{"id":141,"date":"2020-03-25T18:28:36","date_gmt":"2020-03-25T18:28:36","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:36","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:36","slug":"kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi\/","title":{"rendered":"KUR\u2019AN\u0130 SORUMLULUK VE RASULE SAYGI"},"content":{"rendered":"
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/strong> KUR’AN’A DAVET-6 KUR’AN\u0130 SORUMLULUK VE RASULE SAYGI Günümüzdeki siyasi, ekonomik, kültürel ve ideolojik geli\u015fmelere, insan ili\u015fkilerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda ho\u015f olmayan ve insan\u0131n içini ac\u0131tan olumsuz durumlar\u0131n oldukça çok fazla oldu\u011fu görülmektedir. Ça\u011f\u0131m\u0131z siyasi, ekonomik, kültürel, toplumsal ve insan ili\u015fkileri aç\u0131s\u0131ndan oldukça karanl\u0131k bir dönem geçirmekte, inançs\u0131zl\u0131k girdab\u0131nda ç\u0131rp\u0131nmaktad\u0131r. Emperyalizm, ateizm ve totaliter diktatörlükler ile be\u015feri ideolojiler, ça\u011f\u0131m\u0131za kara bir bulut gibi çökmü\u015fler. Bunlar, kendileriyle beraber öncelikle kendilerine tabi olanlar\u0131 ve giderek tüm insanl\u0131\u011f\u0131 sonu gelmeyen bir felakete, bir uçuruma, bir bilinmeze ve en önemlisi de yüce Allah’\u0131n azab\u0131na sürüklemektedirler. Ancak ne üzücüdür ki, bu korkunç duruma “Dur”<\/strong> diyecek, bu kötü durumlar\u0131 düzeltecek ve yüce Allah’a kar\u015f\u0131 sürdürülen bu isyan\u0131 durdurup insanl\u0131\u011fa rahmeti ula\u015ft\u0131racak Tevhid erleri, üzerlerine dü\u015fen sorumluluklar\u0131 hâlâ yerine getirmemektedirler. \u0130nsanlar, hemen her konuda, emperyalizmin, onun yerli i\u015fbirlikçilerinin ve be\u015feri sistemlerin zulmü alt\u0131nda inim inim inlemekte, bunal\u0131m ve kaos girdab\u0131nda ç\u0131rp\u0131nmakta, küfür ve \u015firk içerisinde yüzmektedir. Bu durumlara sebep olan \u015feytan ve \u015feytan\u0131n insan cinsinden yard\u0131mc\u0131lar\u0131 yeryüzünde cirit atmaktad\u0131r. \u0130nsanlar, dünyay\u0131 be\u015feri sistemlerin zulmünden ve onlar\u0131n, insanlar üzerinde olu\u015fturduklar\u0131 zifiri karanl\u0131ktan, insanl\u0131\u011f\u0131n yuvarlanmakta oldu\u011fu girdaptan kurtaracak Tevhid erlerini beklemektedir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131 içerisinde bulundu\u011fu felaketten, \u015firk ve küfürden kurtar\u0131p Tevhidi esaslara ça\u011f\u0131racak, hidayet yolunu gösterecek, insanlara huzur getirecek rahmet elçileri, <\/span>insanl\u0131\u011f\u0131n beklentilerine bir an önce cevap vermeli, ortaya ç\u0131kmal\u0131d\u0131rlar. Yüce Allah (cc), zalimlerin zulmü ve sömürüsü alt\u0131nda ezilen, \u015fiddete ve teröre maruz kalan ve yoksulluk içerisinde ç\u0131rp\u0131nan insanlar\u0131n ç\u0131\u011fl\u0131klar\u0131n\u0131, ça\u011f\u0131n rahmet elçilerine, Tevhid erlerine duyurmaktad\u0131r. “Size ne oldu ki Allâh yolunda ve; ‘Rabbimiz bizi \u015fu, halk\u0131 zâlim kentten ç\u0131kar, bize kat\u0131ndan bir koruyucu ver, bize kat\u0131ndan bir yard\u0131mc\u0131 ver!’ diyen mustazaf erkek, kad\u0131n ve çocuklar u\u011frunda sava\u015fm\u0131yorsunuz?” (Nisa, 75)<\/span><\/em> Yüce Allah’\u0131n bu bildirisi, insanlar için ç\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f en hay\u0131rl\u0131 ümmet olan Müslümanlar içindir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131 içerisinde bulundu\u011fu maddi ve manevi felaketten kurtaracak tek güç, Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenen, Kur’ani esaslar\u0131 hayat prensibi olarak kabul eden, Rasulullah (as)’\u0131 en güzel örnek edinen Tevhid eri Müslümanlard\u0131r. Müslümanlar, insanlar\u0131n bu ç\u0131\u011fl\u0131klar\u0131na ko\u015fmay\u0131, onlar\u0131, be\u015feri sistemlerin zulüm ve bask\u0131s\u0131ndan, \u015firk ve küfrün karanl\u0131klar\u0131ndan kurtarmay\u0131, onlar\u0131 \u0130slâm’\u0131n ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na, rahmet ve huzur nizam\u0131na davet etmeyi imani bir görev ve Kur’ani bir sorumluluk olarak kabul etmeli ve bu konuda üzerlerine dü\u015feni zaman kaybetmeden yapmal\u0131d\u0131rlar. Yüce Allah (cc), Müslümanlar\u0131n, sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirerek bozgunculu\u011fa kar\u015f\u0131 tav\u0131r almalar\u0131n\u0131, bu sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirmeyenlerin ise zalimler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. “Sizden önceki nesillerden ak\u0131ll\u0131 kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar aras\u0131ndan, ancak kendilerini kurtard\u0131\u011f\u0131m\u0131z pek az ki\u015fi böyle yapt\u0131. Zalimler ise, kendilerine verilen refah\u0131n pe\u015fine dü\u015füp \u015f\u0131mard\u0131lar ve suç i\u015fleyenler olup ç\u0131kt\u0131lar.” (Hud, 116)<\/span><\/em> Vahyi esaslara iman etmi\u015f Müslümanlar\u0131n, insanl\u0131\u011f\u0131n içerisinde bulundu\u011fu ve insanlar için dünya ve ahirette felaket olan duruma seyirci kalmalar\u0131 mümkün de\u011fildir. Müslümanlar, Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hareket ederek Kur’ani esaslar\u0131 insanlara duyurmal\u0131d\u0131rlar. Bu duyuru, Risalet tarihinde yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gibi net ve aç\u0131k bir \u015fekilde yap\u0131lmal\u0131, insanlar ilahi mesaja ça\u011f\u0131r\u0131lmal\u0131d\u0131r. Kur’an, Tevhidi esaslara iman eden, vahyi bilinci ku\u015fanan Müslümanlar\u0131, bu konuda sorumlu tutmakta ve bu sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirmeyenleri için uyarmaktad\u0131r. “Bir fitneden sak\u0131n\u0131n ki, aran\u0131zdan yaln\u0131z haks\u0131zl\u0131k edenlere eri\u015fmekle kalmaz (hepinize eri\u015fir). Bilin ki Allâh’\u0131n azâb\u0131 çetindir.” (Enfal, 25)<\/span><\/em> Zulme, küfre, bask\u0131 ve zorbal\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 sessiz kalmak, onlar\u0131n suçlar\u0131na ve günahlar\u0131na ortak olmakt\u0131r ki, bu onlar\u0131n görecekleri cezalara da ortak olmak demektir. Müslümanlar, tüm ön yarg\u0131lardan, pe\u015fin hükümlerden, üretilmi\u015f din anlay\u0131\u015flar\u0131ndan, kronikle\u015fmi\u015f geleneksel kültür art\u0131klar\u0131ndan ve al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131ndan tamamen uzakla\u015farak Tevhidi esaslar\u0131, vakit kaybetmeden ortaya koymal\u0131d\u0131rlar. Kur’an, Tevhidi esaslar\u0131n nas\u0131l ortaya konulaca\u011f\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, bu konuda Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin mücadelelerini örnek göstererek yol göstermi\u015ftir. Kur’an’\u0131n ortaya koydu\u011fu davet metodunu net olarak anlamak ve uygulamak için yap\u0131lmas\u0131 gerekenler: 1-<\/span><\/strong> \u0130daresi alt\u0131nda ya\u015fanan be\u015feri küfür ve \u015firk sistemlerinin bask\u0131 ve zulmünden korkmamak, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131n cezas\u0131ndan korkmak, “Allâh kuluna kâfi de\u011fil mi? Seni O’ndan ba\u015fkalar\u0131yla korkutuyorlar. Allâh kimi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131rsa art\u0131k onu yola getiren olmaz.” (Zümer, 36) “(Elçiler) Allâh’\u0131n mesajlar\u0131n\u0131 duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan ba\u015fka kimseden korkmazlard\u0131. Hesap görücü olarak Allâh yeter.” (Ahzab, 39) 2-<\/span><\/strong> \u015eirki ya\u015fam tarz\u0131 olarak alan toplumun k\u0131nama ve hakaretlerine ald\u0131r\u0131\u015f etmemek, yüce Allah’\u0131n emrinin daha önemli oldu\u011funu dü\u015fünmek, “Ey Elçi, Rabbinden sana indirileni duyur; e\u011fer bunu yapmazsan, O’nun mesaj\u0131n\u0131 duyurmam\u0131\u015f olursun. Allâh seni insanlardan korur. Do\u011frusu Allâh, kâfirler toplumunu yola iletmez.” (Maide, 67) 3- <\/span><\/strong>Kur’an’\u0131, çok iyi bilmek, Kur’ani kavramlar\u0131n ihtiva ettikleri anlamlar\u0131 as\u0131llar\u0131na uygun ö\u011frenmek, “Kur’an’\u0131 dü\u015fünmüyorlar m\u0131? E\u011fer Allah’tan ba\u015fkas\u0131 taraf\u0131ndan olsayd\u0131, onda birbirini tutmaz çok \u015fey bulurlard\u0131.” (Nisa, 82) “Andolsun biz, Kur’an’\u0131 ö\u011füt almak için kolayla\u015ft\u0131rd\u0131k. Ö\u011füt alan yok mudur?” (Kamer, 17) 4-<\/span><\/strong> Sünnetullahta de\u011fi\u015fiklik olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, önceki davetçilerin tabi olduklar\u0131 ilahi yasaya tabi olundu\u011funu bilmek, “Bu, Allâh’\u0131n öteden beri süregelen yasas\u0131d\u0131r: Allâh’\u0131n yasas\u0131nda bir de\u011fi\u015fme bulamazs\u0131n.” (Fetih, 23) 5-<\/span><\/strong> Be\u015feri sistemlerin, \u0130slâmi konularda belirttikleri kurallara itibar etmemek, yaln\u0131zca Kur’an’\u0131n ortaya koydu\u011fu metottan hareket etmek, “Yeryüzünde bulunanlar\u0131n ço\u011funa uysan, seni Allâh’\u0131n yolundan sapt\u0131r\u0131rlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmal\u0131yorlar.” (En’am, 116) “Aralar\u0131nda Allâh’\u0131n indirdi\u011fiyle hükmet, onlar\u0131n keyiflerine uyma ve onlar\u0131n, Allâh’\u0131n indirdi\u011fi \u015feylerin bir k\u0131sm\u0131ndan seni \u015fa\u015f\u0131rtmalar\u0131ndan sak\u0131n! E\u011fer dönerlerse bil ki Allâh, baz\u0131 günâhlar\u0131 yüzünden onlar\u0131 felâkete u\u011fratmak istiyordur. Zaten insanlardan ço\u011fu, yoldan ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.” (Maide, 49) 6-<\/span><\/strong> Peygamberlerin ve son peygamber Hz. Muhammed (as)’\u0131n mücadele metodlar\u0131n\u0131 örnek almak, “Andolsun Allâh’\u0131n Elçisinde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21) “\u0130brâhim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z. Sizi (ve itaat ettiklerinizi) tan\u0131m\u0131yoruz. Siz, bir tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret belirmi\u015ftir" demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4) 7-<\/span><\/strong> Tevhidi esaslar\u0131 ilke edinen Müslümanlarla birlikte hareket etmek, “Kendini, sabah ak\u015fam, r\u0131zâs\u0131n\u0131 isteyerek Rab’lerine davet edenlerle beraber tut. Gözlerin, dünyâ hayât\u0131n\u0131n süsünü isteyerek onlardan ba\u015fka yana sapmas\u0131n. Kalbini bizi anmaktan al\u0131koydu\u011fumuz keyfine uyan ve i\u015fi, hep a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k olan ki\u015fiye itâat etme.” (Kehf, 28) “Mü’min erkekler ve mü’min kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten men ederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Rasulüne itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâimâ üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71) Kur’an, emperyalizmin, be\u015feri sistemlerin ve dikta rejimlerinin sömürüsü, bask\u0131 ve zulmü sonucunda zindana çevirip karartt\u0131\u011f\u0131 dünyada, insanl\u0131\u011f\u0131 bu karanl\u0131klardan kurtar\u0131p vahyin ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na ç\u0131karmak için indirilmi\u015ftir. Ancak Kur’an’\u0131n insanl\u0131\u011fa ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 ve insanl\u0131\u011f\u0131n içerisinde bulundu\u011fu karanl\u0131klardan kurtar\u0131lmas\u0131 görevi, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131p Tevhidi esaslara iman eden Müslümanlara verilmi\u015ftir. “Elif lâm râ. Rab’lerinin izniyle insanlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131p o güçlü ve övgüye lây\u0131k olan(Allâh)\u0131n yoluna iletmen için sana indirdi\u011fimiz Kitapt\u0131r.” (\u0130brahim, 1) Kur’an mesaj\u0131n\u0131n insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 görevi, Risalet tarihinde Risalet önderi peygamberler ve onlar\u0131n yolunda giden Tevhid eri Müslümanlar taraf\u0131ndan yerine getirilmi\u015ftir. Onlar, iman edip hükümlerine teslim olduklar\u0131 vahyi esaslar\u0131, bütün zorluklara, eziyet ve bask\u0131lara, i\u015fkence ve zulümlere ra\u011fmen insanlara ula\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flar, Rab’lerine mazeret beyan edebilecek \u015fekilde görevlerini ifa etmi\u015flerdir. \u015eirk ve küfür cephesinin tüm itirazlar\u0131na, kar\u015f\u0131 ç\u0131kmalar\u0131na ve taviz vermelerine ra\u011fmen Risalet önderleri ve Tevhid erleri, tavizsiz bir \u015fekilde emrolunduklar\u0131 ölçüler içerisinde davet görevlerini sürdürmü\u015flerdir. “Öyleyse yalanlayanlara itâat etme; onlar<\/span><\/em> istediler ki, sen yumu\u015fak davranas\u0131n da onlar da yumu\u015fak davrans\u0131nlar.” (Kalem, 8-9) Yüce Allah (cc), Tevhidi esaslar\u0131n insanlara duyurulmas\u0131nda tavizsiz bir tutum tak\u0131n\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fini bildirmi\u015f, bu konuda gelebilecek s\u0131k\u0131nt\u0131lara gö\u011füs gerilmesini ve bu yolda sabredilmesini istemi\u015ftir. “Nice peygamber var ki, kendileriyle beraber birçok erenler çarp\u0131\u015ft\u0131lar; Allâh yolunda ba\u015flar\u0131nda gelenlerden y\u0131lmad\u0131lar, zay\u0131fl\u0131k göstermediler, boyun e\u011fmediler. Allâh sabredenleri sever. Sadece \u015föyle diyorlard\u0131: ‘Rabbimiz, bizim günâhlar\u0131m\u0131z\u0131 ve i\u015fimizde ta\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 ba\u011f\u0131\u015fla, ayaklar\u0131m\u0131z\u0131 sa\u011flam tut, kâfir topluma kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m eyle!" (Al-i \u0130mran, 146-147) “Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu ba\u015f\u0131n\u0131za gelmeden cennete girece\u011finizi mi sand\u0131n\u0131z? Onlara öyle yoksulluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 dokunmu\u015ftu, öyle sars\u0131lm\u0131\u015flard\u0131 ki, nihâyet peygamber ve onunla birlikte inananlar: ‘Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 ne zaman?’ diyecek olmu\u015flard\u0131. \u0130yi bilin ki, Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 yak\u0131nd\u0131r.” (Bakara, 214)<\/span><\/em> Kur’ani sorumluluk, yaln\u0131zca Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda ve vahyi esaslar\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmeyi esas al\u0131r. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki hiçbir ölçü ya da metodu kabul etmez. Zaten küfür ve \u015firk cephesiyle Müslümanlar aras\u0131ndaki anla\u015fmazl\u0131\u011f\u0131n temelimde yatan en önemli nedenlerden biri de bu metod farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Hz. Muhammed (as)’a teklif edilen, “\u0130stersen ba\u015f\u0131m\u0131za geç, istersen sana en güzel k\u0131zlar\u0131m\u0131z\u0131, mal ve mülk verelim”<\/strong> teklifleri ya da “Bir sene sen, bir sene bir idareyi ele alal\u0131m”<\/strong> türünden tavizleri Rasulullah (as) elinin tersiyle geri çevirmi\u015ftir. O, kendisine yap\u0131lan bunca tekliflere kar\u015f\u0131 zerre kadar taviz vermemi\u015f, tavizsiz tutumunu sürdürmü\u015f, bu yoldaki kararl\u0131 tutumunu \u015fu sözüyle mü\u015friklere bildirmi\u015ftir. “Güne\u015fi sa\u011f elime, ay\u0131 da sol elime verseniz, yine de bundan vazgeçmem.”<\/strong> Kur’an, Risalet önderlerine yap\u0131lan onca taviz tekliflerine ve öldürme tehditlerine ra\u011fmen onlar\u0131n, Tevhidi esaslardan zerre kadar taviz vermediklerini, kararl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 \u015firk ve küfür cephesine aç\u0131kça bildirdiklerini haber veriyor. Bu Risalet önderlerinden birisi de Hz. \u015euayb (as)’d\u0131r. O’nun net tavr\u0131, kafirleri \u015fa\u015fk\u0131na çevirmi\u015ftir. “Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: ‘Ey \u015euayb, mutlaka seni ve seninle beraber inananlar\u0131 kentimizden ç\u0131kar\u0131r\u0131z ya da dinimize dönersiniz!’ Dedi ki: ‘\u0130stemesek de mi?’ Allâh, bizi sizin dininizden kurtard\u0131ktan sonra e\u011fer tekrar ona dönersek, Allâh’\u0131n üzerine yalan atm\u0131\u015f oluruz. Rabbimiz Allâh, dilemedikten sonra ona dönmemiz, bizim için olur \u015fey de\u011fildir. Rabbimiz, bilgice her \u015feyi ku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r. Biz Allah’a dayanm\u0131\u015f\u0131z. (Ey) Rabbimiz, bizimle kavmimizin aras\u0131n\u0131 gerçekle aç. Muhakkak ki sen açanlar\u0131n en iyisisin!” (A’raf, 88-89)<\/span><\/em> \u0130nsanlar\u0131, inançs\u0131zl\u0131ktan, emperyalizmin sömürüsünden, be\u015feri dikta rejimlerinin bask\u0131 ve zulmünden kurtaracak Müslümanlar\u0131n, öncelikle kendilerinin, be\u015feri ta\u011futi sistemleri ve onlar\u0131n din haline getirdikleri yasalar\u0131n\u0131 reddetmeleri gerekir. Ta\u011futi sistemler reddedilmedikten sonra yüce Allah’a iman edilmesi ve Tevhidi ilkelere teslim olunmas\u0131 mümkün de\u011fildir. Çünkü imana giden yol ta\u011futi sistemleri reddetmekten geçmektedir. Kendilerini ar\u0131nd\u0131rmayan ve karanl\u0131klardan kurtarmayanlar\u0131n insanl\u0131\u011f\u0131 maruz kald\u0131\u011f\u0131 sömürüden, bask\u0131 ve zulümden, \u015firk ve küfrün karanl\u0131klar\u0131ndan kurtarmalar\u0131 nas\u0131l mümkün olsun? Kur’ani sorumluluk, ancak bireyin, tüm dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131yla Tevhidi ilkelere teslim olmas\u0131, vahyi ölçüler içerisinde hareket etmesi ve iman etti\u011fi Kur’an’\u0131n bütün emir ve yasaklar\u0131na, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olmas\u0131yla mümkün olabilir. Ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131n öncüleri olacak, Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenecek kimselerin, öncelikle kendi dü\u015fünce dünyalar\u0131n\u0131 ayd\u0131nlatmal\u0131, kalplerinde yer eden be\u015feri ta\u011futi sistemlerin korku ya da sevgisini atmal\u0131, ta\u011futu tümüyle reddetmeli ve Kur’an’\u0131 bir bütün olarak kabul edip teslim olmal\u0131d\u0131rlar. Kendileri \u015firk içerisinde bulunanlar\u0131n, \u0130slâm ad\u0131na bir \u015fey yapma haklar\u0131 yoktur. “Mü\u015frikler, nefislerinin küfrünü göre göre Allâh’\u0131n mescitlerini \u015fenlendiremezler. Onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 i\u015fler, bo\u015fa ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r ve onlar, ate\u015fte sürekli kalacaklard\u0131r.<\/span><\/em> Allâh’\u0131n mescitlerini, ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namaz\u0131 k\u0131lan, zekât\u0131 veren ve Allah’tan ba\u015fka kimseden korkmayanlar \u015fenlendirirler. \u0130\u015fte onlar, hidayette olanlard\u0131r.” (Tevbe, 17-18) Ta\u011futu reddetmeyenlerin, ta\u011futi sistemlerin izin verdi\u011fi \u015firk ve küfür kurumlar\u0131 olan vak\u0131f, parti ve dernek tabelas\u0131 alt\u0131nda zillet içerisinde hareket edenlerin, be\u015feri \u015firk düzenlerine kar\u015f\u0131 aç\u0131kça tav\u0131r almayanlar\u0131n Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenmeleri mümkün de\u011fildir. Çünkü onlar, reddetmeleri gereken ta\u011futu kabul etmi\u015f kimselerdir. “Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256) “Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36) Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131na uyup bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk edenler, Allah’tan ba\u015fkas\u0131n\u0131 daha çok sevenler, Allah’tan fazla ba\u015fkalar\u0131ndan korkanlar da Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenemezler. Çünkü onlar, imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f kimselerdir ve mü\u015friklerin, Kur’ani sorumluluk gibi yüce bir davay\u0131 yüklenmeleri elbette mümkün de\u011fildir. “\u0130nsanlardan kimi, Allah’tan ba\u015fka e\u015fler tutar, Allâh’\u0131 sever gibi onlar\u0131 severler. \u0130man edenler ise en çok Allâh’\u0131 severler. Zalimler, azâb\u0131 gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah’a ait oldu\u011funu ve Allâh’\u0131n azâb\u0131n\u0131n çetin oldu\u011funu anlayacaklar\u0131n\u0131 ke\u015fke bilselerdi!” (Bakara, 165) Kur’an\u0131 kabul ettiklerini söyleyip rasullerin ve son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011fini kabul etmeyenler de Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenemezler. Allah ve rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131ran kimseler, Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakan ve Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011fi ile ilgili ayetleri kabul etmeyen bu nedenle küfürde olan kimselerdir. Kur’an bunlar\u0131n s\u0131fatlar\u0131n\u0131 bildiriyor. “Onlar ki Allâh’\u0131 ve rasullerini inkâr ederler, Allâh ile elçilerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler, ‘Kimine inan\u0131r kimini inkâr ederiz!’ derler; bu ikisinin aras\u0131nda bir yol tutmak isterler.<\/span><\/em> \u0130\u015fte onlar gerçek kâfirlerdir; biz de kâfirlere alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlad\u0131k!” (Nisa, 150-151)<\/em> Kur’an’\u0131 kabul ettiklerini iddia eden baz\u0131 kimseler, “Yaln\u0131zca Kur’an’dan hareket ediyoruz”<\/strong> dedikleri halde, Kur’an’\u0131n önemle bildirdi\u011fi ve örnek edinilmesinin Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ve ahirette mükâfatlar\u0131n kazan\u0131lmas\u0131n\u0131 sa\u011flayacak olan Rasul Hz. Muhammed (as) ile ilgili ayetleri görmezden geliyorlar. Bunlar, bu tutumlar\u0131yla Allah’\u0131 kabul edip rasullerini, özellikle de son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131 kabul etmeyen kimselerdir ki, Kur’an’\u0131n ifadesiyle gerçek kâfirlerdir. Bu kimseler, ba\u015fka dinlere mensup kimselerin ve