u0131k sorununun sorumlular\u0131 Bugünkü açl\u0131k ve sefaletin ba\u015f sorumlular\u0131, hiç ku\u015fkusuzdur ki, birinci<\/strong> derecede<\/strong> \u0130slamc\u0131lard\u0131r<\/strong>. Bu kimseler, insanlara Tevhidi esaslar\u0131 ula\u015ft\u0131rmad\u0131klar\u0131 için o insanlar, içerisinde bulunduklar\u0131 zilletten kurtulam\u0131yorlar. “Sizden önceki nesillerden ak\u0131ll\u0131 kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar aras\u0131ndan, ancak kendilerini kurtard\u0131\u011f\u0131m\u0131z pek az ki\u015fi böyle yapt\u0131. Zulmedenler ise kendilerine verilen refah\u0131n pe\u015fine dü\u015füp \u015f\u0131mard\u0131lar ve suç i\u015fleyenler olup ç\u0131kt\u0131lar.” (Hud, 116) \u0130slâm ad\u0131na ortaya ç\u0131km\u0131\u015f baz\u0131 kimseler, yüce Allah yolundan sapt\u0131ran bozguncu be\u015feri sistemlere kar\u015f\u0131 ç\u0131k\u0131p insanlar\u0131 bu konuda uyaracaklar\u0131 yerde bunlardan baz\u0131lar\u0131, bozguncu putperest sistemin izin verdi\u011fi ve \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda \u015firk ve küfür olan vak\u0131f, dernek ve parti tabelalar\u0131 alt\u0131nda, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131p zillet içerisinde günlerini gün etmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Di\u011fer bir kesim ise, Kur’an ayetlerinden bir k\u0131sm\u0131n\u0131 kullanarak, adeta Karl Marks’\u0131n ortaya koydu\u011fu fakirlik edebiyat\u0131 ile Marksist felsefenin tezleri do\u011frultusunda konuyu fakirlik zenginlik çizgisine çekmektedirler. Bu kimseler, Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koyup bozguncu düzenin zulüm ve küfrüne kar\u015f\u0131 ç\u0131kacak yerde, küfür sistemin izin verdi\u011fi alanlarda ve \u0130slâm kar\u015f\u0131t\u0131 televizyon kanallar\u0131nda konuyu, fakirlik edebiyat\u0131 yaparak, zenginlik fakirlik tart\u0131\u015fmas\u0131na indirgemektedirler. Oysa as\u0131l sorunu üreten, insanlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 fakirle\u015ftirip di\u011fer bir k\u0131sm\u0131n\u0131 Karun misali zenginle\u015ftiren, ülkenin maddi de\u011ferlerini adil kullanmayan bozguncu ta\u011futi sistemin ta kendisidir. Bozguncu, putperest sisteme kar\u015f\u0131 dar\u0131 yutmu\u015f kargaya dönen soldan çarkl\u0131 fakirlik edebiyatç\u0131lar\u0131, kendisi ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na en büyük sorun olan ta\u011futi sisteme kar\u015f\u0131 en küçük bir harekette bulunmamakta, Tevhidi anlamda bir tebli\u011f yapmamaktad\u0131rlar. Bunlar\u0131n, Tevhidi esaslar\u0131 bilmedikleri söylenemez; çünkü infak ayetlerini okuyup ara\u015ft\u0131ran kimselerin, o ayetlerin üstünde ya da alt\u0131nda bulunan Tevhid ayetlerini görmemeleri mümkün de\u011fildir. <\/span>Tevhidi esaslar\u0131 gündeme getirmek, elbette büyük bir özveriyi gerektirmektedir. Bu özveriyi göstermeyen kimselerin, Marksist bir söylemle fakirlik zenginlik konusunu i\u015flemeleri bir art niyet de\u011filse bile, hevalar\u0131n\u0131 tatmin etme çabas\u0131d\u0131r. Risalet tarihindeki Tevhid \u015firk mücadelesini görmezden gelen bu kimseler, tevhidin tebli\u011findeki onurlu yolda yürümeye cesaret edemedikleri için konuyu indirgedikleri çizgide bocalay\u0131p durmaktad\u0131rlar. Açl\u0131k ve sefaletin ikinci sorumlular\u0131<\/strong>, ellerinden al\u0131nan haklar\u0131na sahip ç\u0131kmayan, açl\u0131k ve sefaleti kendilerine hayat tarz\u0131 olarak alan kimselerdir. Kur’an, onurlu bir ya\u015fam için mücadele etmeyen ve zilleti bir ya\u015fam tarz\u0131 olarak kabul eden bu kimselerin yerlerinin cehennem oldu\u011funu bildirmektedir. “Nefislerine zulmedenlere, canlar\u0131n\u0131 al\u0131rken melekler: ‘Ne i\u015fte idiniz (dininiz için ne yap\u0131yordunuz)?’ dediler. (Onlar): ‘Biz yeryüzünde aciz dü\u015fürülmü\u015ftük’ dediler. Melekler dediler ki: ‘Allah’\u0131n yeri geni\u015f de\u011fil miydi ki onda göç edeydiniz?’ \u0130\u015fte onlar\u0131n dura\u011f\u0131 cehennemdir, ne kötü bir gidi\u015f yeridir oras\u0131!” (Nisa, 97) Zilleti hayat tarz\u0131 seçen kimseler, onurlu bir duru\u015f ortaya koyup kendilerine zulmeden, kendilerini aç ve sefil b\u0131rakan ta\u011futi sistemlere kar\u015f\u0131 ç\u0131kacaklar\u0131 yerde, üstüne üstlük o zorba sistemleri desteklemekte, onlar\u0131 oylar\u0131 ile ya\u015fatmaktad\u0131rlar. Yüce Allah (cc) bu kimseleri \u015föyle tan\u0131mlamaktad\u0131r. “De ki: ‘Allah kat\u0131nda yeri bundan daha kötü olan\u0131 size söyleyeyim mi? Allah kime lanet ve gazap etmi\u015f, kimlerden maymunlar, domuzlar ve ta\u011futa itaat edenler yapm\u0131\u015fsa, i\u015fte onlar\u0131n yeri daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapm\u0131\u015flard\u0131r.” (Maide, 60) Sorunun üçüncü sorumlular\u0131<\/strong>, maddeyi ilahla\u015ft\u0131r\u0131p de\u011fer yarg\u0131lar\u0131n\u0131 ona göre belirleyen kapitalist \u0130slamc\u0131lard\u0131r<\/strong>. Özellikle \u0130slâm topraklar\u0131nda ya\u015fayan kapitalist \u0130slamc\u0131lar, yüce Allah’\u0131n kendilerin ihsan etti\u011fi zenginlikleri, atalar\u0131 Karun misali kendilerinden bilmi\u015fler, yoksulun yolda kalm\u0131\u015f\u0131n haklar\u0131n\u0131 gasp ederek vermemi\u015flerdir. Her biri Karun’u ceplerinden ç\u0131karacak bir zenginli\u011fe sahip olduklar\u0131 halde yüce Allah’a isyan ederek ve O’nun gönderdi\u011fi ayetleri adeta hiçe sayarak ihtiyaç sahiplerinin haklar\u0131n\u0131 gasp etmi\u015flerdir. Bu durum, yoksul insanlar\u0131n sefalet içerisinde kalmalar\u0131na neden olmu\u015ftur. Yüce Allah (cc), Tevhidi esaslar\u0131 kabul eden insanlardan mutlak anlamda infak etmelerini istemektedir. \u0130nfak edenleri Tevhidi esaslar\u0131 kabul ve tasdik ettiklerini, infak etmeyenlerin ise Tevhidi esaslar\u0131 inkâr ettiklerini bildiren yüce Allah (cc), bu kimseleri \u015fiddetli bir azapla uyarmaktad\u0131r. “Kim de cimrilik eder, kendini müsta\u011fni görürse<\/span><\/span><\/em> ve en güzel(söz)ü de yalanlarsa,<\/em> ona da en zoru kolayla\u015ft\u0131r\u0131r\u0131z.” (Leyl, 8-10) Yüce Allah (cc), hem emirlerini tan\u0131may\u0131p kendisine kar\u015f\u0131 isyan eden, hem de insanlar\u0131n yoksulla\u015fmalar\u0131na neden olan, yoksullar\u0131n haklar\u0131n\u0131 vermeyen kapitalist \u0130slamc\u0131 zenginlerin, gerçekte iman etmediklerini, inatç\u0131 birer zorba olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. Bu kimseler için çok ac\u0131 bir azap vard\u0131r. <\/span>“Hay\u0131r, çünkü o bizim ayetlerimize kar\u015f\u0131 bir inatç\u0131 kesildi.<\/span><\/em> Onu dimdik bir yoku\u015fa sard\u0131raca\u011f\u0131m.” (Müddessir, 16-17) “Beni ve o nimet sahibi yalanlay\u0131c\u0131lar\u0131 yaln\u0131z b\u0131rak ve onlara biraz mühlet ver.<\/span><\/em> Do\u011frusu, bizim yan\u0131m\u0131zda buka\u011f\u0131lar ve cehennem var.<\/em> Bo\u011faz\u0131 t\u0131rmalayan bir yiyecek ve ac\u0131 veren bir azap var.” (Müzzemmil, 11-13) Çal\u0131p ç\u0131rp\u0131larak, insanlar\u0131n hak ve emekleri gasp edilerek elde edilen mal, yaln\u0131zca çukura dü\u015füldü\u011fü zaman de\u011fil, o deh\u015fetli k\u0131yamet gününde ve ac\u0131 azaba girildi\u011finde de sahibine hiçbir fayda sa\u011flamayacakt\u0131r. “Ne mal\u0131, ne de kazand\u0131\u011f\u0131 onu kurtaramad\u0131, o alevli bir ate\u015fe girecektir.” (Mesed, 2-3) Allah yolunda infak edilmeyen, hak sahibi kimselere verilmeyen mal, cehenneme girmeye neden oldu\u011fu gibi, ayn\u0131 zamanda cehennemde de sahibini b\u0131rakmayacak ve orada azab\u0131n\u0131n katlanmas\u0131na neden olacakt\u0131r. “Ey iman edenler, âlimlerden ve ruhbanlardan birço\u011fu, insanlar\u0131n mallar\u0131n\u0131 haks\u0131zl\u0131kla yerler ve Allah yolundan çevirirler. Alt\u0131n ve gümü\u015fü y\u0131\u011f\u0131p da onlar\u0131 Allah yolunda harcamayanlar var ya, i\u015fte onlara ac\u0131 bir azab\u0131 müjdele!<\/span><\/em> O gün cehennem ate\u015finde bunlar\u0131n üzeri \u0131s\u0131t\u0131l\u0131r; bunlarla, onlar\u0131n al\u0131nlar\u0131, yanlar\u0131 ve s\u0131rtlar\u0131 da\u011flan\u0131r: ‘\u0130\u015fte nefisleriniz için y\u0131\u011fd\u0131klar\u0131n\u0131z, y\u0131\u011fd\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 tad\u0131n!’ (denilir).” )Tevbe, 34-35) Mallar\u0131n\u0131n Allah yolunda harcanmas\u0131 gerekti\u011fini bildikleri halde harcamayanlar, insanlar\u0131n yoksulla\u015fmalar\u0131na sebep olanlar, k\u0131yamet gününde, haks\u0131z yere toplad\u0131klar\u0131 mal ve sermayeleri ile azaplar\u0131 katlanacakt\u0131r. Yüce Allah (cc), kapitalist \u0130slamc\u0131 inkârc\u0131lara Müslümanlar\u0131n özenmemelerini bildirmektedir. Çünkü onlar\u0131n mal ve sermayeleri, ancak onlar\u0131n günah ve azaplar\u0131n\u0131 art\u0131rmaktad\u0131r. “Onlar\u0131n ne mallar\u0131, ne de evlatlar\u0131 seni imrendirmesin. Allah bunlarla onlara dünya hayat\u0131nda azap etmeyi ve kâfir olarak canlar\u0131n\u0131n ç\u0131kmas\u0131n\u0131 istiyor.” (Tevbe, 55) “Kâfirlerin, öyle \u015fehirlerde gezip dola\u015fmas\u0131 seni aldatmas\u0131n.<\/span><\/em> Bu, az bir geçimdir. Sonra gidecekleri yer, cehennemdir. Ne kötü bir yatakt\u0131r oras\u0131!” (Al-i \u0130mran, 196-197) Mal ve sermayeleri ile kibirlenip böbürlenerek yeryüzünde inkârc\u0131l\u0131\u011f\u0131 ya\u015fam tarz\u0131 haline getiren ve mal ve sermayeyi ilah edinen kapitalist \u0130slamc\u0131lar, bunun kendi hay\u0131rlar\u0131na oldu\u011funu dü\u015fünmesinler. Onlar, dünyada rahat bir ya\u015fam sürdürürlerken ans\u0131z\u0131n en zorlu yoku\u015fa sürdürülecekler ve en ac\u0131 azab\u0131 tadacaklard\u0131r. Bu konuda son sorumlu<\/strong> ise, halklar\u0131n maddi ve manevi de\u011ferlerini sömüren ve onlar\u0131 sefalete sürükleyen emperyalizm ve i\u015fbirlikçileridir<\/strong>. Emperyalizm, elbette kendisine dü\u015fen çirkin yüzünü ortaya koyacakt\u0131r. Bu, onun bozuk karakteridir ve bozuk karakterini her dönemde ortaya koydu\u011fu gibi günümüzde de ortaya koyacak ve insanlar\u0131 sömürecektir. Emperyalizmin yok edilmesi ve sömürüsünüz durdurulmas\u0131 için as\u0131l görev Müslümanlara dü\u015fmektedir. Müslümanlar, öncelikle ya\u015fad\u0131klar\u0131 \u0130slâm topraklar\u0131ndaki emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçilerini yok etmeli ki, emperyalizmin \u0130slâm topraklar\u0131ndaki kollar\u0131 ve sömürü hortumlar\u0131 kesilsin. Sömürü hortumlar\u0131 kesilen emperyalizmin ise ya\u015famas\u0131 zaten mümkün olamaz. Emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçileri, \u0130slâm topraklar\u0131ndaki yeralt\u0131 ve yerüstü zenginliklerini emperyalizme pe\u015fke\u015f çekerek emperyalizmin daha çok semirip azmas\u0131na neden olmaktad\u0131rlar. Bu yerli i\u015fbirlikçilere ve emperyalizmin sömürüsüne ancak Tevhidi esaslar do\u011frultusunda yap\u0131lacak bir mücadele ile dur denilebilecektir. Emperyalizmin sömürü hortumlar\u0131n\u0131n kesilmesi için Müslümanlar\u0131n, bulunduklar\u0131 yerlerde öncelikle Tevhidi konular\u0131 i\u015flemeleri ve insanlar\u0131 Tevhidi esaslara davet etmeleri gerekir. Bu davet, Sünnetullahtaki Tevhid \u015firk mücadelesinin günümüz halkas\u0131n\u0131 olu\u015fturacakt\u0131r. Tevhid \u015firk mücadelesi, Sünnetullahtaki asl\u0131na uygun bir \u015fekilde ortaya konuldu\u011fu anda da yüce Allah’\u0131n yard\u0131m\u0131 ve ma\u011ffireti Müslümanlar\u0131n üzerine olacakt\u0131r. Sonuç elbette muttakilerin olacakt\u0131r. Ramazan Y\u0131lmaz: 2011.10.16
\n