KUR’ANA DAVET<\/font><\/p>\n<\/div>\n \u0130NKÂR ED\u0130LMES\u0130 FARZ, \u0130TAAT ED\u0130LMES\u0130 KÜFÜR OLAN D\u0130YANET \u015eEBEKES\u0130 \u0130SLÂM\u0130 GERÇEKLER\u0130 SAPTIRMAKLA GÖREVL\u0130 B\u0130R TE\u015eK\u0130LAT \u0130slâm, insanlar aras\u0131nda dünya hayat\u0131nda varolan adab\u0131 mua\u015feret kurallar\u0131 da dâhil, siyasi, hukuki, ticari, sosyal, toplumsal vb. tüm ili\u015fkilerini düzenleyen bir din, bir nizam ve sistemdir. \u0130slâm dinine iman eden bir kimse, \u0130slâm’\u0131n, bireysel, toplumsal ve hukuksal bütün hükümlerini kabul etmek, kendi ya\u015fam\u0131n\u0131, di\u011fer insanlarla olan ili\u015fkilerini ve Rabb’ine kar\u015f\u0131 kulluk görev ve sorumlulu\u011funu bu hükümlere göre düzenlemek zorundad\u0131r. \u0130slâm’\u0131n, insanlar\u0131n dünya hayatlar\u0131n\u0131 düzenleyen bir din, bir sistem, hayata düzen veren bir nizam oldu\u011funu bilen \u0130slâm dü\u015fmanlar\u0131, özellikle de Kemalist sistemin kurucu ve taraftarlar\u0131, \u0130slâm dinini yeryüzünden kald\u0131rmak ve inanan insanlar\u0131 dinsiz birer ateist yapmak için çe\u015fitli yollara ba\u015fvurdular, ancak bu çabalar\u0131nda ba\u015far\u0131l\u0131 olamad\u0131lar. \u0130slâm’\u0131n bir hayat nizam\u0131 oldu\u011funu itiraf eden Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131n koruyucular\u0131, bu gerçe\u011fi, zaman zaman aç\u0131k bir \u015fekilde dile getirmektedirler. Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131n ak\u0131l hocalar\u0131ndan Prof. Mümtaz Soysal, 100 soruda Anayasan\u0131n Anlam\u0131<\/strong> adl\u0131 kitab\u0131nda, \u0130slâm’\u0131n bir hayat nizam\u0131 oldu\u011funu \u015fu ifadeleri ile aç\u0131klamaktad\u0131r. “\u0130slâm dini, din ile devlet i\u015flerini ay\u0131rmak \u015föyle dursun, bunlarda tam bir kayna\u015fma getiriyor. Din, insanlar\u0131n iç dünyalar\u0131 kadar, devlet konusundaki davran\u0131\u015flar\u0131 da kurallara ba\u011flamak amac\u0131n\u0131 gütmektedir. Bu alanda laikle\u015fmeye do\u011fru at\u0131lan her ad\u0131m, eninde sonunda dinin kendisi ile çat\u0131\u015fmaya kadar var\u0131yor.”<\/span><\/strong> (Prof. Mümtaz Soysal, 100 soruda Anayasan\u0131n Anlam\u0131, sh. 172) Kemalist sistem, \u0130slâm ile çat\u0131\u015fmay\u0131 göze alamad\u0131, alamazd\u0131 da, çünkü ak\u0131betinin ne olaca\u011f\u0131n\u0131 çok iyi biliyordu. \u0130slâm ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya gelmeyi göze alamayan inkârc\u0131 zorba sistem, daha sinsi metotlarla \u0130slâm’\u0131n sosyal hayata yönelik hükümlerini hayattan kald\u0131r\u0131p vicdanlara hapsetmek için Diyanet i\u015fleri ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda bir te\u015fkilat kurdu. Prof. Mümtaz Soysal, bu te\u015fkilat\u0131n görevinin ne oldu\u011funu da \u015fu sat\u0131rlar\u0131 ile ortaya koymaktad\u0131r. “Bu da, dinin toplum i\u015flerinden, toplumsal görevlerinden s\u0131yr\u0131l\u0131p ‘vicdanlara itilmesi’, ki\u015filerin iç dünyalar\u0131ndan d\u0131\u015far\u0131ya ta\u015fmayan bir inançlar bütünü say\u0131labilmesi. Bu, ayn\u0131 zamanda, dünya i\u015fleriyle yak\u0131ndan ilgili olan Müslümanl\u0131\u011f\u0131n kendi içinde de bir reforma giri\u015fmek demek. Bir bak\u0131ma, Atatürk’ün uygulamak istedi\u011fi laiklik <\/span><\/strong>politikas\u0131, dini, ‘toplumsal’ olmaktan ç\u0131kar\u0131p ‘ki\u015fisel’le\u015ftirirken, Müslümanl\u0131\u011f\u0131n temek niteliklerinden birine de dokunmu\u015f oluyordu. Laik <\/strong>(dinsiz, ateist) devlet, yaln\u0131z mezhepler aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m gütmeyen, resmi bir dini olmayan, dinsel kurallarla i\u015f görmeyen bir devlet olmakla kalmamal\u0131, ayn\u0131 zamanda dinin vicdanlara itilmesi için gerekli tedbirleri de alabilen devlet olmal\u0131yd\u0131.” <\/strong>(Mümtaz Soysal, a.g.e. sh. 171) Laiklik:<\/span><\/em><\/strong> Fransa’da Hr\u0131stiyanl\u0131\u011f\u0131, halk üzerinde bir bask\u0131 arac\u0131 olarak kullanan Kral ve kilisenin zulüm ve sömürüsünden b\u0131kan Frans\u0131z dü\u015fünürlerinin, ortaya att\u0131klar\u0131 iddialar\u0131n\u0131n tan\u0131m\u0131 olan laiklik kavram\u0131, dini hayattan fertten ve toplumdan uzakla\u015ft\u0131rma dü\u015füncesidir. Türkiye’de laiklik<\/span><\/em><\/strong><\/em> Laik, ateist, dinsiz Kemalist sistem, dinin sosyal ve toplumsan hayattan kald\u0131r\u0131l\u0131p vicdanlara itilmesi görevini en iyi \u015fekilde yapacak olan Diyanet \u015febekesini kurdu. Bu \u015febekenin, laik sistem içindeki yerinin ve görevlerinin ne oldu\u011funu da yine Soysal, \u015föyle ifade etmektedir. “Laik devlette ‘Diyanet \u0130\u015fleri Ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131’n\u0131n genel idare içinde yeralmas\u0131, Türk devriminin özelliklerine uygun bir laikli\u011fin, yani dini toplum i\u015flerinden ki\u015fisel vicdanlara itebilme i\u015finin daha sa\u011flam ve emin yollardan gerçekle\u015ftirilmesi d\u0131\u015f\u0131nda herhangi bir anlam ta\u015f\u0131yamaz.”<\/span><\/strong> (Mümtaz Soysal, a.g.e. sh. 174) Kemalistler, hiçbir \u015feyden çekinmeden, pervas\u0131z bir \u015fekilde \u0130slâm dini üzerinde oynad\u0131klar\u0131 oyunu ifade etmekte ve Diyanet \u015febekesinin hangi amaçla kuruldu\u011funu aç\u0131klamaktad\u0131rlar. Kurulan bu \u015febekenin görevi, \u0130slâm’\u0131n sosyal ve toplumsal kurallar\u0131n\u0131 gizlemek, \u0130slâm’\u0131, ya\u015famsal hayattan uzakla\u015ft\u0131rarak t\u0131pk\u0131 Hr\u0131stiyanl\u0131k ve di\u011fer bat\u0131l dinler gibi ruhbanl\u0131k dini haline getirip vicdanlara hapsetmektir. \u0130slâm dü\u015fman\u0131 Kemalist sistem, kurdu\u011fu Diyanet \u015febekesini oldukça önemsemi\u015f ve Genel Kurmay Ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 gibi ba\u015fkanl\u0131k olarak isimlendirmi\u015ftir. Genel Kurmay Ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131, fiziki bask\u0131 ve zorbal\u0131kla insanlar\u0131 sindirirken, Diyanet \u015febekesi de, insanlar\u0131n dini duygular\u0131n\u0131 istismar etmi\u015f ve \u0130slâm’\u0131, her türlü yalan, sahtekârl\u0131k ve kiral\u0131k ajanlar\u0131 namaz memurlar\u0131, vaiz ve müftüleriyle vicdanlara hapsetmeye ve ruhbanl\u0131k dini haline getirmeye çal\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Ateist, laik sistem, Diyanet \u015febekesini yaln\u0131zca konum olarak de\u011fil, yapaca\u011f\u0131 i\u015fler için de oldukça önemsemi\u015f ve bütçesinden her y\u0131l düzenli olarak ve laik sistemin birçok önemli bakanl\u0131klar\u0131n\u0131n bütçelerinin 10-15 kat\u0131 kadar paray\u0131, bu \u015febekenin i\u015fleyece\u011fi dini cinayetleri (\u0130slâm’\u0131 vicdanlara hapsetme görevi) kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda rü\u015fvet olarak vermektedir. Kemalist zorba sistem, protokolde Tapu Kadastro Müdürlü\u011fü kadar bir yere sahip olan Diyanet \u015febekesine bütçesinden, sistemin çok önemli alt\u0131 bakanl\u0131\u011f\u0131n\u0131n toplam bütçesinden çok daha fazla bir para ay\u0131rmaktad\u0131r. Ayr\u0131ca y\u0131l ortas\u0131ndaki ek ödemeler ve bu \u015febekenin kurdu\u011fu Diyanet vakf\u0131n\u0131n gelirinin de eklenmesi ile bir müdürlük seviyesindeki Diyanet \u015febekesinin bütçesi, devlet içinde devlet bütçesi haline gelmektedir. Diyanet \u015febekesi, laik sistemden ve Hac vb. çe\u015fitli sahtekârl\u0131klarla halktan toplad\u0131\u011f\u0131 paralarla müftüler, vaizler ve namaz memurlar\u0131 ile bunlar\u0131n laik ve ateist sistemin taleplerine uygun çal\u0131\u015f\u0131p çal\u0131\u015fmad\u0131klar\u0131n\u0131 kontrol edecek müfetti\u015fler kiralam\u0131\u015ft\u0131r. Bu kiral\u0131k ajanlar, Diyanet \u015febekesinden, maa\u015f ad\u0131 alt\u0131nda ald\u0131klar\u0131 rü\u015fvet niteli\u011findeki paralar nedeniyle görevlerini gere\u011fi gibi yapm\u0131\u015flar ve \u0130slâm’\u0131n toplumsal ve sosyal hükümlerini gizleyerek \u0130slâm’\u0131 hayattan uzakla\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. Diyanet \u015febekesinin ba\u015f\u0131ndaki ba\u015fkanlar<\/span><\/em><\/strong> Ateist laik Kemalist sistem taraf\u0131ndan kurulan Diyanet \u015febekesinin ba\u015f\u0131na, sürekli olarak, \u0130slâm’\u0131n bir hayat nizam\u0131, bir devlet sistemi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia edip ateist Kemalist sisteme iman eden ve zorba sisteme, \u0130slâmi gerçekleri gizleyece\u011fine dair güvence veren ki\u015filer getirilmi\u015ftir. Diyanet \u015febekesinin ba\u015f\u0131na getirilen bu ki\u015filer, görevlerini laik ateist sistemin emirlerine göre yerine getirmi\u015flerdir. \u0130slâm dü\u015fman\u0131 bu ba\u015fkanlar\u0131n hepsi ayn\u0131 olmakla beraber bunlardan bir kaç\u0131n\u0131n söylediklerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bunlar\u0131n, nas\u0131l bir ki\u015fili\u011fe sahip olduklar\u0131 ve \u0130slâm’dan çok ateist Kemalist sisteme iman ettikleri görülecektir. Tayyar Alt\u0131kulaç<\/span><\/strong>, göreve getirildi\u011fi zaman, görevini Atatürk ilke ve ink\u0131lâplar\u0131 do\u011frultusunda yerine getirece\u011fini söylemi\u015ftir. Sait Yaz\u0131c\u0131o\u011flu<\/span><\/strong>, kendisinin cunta yönetimi taraf\u0131ndan Diyanet \u015febekesi ba\u015f\u0131na getirildi\u011fini, cuntadan övgü ile söz ederek, yüzü k\u0131zarmadan aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Diyanet \u015febekesinin ba\u015f\u0131na getirilen ba\u015fkanlar\u0131n hepsi birbirinin benzeri olan ve ateist sisteme iman eden, laik sistemin \u0130slâm’\u0131 hayattan kald\u0131rmas\u0131n\u0131 can-u gönülden destekleyen, \u0130slâm’a iman etmeyen ki\u015filerdir. Bunlardan biri de eski ba\u015fkanlardan Ahmet Hamdi Akseki <\/strong>adl\u0131 ki\u015fidir. Bu ki\u015fi, sistemin \u0130slâm dini üzerinde oynad\u0131\u011f\u0131 oyunu can-u gönülden kabul etmi\u015f ve yazd\u0131\u011f\u0131 kitaplarda, bunu ifade etmekten çekinmemi\u015ftir. Akseki<\/span><\/strong>, yazd\u0131\u011f\u0131 kitaplarda, \u0130slâm’dan ve \u0130slâm’\u0131n siyasi görü\u015fünde ne kadar gafil oldu\u011funu, cehaletini gizlemeden ortaya koyabilmi\u015ftir. A\u015fa\u011f\u0131ya al\u0131nan yaz\u0131, Akseki<\/strong> adl\u0131 ki\u015finin cehaletinin ve ald\u0131\u011f\u0131 maa\u015f kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda gerçekleri nas\u0131l gizledi\u011finin apaç\u0131k bir göstergesidir. “Din, bir devlet i\u015fi de\u011fil, bir vicdan i\u015fidir. Nerede devlet, fertlerin din i\u015fleriyle me\u015fgul olmu\u015f ve bunu nizamlamaya kalkm\u0131\u015f ise orada bir huzursuzluk ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Çünkü öyle yerlerde zamanla din siyasete ve netice itibar\u0131yla de \u015fahsi menfaate alet edilmi\u015f, taassup hâkim olmu\u015f, \u0130slâm dininin vas\u0131flar\u0131ndan biri olan \u015fefkat ve müsamaha ortadan silinerek yerini zulüm ve ceberruta b\u0131rakm\u0131\u015ft\u0131r.”<\/span><\/strong> (Akseki, \u0130slâm F\u0131tri, Tabii ve Umumi bir dindir, C.1,Sh.576) Bu sat\u0131rlar\u0131 yazan Akseki adl\u0131 \u015fah\u0131s, öncelikle<\/strong> kendisini o göreve getiren laik ateist sistemin, dini ateist felsefesine göre nas\u0131l düzenledi\u011fini ya bilmeyecek kadar cahil ya da gerçekleri bilerek çarp\u0131tan, Hakk\u0131 bat\u0131la bulay\u0131p gerçekleri örtbas eden, Samiri soylu yalanc\u0131 bir belamd\u0131r. \u0130kincisi<\/span><\/strong> Akseki, yazd\u0131klar\u0131yla Rasulullah (as)’\u0131n ayn\u0131 zamanda bir siyaset ve devlet adam\u0131 oldu\u011fundan habersiz ve Hulefa-i Ra\u015fidin hayatlar\u0131ndan ve devlet yönetimlerinden ne kadar gafil oldu\u011funu ortaya koyan bir düzenbaz ve cahildir. \u0130slâm’\u0131n, \u015fefkat ve müsamaha yönünü bilen Akseki’nin, \u0130slâm’\u0131n devlet yönünü ve \u0130slâmi esaslar\u0131n sosyal ve toplumsan hükümlerini bilmemesi dü\u015fünülemez. Burada yap\u0131lan düzenbazl\u0131k, al\u0131nan maa\u015f ve verilen makam u\u011fruna \u0130slâmi gerçeklerin gizlenmesinden ve bile bile Hakk\u0131n bat\u0131la bula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131ndan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Laik Kemalist sistem, kendi ateist felsefesine uygun hareket eden Diyanet \u015febekesinin ba\u015fkanlar\u0131n\u0131 ve hizmette kusur etmeyen müftü, vaiz ve namaz memurlar\u0131n\u0131, t\u0131pk\u0131 Fir’avn’\u0131n, Hz. Musa (as)’\u0131n getirdi\u011fi gerçekleri sapt\u0131rmalar\u0131 kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sihirbazlar\u0131 mükâfatland\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 vaat etmesi gibi mükâfatland\u0131rm\u0131\u015f, onlar\u0131n birço\u011funu daha sonra milletvekili seçtirerek ödüllendirmi\u015ftir. Yukar\u0131da belirtildi\u011fi üzere laik ateist Kemalist sistem, kendi küfür felsefesine göre dü\u015fünen ki\u015fileri, diyanet \u015febekesinin ba\u015f\u0131na getirmi\u015f bunlar ve bunlar\u0131n kiralad\u0131klar\u0131 müftü, vaiz ve namaz memurlar\u0131 vas\u0131tas\u0131yla \u0130slâmi esaslar\u0131n toplumsal ve sosyal hükümlerini gizletmi\u015f, \u0130slâm’\u0131 ruhban bir hale dönü\u015ftürerek bu vicdans\u0131zlar eliyle vicdanlara hapsettirmi\u015ftir. Kiralanan bu ajanlar da, ald\u0131klar\u0131 ücretin hakk\u0131n\u0131 vererek, hakk\u0131 bat\u0131la buland\u0131rm\u0131\u015f, gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131rarak \u0130slâm’\u0131n toplumsal ve sosyal hükümlerini gizlemi\u015flerdir. Müftü, vaiz ve namaz memurlar\u0131n\u0131n durumu Diyanet \u015febekesi, kendisine yükletilen dini vicdanlara hapsetme görevini, laikli\u011fin esaslar\u0131na ve ateist prensiplerine uygun bir \u015fekilde yerine getirmi\u015f ve halen de hiç aksatmadan yerine getirmektedir. Bu \u015febekenin eski ba\u015fkanlar\u0131ndan Tayyar Alt\u0131kulaç<\/strong>’\u0131n da itiraf etti\u011fi üzere, görevlerini “Atatürk ilke ve ink\u0131lâplar\u0131 do\u011frultusunda”<\/strong> yerine getirmi\u015fler ve Allah’\u0131n dini yüce \u0130slâm’\u0131, emperyalizmin yerli i\u015fbirlikçisi Kemalist sisteme uydurmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Diyanet \u015febekesi, \u0130slâmi esaslardan birço\u011funu örtbas etmi\u015f, gizlemi\u015f, birço\u011funu da as\u0131l anlamlar\u0131ndan sapt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r. K\u0131sacas\u0131 bu \u015febeke, kiral\u0131k ajanlar\u0131 ile \u0130slâmi esaslar\u0131 katletmi\u015ftir. Bu nedenle bu \u015febeke, Diyanet de\u011fil, cinayet \u015febekesidir. \u0130slâmi gerçekleri gizleyen Diyanet ad\u0131ndaki cinayet \u015febekesinin kiral\u0131k ajanlar\u0131, Kur’an’\u0131 Arapça olarak tam okumalar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k Türkçe aç\u0131klamas\u0131n\u0131n, devlet ile ilgili hükümlerini gizleyerek insanlara, Kur’an’\u0131n bireye hitap eden ibadetlerle ilgili hükümlerini anlat\u0131yorlar. Bu ücretli ajanlar\u0131n, \u0130slâm’\u0131n yaln\u0131zca bu k\u0131s\u0131mlar\u0131n\u0131 bildikleri elbette söylenemez. Çünkü bir üst ayeti okuyup hemen alt\u0131ndaki ayeti görmemek mümkün de\u011fildir. Onlar, ateist düzenin kurdu\u011fu diyanet \u015febekesinin kendilerinden istedi\u011fini yapmakla görevlidirler. Ateist sistemin kiral\u0131k ajanlar\u0131, hükmün yaln\u0131zca yüce Allah’a ait oldu\u011funu, faizle i\u015ftigal etmenin, Allah’a ve Rasulüne sava\u015f açmak anlam\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131d\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve küfür oldu\u011funu, ta\u011futu reddetmeden yüce Allah’a iman edilmeyece\u011fini, k\u0131sas, had cezalar\u0131, zina ve miras ile ilgili ayetleri, \u015firk ve putperestli\u011fi, hukuki \u015fer’i hükümleri hiçbir zaman insanlara aç\u0131klayamaz, anlatamazlar. Yüce Allah (cc), ald\u0131klar\u0131 üç kuru\u015fluk maa\u015flar\u0131 için ayetleri gizleyip aç\u0131klamayan Diyanet \u015febekesinin kiral\u0131k ajanlar\u0131 olan müftü, vaiz ve namaz memurlar\u0131n\u0131n durumunu ortaya koymakta, onlara lanet okumakta ve bu kimselerin, sap\u0131k kimseler olduklar\u0131n\u0131, bu nedenle onlar için ac\u0131 bir azab\u0131n bulundu\u011funu bildirmektedir. “\u0130ndirdi\u011fimiz aç\u0131k delilleri ve hidayeti biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), i\u015fte onlara hem Allah lanet eder, hem bütün lanet edebilenler lanet eder.” (Bakara, 159) “Allah’\u0131n indirdi\u011fi Kitaptan bir \u015fey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, i\u015fte onlar kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. K\u0131yamet günü Allah ne onlara konu\u015facak ve ne de onlar\u0131 temizleyecektir. Onlar için ac\u0131 bir azap vard\u0131r. Onlar hidayet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131k, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azap sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar ate\u015fe, kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)”(Bakara, 174-175) “Ebedi lanet içinde kal\u0131rlar. Ne kendilerinden azap hafifletilir, ne de onlara f\u0131rsat verilir.” (Bakara, 162)<\/span><\/em> Diyanet \u015febekesinin maa\u015fl\u0131 ajanlar\u0131, ateist rejimden ald\u0131klar\u0131 birkaç kuru\u015f u\u011fruna, yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi ve aç\u0131klamas\u0131n\u0131 istedi\u011fi ilahi hükümleri gizleyerek kendi elleriyle kendilerini ebedi ve küçük dü\u015fürücü ac\u0131 azaba atm\u0131\u015flard\u0131r. Yapt\u0131klar\u0131 i\u015fin ne derece kötü oldu\u011funun fark\u0131nda olmayan bu kiral\u0131k ajanlar, yüce Allah’\u0131n Kitab\u0131n\u0131 arkalar\u0131na atm\u0131\u015flar, hükümlerini gizleyerek insanlar\u0131n Tevhidi esaslara yönelmelerine engel olmu\u015flard\u0131r. “Allah, kendilerine Kitap verilenlerden: ‘Onu mutlaka insanlara aç\u0131klayacaks\u0131n\u0131z, gizlemeyeceksiniz!’ diye söz alm\u0131\u015ft\u0131. Fakat onlar, verdikleri sözü s\u0131rtlar\u0131n\u0131n ard\u0131na att\u0131lar ve kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda birkaç para ald\u0131lar. Ne kötü \u015fey sat\u0131n al\u0131yorlar.’ (Al-i \u0130mran, 187) “Allah’\u0131n ayetlerini az bir paraya satt\u0131lar da O’nun yoluna engel oldular. Onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131, gerçekten ne kötüdür!” (Tevbe, 9)<\/span><\/em> Diyanet \u015febekesinin kiral\u0131k ajanlar\u0131, Kur’an’\u0131n bir k\u0131s\u0131m hükümlerini gizleyerek insanlar\u0131n Allah yoluna yönelmelerine ve Tevhidi esaslar\u0131 ö\u011frenip \u015firk ve küfürden kurtulmalar\u0131na engel olmu\u015flard\u0131r. Bu \u015febeke ve kiral\u0131k ajanlar\u0131, \u015feytan (aleyhillanen)in yapmak istedi\u011fini, Diyanet \u015febekesinin kiral\u0131k ajanlar\u0131 ald\u0131klar\u0131 üç kuru\u015fluk ç\u0131kar u\u011fruna yapm\u0131\u015flard\u0131r. Diyanet \u015febekesinin kiral\u0131k ajanlar\u0131, t\u0131pk\u0131 tabi olduklar\u0131 \u015feytan (aleyhillane) gibi hareket ederek do\u011fru yolda olduklar\u0131n\u0131 göstermek için \u0130slâmi gözükmekte, ancak atalar\u0131 \u015feytan gibi insanlar\u0131, sa\u011fdan girerek sapt\u0131rmaktad\u0131rlar. Hani \u015feytan (aleyhillane), yemin ederek, Allah’\u0131n do\u011fru yolu üzerine oturaca\u011f\u0131n\u0131 ve bu do\u011fru yola gelen insanlar\u0131 sapt\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 söylemi\u015fti. “Öyle ise, dedi, beni azd\u0131rmana kar\u015f\u0131l\u0131k, and içerim ki, ben de onlar(\u0131 sapt\u0131rmak) için senin do\u011fru yolunun üstüne oturaca\u011f\u0131m. Sonra önlerinden, arkalar\u0131ndan, sa\u011flar\u0131ndan, sollar\u0131ndan onlara sokulaca\u011f\u0131m ve çoklar\u0131n\u0131 \u015fükredenlerden bulmayacaks\u0131n!” (A’raf, 16-17) \u0130\u015fte \u015feytan\u0131n sa\u011fdan sapt\u0131rma görevini, Diyanet \u015febekesi ve ona ba\u011fl\u0131 kiral\u0131k ajanlar\u0131 yapmaktad\u0131r. Camilere oturtulan bu kiral\u0131k ajanlar, yüce Allah’\u0131n ad\u0131n\u0131 kullanarak ve O’nun ayetlerinin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 gizleyerek insanlar\u0131 do\u011fru yoldan ve Tevhidi esaslardan sapt\u0131rmaktad\u0131rlar. Diyanet \u015febekesi, haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 ve namaz memurlar\u0131n\u0131n ellerine tutu\u015fturdu\u011fu hutbelerle dinin bir vicdan meselesi oldu\u011funu sürekli bir \u015fekilde tekrarlat\u0131p durur. Böylece insanlarda, din denince ki\u015finin iç dünyas\u0131ndan d\u0131\u015far\u0131ya ç\u0131kmayan, siyaset ve devletle ilgilenmeyen bir anlay\u0131\u015f hâkim olur. Yüce Allah’\u0131n devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rak\u0131ld\u0131\u011f\u0131, O’nun yerine insanlar\u0131n ilah olarak kabul edildi\u011fi bu anlay\u0131\u015f, \u015feytan\u0131n yapmak istedi\u011fi \u015feyin ta kendisidir. Ateist laik Kemalist sistemin ve onun kurdu\u011fu Diyanet \u015febekesinin, \u0130slâmi konularda hüküm koymaya, camileri i\u015fgal edip namaz memuru atamaya hak ve yetkileri yoktur. Yüce Allah (cc), bu mü\u015friklerin \u0130slâm’a hizmet etme haklar\u0131n\u0131n bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir. “Mü\u015frikler, nefislerinin küfrünü göre göre Allah’\u0131n mescitlerini \u015fenlendiremezler. Onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 i\u015fler, bo\u015fa ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Ve onlar, ate\u015fte sürekli kalacaklard\u0131r. Allah’\u0131n mescitlerini, ancak Allah’a ve ahret gününe inanan, namaz\u0131 k\u0131lan, zekât\u0131 veren ve Allah’tan ba\u015fka kimseden korkmayanlar \u015fenlendirirler. Onlar\u0131n, do\u011fru yolu bulanlardan olacaklar\u0131 umulur.” (Tevbe, 17-18)<\/span><\/em> Kendileri \u015firk ve küfür içerisinde olan kimselerin, \u0130slâm’a hizmet etmeleri elbette mümkün de\u011fildir. \u015eayet böyle kimseler, \u0130slâm’a hizmet etmeye çal\u0131\u015f\u0131yor ve \u0130slâmi konularda konu\u015fuyorlarsa bunlar, \u015feytan\u0131n görevini üstlenen ve dini bozmaya çal\u0131\u015fan kimselerdir. Yüce Allah’a ve O’nun indirdi\u011fi Tevhidi esaslara iman eden hiç kimse, \u015firk ve küfür içerisinde yüzen Diyanet \u015febekesinin paral\u0131 ajanlar\u0131na inanmaz, onlara hiçbir konuda tabi olmaz, onlar\u0131n arkalar\u0131nda namaz k\u0131lmaz. Çünkü nas\u0131l ki \u015feytan imam kabul edilip arkas\u0131nda namaz k\u0131l\u0131nmayacaksa, \u015feytan\u0131n insan cinsinden olan ve \u015feytan\u0131n görevini üstlenen namaz memurlar\u0131 da imam kabul edilip arkalar\u0131nda namaz k\u0131l\u0131nmaz. \u0130nsanlar\u0131n yeryüzündeki hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemek için gönderilen \u0130slâm dinini hayattan kald\u0131rmaya çal\u0131\u015fan Diyanet \u015febekesinin, dini vicdanlara hapsetme çabas\u0131 yan\u0131nda \u0130slâm üzerine oynad\u0131\u011f\u0131 ba\u015fka melanetleri de vard\u0131r. \u0130\u015fte bunlardan birkaç tanesi, Küfür, \u015firk ve putperestlik konular\u0131n\u0131 gizlemesi<\/span><\/strong>, Tevhidi esaslar\u0131n temel amac\u0131, küfür ve \u015firkin terk edilerek yüce Allah’a sadakatle iman edilmesidir. Diyanet \u015febekesi ve ona ba\u011fl\u0131 ajanlar\u0131, ülkede i\u015flenen küfür ve \u015firk konular\u0131n\u0131 dile getirmemekte, putlar\u0131 kutsayan yöneticilerin yapt\u0131klar\u0131n\u0131n putperestlik, küfür ve \u015firk oldu\u011funu insanlara aç\u0131klamamaktad\u0131rlar. Bu nedenle insanlar, ço\u011fu zaman din ad\u0131na bu putperest yöneticileri destekleyerek onlar\u0131n küfür, \u015firk ve putlar\u0131 kutsamalar\u0131na ortak olmakta ve \u015firke dü\u015fmektedirler. Vakti girmeyen namaz\u0131 k\u0131ld\u0131rmas\u0131<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n Türkiye’de sabah namaz\u0131n\u0131 vaktinden önce k\u0131ld\u0131r\u0131p namaz\u0131 bo\u015fa ç\u0131karan Diyanet \u015febekesi, yurt d\u0131\u015f\u0131nda da, özellikle de bat\u0131 Avrupa ülkelerinde, yaz günlerinde, yats\u0131 namaz\u0131n\u0131, vakti girmeden ve ortal\u0131k daha ayd\u0131nl\u0131k iken k\u0131ld\u0131rmakta, sahur vaktini, sabah ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ortaya ç\u0131kt\u0131ktan ve sabah namaz\u0131 vakti girdikten sonra bitirmektedir. Böylece insanlar, ikiyüzlü Diyanet \u015febekesi yüzünden, hem yats\u0131 namaz\u0131n\u0131 k\u0131lmam\u0131\u015f oluyorlar, hem de oruçlar\u0131n\u0131 sakat ediyorlar. Bayram günü oruç tutturmas\u0131 ya da arife günü bayram yapt\u0131rmas\u0131<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n Fas\u0131k ve kâfirlerin cenaze namazlar\u0131n\u0131 k\u0131ld\u0131rtarak Allah’\u0131n ayetlerini inkâr etmesi<\/span><\/strong>, Kur’an’\u0131 kerim, fas\u0131klar\u0131n cenaze namazlar\u0131n\u0131n k\u0131l\u0131nmayaca\u011f\u0131n\u0131 ve kabirleri ba\u015f\u0131nla durulmayaca\u011f\u0131n\u0131 aç\u0131k bir \u015fekilde emreder. “Ve onlardan ölen birinin üzerine asla namaz k\u0131lma, onun kabri ba\u015f\u0131nda durma. Çünkü onlar Allah’\u0131 ve Elçisini tan\u0131mad\u0131lar ve yoldan ç\u0131km\u0131\u015f olarak öldüler.” (Tevbe, 84) Bu aç\u0131k hükmü hiçe sayan Diyanet \u015febekesi ve ba\u011fl\u0131 elemanlar\u0131, ald\u0131klar\u0131 üç kuru\u015fluk ç\u0131karlar\u0131 ve iman ettikleri ateist laik sistemin iste\u011fi ile Allah’\u0131 ve Rasulünü tan\u0131mayan kâfir, mü\u015frik ve fas\u0131klar\u0131n, cenaze namazlar\u0131n\u0131 k\u0131ld\u0131rarak insanlar\u0131n yüce Allah’\u0131n bu hükmüne kar\u015f\u0131 hareket etmesine neden olmaktad\u0131rlar. \u0130slâm’da olmayan, bid’at olan namazlar ve kutsanm\u0131\u015f geceler ihdas etmesi<\/span><\/strong>, Kur’an’da namazlar\u0131n vakitleri aç\u0131k bir \u015fekilde belirtilmi\u015ftir. Bu nedenle Yats\u0131 namaz\u0131ndan sonra vitir diye k\u0131l\u0131nan namaz\u0131n yats\u0131dan sonra k\u0131l\u0131naca\u011f\u0131na dair Kur’ani ve Peygamberi hiçbir delil yoktur.