{"id":141,"date":"2020-03-25T18:28:36","date_gmt":"2020-03-25T18:28:36","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:36","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:36","slug":"kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kurani-sorumluluk-ve-rasule-saygi\/","title":{"rendered":"KUR\u2019AN\u0130 SORUMLULUK VE RASULE SAYGI"},"content":{"rendered":"

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/font><\/p>\n

KUR’AN’A DAVET-6<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

KUR’AN\u0130 SORUMLULUK VE RASULE SAYGI<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

Günümüzdeki siyasi, ekonomik, kültürel ve ideolojik geli\u015fmelere, insan ili\u015fkilerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda ho\u015f olmayan ve insan\u0131n içini ac\u0131tan olumsuz durumlar\u0131n oldukça çok fazla oldu\u011fu görülmektedir. Ça\u011f\u0131m\u0131z siyasi, ekonomik, kültürel, toplumsal ve insan ili\u015fkileri aç\u0131s\u0131ndan oldukça karanl\u0131k bir dönem geçirmekte, inançs\u0131zl\u0131k girdab\u0131nda ç\u0131rp\u0131nmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Emperyalizm, ateizm ve totaliter diktatörlükler ile be\u015feri ideolojiler, ça\u011f\u0131m\u0131za kara bir bulut gibi çökmü\u015fler. Bunlar, kendileriyle beraber öncelikle kendilerine tabi olanlar\u0131 ve giderek tüm insanl\u0131\u011f\u0131 sonu gelmeyen bir felakete, bir uçuruma, bir bilinmeze ve en önemlisi de yüce Allah’\u0131n azab\u0131na sürüklemektedirler. Ancak ne üzücüdür ki, bu korkunç duruma “Dur”<\/strong> diyecek, bu kötü durumlar\u0131 düzeltecek ve yüce Allah’a kar\u015f\u0131 sürdürülen bu isyan\u0131 durdurup insanl\u0131\u011fa rahmeti ula\u015ft\u0131racak Tevhid erleri, üzerlerine dü\u015fen sorumluluklar\u0131 hâlâ yerine getirmemektedirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar, hemen her konuda, emperyalizmin, onun yerli i\u015fbirlikçilerinin ve be\u015feri sistemlerin zulmü alt\u0131nda inim inim inlemekte, bunal\u0131m ve kaos girdab\u0131nda ç\u0131rp\u0131nmakta, küfür ve \u015firk içerisinde yüzmektedir. Bu durumlara sebep olan \u015feytan ve \u015feytan\u0131n insan cinsinden yard\u0131mc\u0131lar\u0131 yeryüzünde cirit atmaktad\u0131r. \u0130nsanlar, dünyay\u0131 be\u015feri sistemlerin zulmünden ve onlar\u0131n, insanlar üzerinde olu\u015fturduklar\u0131 zifiri karanl\u0131ktan, insanl\u0131\u011f\u0131n yuvarlanmakta oldu\u011fu girdaptan kurtaracak Tevhid erlerini beklemektedir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanl\u0131\u011f\u0131 içerisinde bulundu\u011fu felaketten, \u015firk ve küfürden kurtar\u0131p Tevhidi esaslara ça\u011f\u0131racak, hidayet yolunu gösterecek, insanlara huzur getirecek rahmet elçileri,  <\/span>insanl\u0131\u011f\u0131n beklentilerine bir an önce cevap vermeli, ortaya ç\u0131kmal\u0131d\u0131rlar. Yüce Allah (cc), zalimlerin zulmü ve sömürüsü alt\u0131nda ezilen, \u015fiddete ve teröre maruz kalan ve yoksulluk içerisinde ç\u0131rp\u0131nan insanlar\u0131n ç\u0131\u011fl\u0131klar\u0131n\u0131, ça\u011f\u0131n rahmet elçilerine, Tevhid erlerine duyurmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Size ne oldu ki Allâh yolunda ve; ‘Rabbimiz bizi \u015fu, halk\u0131 zâlim kentten ç\u0131kar, bize kat\u0131ndan bir koruyucu ver, bize kat\u0131ndan bir yard\u0131mc\u0131 ver!’ diyen mustazaf erkek, kad\u0131n ve çocuklar u\u011frunda sava\u015fm\u0131yorsunuz?” (Nisa, 75)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n bu bildirisi, insanlar için ç\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f en hay\u0131rl\u0131 ümmet olan Müslümanlar içindir. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131 içerisinde bulundu\u011fu maddi ve manevi felaketten kurtaracak tek güç, Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenen, Kur’ani esaslar\u0131 hayat prensibi olarak kabul eden, Rasulullah (as)’\u0131 en güzel örnek edinen Tevhid eri Müslümanlard\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslümanlar, insanlar\u0131n bu ç\u0131\u011fl\u0131klar\u0131na ko\u015fmay\u0131, onlar\u0131, be\u015feri sistemlerin zulüm ve bask\u0131s\u0131ndan, \u015firk ve küfrün karanl\u0131klar\u0131ndan kurtarmay\u0131, onlar\u0131 \u0130slâm’\u0131n ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na, rahmet ve huzur nizam\u0131na davet etmeyi imani bir görev ve Kur’ani bir sorumluluk olarak kabul etmeli ve bu konuda üzerlerine dü\u015feni zaman kaybetmeden yapmal\u0131d\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Müslümanlar\u0131n, sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirerek bozgunculu\u011fa kar\u015f\u0131 tav\u0131r almalar\u0131n\u0131, bu sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirmeyenlerin ise zalimler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Sizden önceki nesillerden ak\u0131ll\u0131 kimselerin, yeryüzünde bozgunculuk yapmaktan men etmeleri gerekmez miydi? Fakat onlar aras\u0131ndan, ancak kendilerini kurtard\u0131\u011f\u0131m\u0131z pek az ki\u015fi böyle yapt\u0131. Zalimler ise, kendilerine verilen refah\u0131n pe\u015fine dü\u015füp \u015f\u0131mard\u0131lar ve suç i\u015fleyenler olup ç\u0131kt\u0131lar.” (Hud, 116)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Vahyi esaslara iman etmi\u015f Müslümanlar\u0131n, insanl\u0131\u011f\u0131n içerisinde bulundu\u011fu ve insanlar için dünya ve ahirette felaket olan duruma seyirci kalmalar\u0131 mümkün de\u011fildir. Müslümanlar, Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hareket ederek Kur’ani esaslar\u0131 insanlara duyurmal\u0131d\u0131rlar. Bu duyuru, Risalet tarihinde yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 gibi net ve aç\u0131k bir \u015fekilde yap\u0131lmal\u0131, insanlar ilahi mesaja ça\u011f\u0131r\u0131lmal\u0131d\u0131r. Kur’an, Tevhidi esaslara iman eden, vahyi bilinci ku\u015fanan Müslümanlar\u0131, bu konuda sorumlu tutmakta ve bu sorumluluklar\u0131n\u0131 yerine getirmeyenleri için uyarmaktad\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Bir fitneden sak\u0131n\u0131n ki, aran\u0131zdan yaln\u0131z haks\u0131zl\u0131k edenlere eri\u015fmekle kalmaz (hepinize eri\u015fir). Bilin ki Allâh’\u0131n azâb\u0131 çetindir.” (Enfal, 25)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Zulme, küfre, bask\u0131 ve zorbal\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 sessiz kalmak, onlar\u0131n suçlar\u0131na ve günahlar\u0131na ortak olmakt\u0131r ki, bu onlar\u0131n görecekleri cezalara da ortak olmak demektir. Müslümanlar, tüm ön yarg\u0131lardan, pe\u015fin hükümlerden, üretilmi\u015f din anlay\u0131\u015flar\u0131ndan, kronikle\u015fmi\u015f geleneksel kültür art\u0131klar\u0131ndan ve al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131ndan tamamen uzakla\u015farak Tevhidi esaslar\u0131, vakit kaybetmeden ortaya koymal\u0131d\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an, Tevhidi esaslar\u0131n nas\u0131l ortaya konulaca\u011f\u0131n\u0131 çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirtmi\u015f, bu konuda Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin mücadelelerini örnek göstererek yol göstermi\u015ftir. Kur’an’\u0131n ortaya koydu\u011fu davet metodunu net olarak anlamak ve uygulamak için yap\u0131lmas\u0131 gerekenler:<\/o_p><\/span><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> \u0130daresi alt\u0131nda ya\u015fanan be\u015feri küfür ve \u015firk sistemlerinin bask\u0131 ve zulmünden korkmamak, yaln\u0131zca yüce Allah’\u0131n cezas\u0131ndan korkmak,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh kuluna kâfi de\u011fil mi? Seni O’ndan ba\u015fkalar\u0131yla korkutuyorlar. Allâh kimi \u015fa\u015f\u0131rt\u0131rsa art\u0131k onu yola getiren olmaz.” (Zümer, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“(Elçiler) Allâh’\u0131n mesajlar\u0131n\u0131 duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan ba\u015fka kimseden korkmazlard\u0131. Hesap görücü olarak Allâh yeter.” (Ahzab, 39)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> \u015eirki ya\u015fam tarz\u0131 olarak alan toplumun k\u0131nama ve hakaretlerine ald\u0131r\u0131\u015f etmemek, yüce Allah’\u0131n emrinin daha önemli oldu\u011funu dü\u015fünmek,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Elçi, Rabbinden sana indirileni duyur; e\u011fer bunu yapmazsan, O’nun mesaj\u0131n\u0131 duyurmam\u0131\u015f olursun. Allâh seni insanlardan korur. Do\u011frusu Allâh, kâfirler toplumunu yola iletmez.” (Maide, 67)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

3- <\/span><\/strong>Kur’an’\u0131, çok iyi bilmek, Kur’ani kavramlar\u0131n ihtiva ettikleri anlamlar\u0131 as\u0131llar\u0131na uygun ö\u011frenmek, <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kur’an’\u0131 dü\u015fünmüyorlar m\u0131? E\u011fer Allah’tan ba\u015fkas\u0131 taraf\u0131ndan olsayd\u0131, onda birbirini tutmaz çok \u015fey bulurlard\u0131.” (Nisa, 82)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun biz, Kur’an’\u0131 ö\u011füt almak için kolayla\u015ft\u0131rd\u0131k. Ö\u011füt alan yok mudur?” (Kamer, 17)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> Sünnetullahta de\u011fi\u015fiklik olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, önceki davetçilerin tabi olduklar\u0131 ilahi yasaya tabi olundu\u011funu bilmek,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Bu, Allâh’\u0131n öteden beri süregelen yasas\u0131d\u0131r: Allâh’\u0131n yasas\u0131nda bir de\u011fi\u015fme bulamazs\u0131n.” (Fetih, 23)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

5-<\/span><\/strong> Be\u015feri sistemlerin, \u0130slâmi konularda belirttikleri kurallara itibar etmemek, yaln\u0131zca Kur’an’\u0131n ortaya koydu\u011fu metottan hareket etmek,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Yeryüzünde bulunanlar\u0131n ço\u011funa uysan, seni Allâh’\u0131n yolundan sapt\u0131r\u0131rlar. Onlar sadece zannediyorlar ve onlar sadece saçmal\u0131yorlar.” (En’am, 116)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Aralar\u0131nda Allâh’\u0131n indirdi\u011fiyle hükmet, onlar\u0131n keyiflerine uyma ve onlar\u0131n, Allâh’\u0131n indirdi\u011fi \u015feylerin bir k\u0131sm\u0131ndan seni \u015fa\u015f\u0131rtmalar\u0131ndan sak\u0131n! E\u011fer dönerlerse bil ki Allâh, baz\u0131 günâhlar\u0131 yüzünden onlar\u0131 felâkete u\u011fratmak istiyordur. Zaten insanlardan ço\u011fu, yoldan ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.” (Maide, 49)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

6-<\/span><\/strong> Peygamberlerin ve son peygamber Hz. Muhammed (as)’\u0131n mücadele metodlar\u0131n\u0131 örnek almak,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun Allâh’\u0131n Elçisinde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için, (uyulacak) en güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“\u0130brâhim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z. Sizi (ve itaat ettiklerinizi) tan\u0131m\u0131yoruz. Siz, bir tek Allah’a inan\u0131ncaya kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret belirmi\u015ftir" demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

7-<\/span><\/strong> Tevhidi esaslar\u0131 ilke edinen Müslümanlarla birlikte hareket etmek,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kendini, sabah ak\u015fam, r\u0131zâs\u0131n\u0131 isteyerek Rab’lerine davet edenlerle beraber tut. Gözlerin, dünyâ hayât\u0131n\u0131n süsünü isteyerek onlardan ba\u015fka yana sapmas\u0131n. Kalbini bizi anmaktan al\u0131koydu\u011fumuz keyfine uyan ve i\u015fi, hep a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k olan ki\u015fiye itâat etme.” (Kehf, 28)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Mü’min erkekler ve mü’min kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten men ederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Rasulüne itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh dâimâ üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an, emperyalizmin, be\u015feri sistemlerin ve dikta rejimlerinin sömürüsü, bask\u0131 ve zulmü sonucunda zindana çevirip karartt\u0131\u011f\u0131 dünyada, insanl\u0131\u011f\u0131 bu karanl\u0131klardan kurtar\u0131p vahyin ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131na ç\u0131karmak için indirilmi\u015ftir. Ancak Kur’an’\u0131n insanl\u0131\u011fa ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 ve insanl\u0131\u011f\u0131n içerisinde bulundu\u011fu karanl\u0131klardan kurtar\u0131lmas\u0131 görevi, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131p Tevhidi esaslara iman eden Müslümanlara verilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Elif lâm râ. Rab’lerinin izniyle insanlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131p o güçlü ve övgüye lây\u0131k olan(Allâh)\u0131n yoluna iletmen için sana indirdi\u011fimiz Kitapt\u0131r.” (\u0130brahim, 1)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an mesaj\u0131n\u0131n insanlara ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131 görevi, Risalet tarihinde Risalet önderi peygamberler ve onlar\u0131n yolunda giden Tevhid eri Müslümanlar taraf\u0131ndan yerine getirilmi\u015ftir. Onlar, iman edip hükümlerine teslim olduklar\u0131 vahyi esaslar\u0131, bütün zorluklara, eziyet ve bask\u0131lara, i\u015fkence ve zulümlere ra\u011fmen insanlara ula\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flar, Rab’lerine mazeret beyan edebilecek \u015fekilde görevlerini ifa etmi\u015flerdir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eirk ve küfür cephesinin tüm itirazlar\u0131na, kar\u015f\u0131 ç\u0131kmalar\u0131na ve taviz vermelerine ra\u011fmen Risalet önderleri ve Tevhid erleri, tavizsiz bir \u015fekilde emrolunduklar\u0131 ölçüler içerisinde davet görevlerini sürdürmü\u015flerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Öyleyse yalanlayanlara itâat etme; onlar<\/span><\/em> istediler ki, sen yumu\u015fak davranas\u0131n da onlar da yumu\u015fak davrans\u0131nlar.” (Kalem, 8-9)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Yüce Allah (cc), Tevhidi esaslar\u0131n insanlara duyurulmas\u0131nda tavizsiz bir tutum tak\u0131n\u0131lmas\u0131 gerekti\u011fini bildirmi\u015f, bu konuda gelebilecek s\u0131k\u0131nt\u0131lara gö\u011füs gerilmesini ve bu yolda sabredilmesini istemi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Nice peygamber var ki, kendileriyle beraber birçok erenler çarp\u0131\u015ft\u0131lar; Allâh yolunda ba\u015flar\u0131nda gelenlerden y\u0131lmad\u0131lar, zay\u0131fl\u0131k göstermediler, boyun e\u011fmediler. Allâh sabredenleri sever.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Sadece \u015föyle diyorlard\u0131: ‘Rabbimiz, bizim günâhlar\u0131m\u0131z\u0131 ve i\u015fimizde ta\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 ba\u011f\u0131\u015fla, ayaklar\u0131m\u0131z\u0131 sa\u011flam tut, kâfir topluma kar\u015f\u0131 bize yard\u0131m eyle!" (Al-i \u0130mran, 146-147)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu ba\u015f\u0131n\u0131za gelmeden cennete girece\u011finizi mi sand\u0131n\u0131z? Onlara öyle yoksulluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 dokunmu\u015ftu, öyle sars\u0131lm\u0131\u015flard\u0131 ki, nihâyet peygamber ve onunla birlikte inananlar: ‘Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 ne zaman?’ diyecek olmu\u015flard\u0131. \u0130yi bilin ki, Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 yak\u0131nd\u0131r.” (Bakara, 214)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani sorumluluk, yaln\u0131zca Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda ve vahyi esaslar\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmeyi esas al\u0131r. Bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki hiçbir ölçü ya da metodu kabul etmez. Zaten küfür ve \u015firk cephesiyle Müslümanlar aras\u0131ndaki anla\u015fmazl\u0131\u011f\u0131n temelimde yatan en önemli nedenlerden biri de bu metod farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131d\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Hz. Muhammed (as)’a teklif edilen, “\u0130stersen ba\u015f\u0131m\u0131za geç, istersen sana en güzel k\u0131zlar\u0131m\u0131z\u0131, mal ve mülk verelim”<\/strong> teklifleri ya da “Bir sene sen, bir sene bir idareyi ele alal\u0131m”<\/strong> türünden tavizleri Rasulullah (as) elinin tersiyle geri çevirmi\u015ftir. O, kendisine yap\u0131lan bunca tekliflere kar\u015f\u0131 zerre kadar taviz vermemi\u015f, tavizsiz tutumunu sürdürmü\u015f, bu yoldaki kararl\u0131 tutumunu \u015fu sözüyle mü\u015friklere bildirmi\u015ftir. “Güne\u015fi sa\u011f elime, ay\u0131 da sol elime verseniz, yine de bundan vazgeçmem.”<\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an, Risalet önderlerine yap\u0131lan onca taviz tekliflerine ve öldürme tehditlerine ra\u011fmen onlar\u0131n, Tevhidi esaslardan zerre kadar taviz vermediklerini, kararl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 \u015firk ve küfür cephesine aç\u0131kça bildirdiklerini haber veriyor. Bu Risalet önderlerinden birisi de Hz. \u015euayb (as)’d\u0131r. O’nun net tavr\u0131, kafirleri \u015fa\u015fk\u0131na çevirmi\u015ftir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kavminden büyüklük taslayan ileri gelenler dediler ki: ‘Ey \u015euayb, mutlaka seni ve seninle beraber inananlar\u0131 kentimizden ç\u0131kar\u0131r\u0131z ya da dinimize dönersiniz!’ Dedi ki: ‘\u0130stemesek de mi?’<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Allâh, bizi sizin dininizden kurtard\u0131ktan sonra e\u011fer tekrar ona dönersek, Allâh’\u0131n üzerine yalan atm\u0131\u015f oluruz. Rabbimiz Allâh, dilemedikten sonra ona dönmemiz, bizim için olur \u015fey de\u011fildir. Rabbimiz, bilgice her \u015feyi ku\u015fatm\u0131\u015ft\u0131r. Biz Allah’a dayanm\u0131\u015f\u0131z. (Ey) Rabbimiz, bizimle kavmimizin aras\u0131n\u0131 gerçekle aç. Muhakkak ki sen açanlar\u0131n en iyisisin!” (A’raf, 88-89)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsanlar\u0131, inançs\u0131zl\u0131ktan, emperyalizmin sömürüsünden, be\u015feri dikta rejimlerinin bask\u0131 ve zulmünden kurtaracak Müslümanlar\u0131n, öncelikle kendilerinin, be\u015feri ta\u011futi sistemleri ve onlar\u0131n din haline getirdikleri yasalar\u0131n\u0131 reddetmeleri gerekir. Ta\u011futi sistemler reddedilmedikten sonra yüce Allah’a iman edilmesi ve Tevhidi ilkelere teslim olunmas\u0131 mümkün de\u011fildir. Çünkü imana giden yol ta\u011futi sistemleri reddetmekten geçmektedir. Kendilerini ar\u0131nd\u0131rmayan ve karanl\u0131klardan kurtarmayanlar\u0131n insanl\u0131\u011f\u0131 maruz kald\u0131\u011f\u0131 sömürüden, bask\u0131 ve zulümden, \u015firk ve küfrün karanl\u0131klar\u0131ndan kurtarmalar\u0131 nas\u0131l mümkün olsun?<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani sorumluluk, ancak bireyin, tüm dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131yla Tevhidi ilkelere teslim olmas\u0131, vahyi ölçüler içerisinde hareket etmesi ve iman etti\u011fi Kur’an’\u0131n bütün emir ve yasaklar\u0131na, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan teslim olmas\u0131yla mümkün olabilir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131n öncüleri olacak, Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenecek kimselerin, öncelikle kendi dü\u015fünce dünyalar\u0131n\u0131 ayd\u0131nlatmal\u0131, kalplerinde yer eden be\u015feri ta\u011futi sistemlerin korku ya da sevgisini atmal\u0131, ta\u011futu tümüyle reddetmeli ve Kur’an’\u0131 bir bütün olarak kabul edip teslim olmal\u0131d\u0131rlar. Kendileri \u015firk içerisinde bulunanlar\u0131n, \u0130slâm ad\u0131na bir \u015fey yapma haklar\u0131 yoktur. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Mü\u015frikler, nefislerinin küfrünü göre göre Allâh’\u0131n mescitlerini \u015fenlendiremezler. Onlar\u0131n yapt\u0131klar\u0131 i\u015fler, bo\u015fa ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r ve onlar, ate\u015fte sürekli kalacaklard\u0131r.<\/span><\/em> <\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Allâh’\u0131n mescitlerini, ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan, namaz\u0131 k\u0131lan, zekât\u0131 veren ve Allah’tan ba\u015fka kimseden korkmayanlar \u015fenlendirirler. \u0130\u015fte onlar, hidayette olanlard\u0131r.” (Tevbe, 17-18)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futu reddetmeyenlerin, ta\u011futi sistemlerin izin verdi\u011fi \u015firk ve küfür kurumlar\u0131 olan vak\u0131f, parti ve dernek tabelas\u0131 alt\u0131nda zillet içerisinde hareket edenlerin, be\u015feri \u015firk düzenlerine kar\u015f\u0131 aç\u0131kça tav\u0131r almayanlar\u0131n Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenmeleri mümkün de\u011fildir. Çünkü onlar, reddetmeleri gereken ta\u011futu kabul etmi\u015f kimselerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu reddedip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131na uyup bir k\u0131sm\u0131n\u0131 terk edenler, Allah’tan ba\u015fkas\u0131n\u0131 daha çok sevenler, Allah’tan fazla ba\u015fkalar\u0131ndan korkanlar da Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenemezler. Çünkü onlar, imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f kimselerdir ve mü\u015friklerin, Kur’ani sorumluluk gibi yüce bir davay\u0131 yüklenmeleri elbette mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130nsanlardan kimi, Allah’tan ba\u015fka e\u015fler tutar, Allâh’\u0131 sever gibi onlar\u0131 severler. \u0130man edenler ise en çok Allâh’\u0131 severler. Zalimler, azâb\u0131 gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah’a ait oldu\u011funu ve Allâh’\u0131n azâb\u0131n\u0131n çetin oldu\u011funu anlayacaklar\u0131n\u0131 ke\u015fke bilselerdi!” (Bakara, 165)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an\u0131 kabul ettiklerini söyleyip rasullerin ve son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011fini kabul etmeyenler de Kur’ani sorumlulu\u011fu yüklenemezler. Allah ve rasullerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131ran kimseler, Kur’an’\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 al\u0131p bir k\u0131sm\u0131n\u0131 b\u0131rakan ve Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011fi ile ilgili ayetleri kabul etmeyen bu nedenle küfürde olan kimselerdir. Kur’an bunlar\u0131n s\u0131fatlar\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onlar ki Allâh’\u0131 ve rasullerini inkâr ederler, Allâh ile elçilerinin aras\u0131n\u0131 ay\u0131rmak isterler, ‘Kimine inan\u0131r kimini inkâr ederiz!’ derler; bu ikisinin aras\u0131nda bir yol tutmak isterler.<\/span><\/em> \u0130\u015fte onlar gerçek kâfirlerdir; biz de kâfirlere alçalt\u0131c\u0131 bir azap haz\u0131rlad\u0131k!” (Nisa, 150-151)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131 kabul ettiklerini iddia eden baz\u0131 kimseler, “Yaln\u0131zca Kur’an’dan hareket ediyoruz”<\/strong> dedikleri halde, Kur’an’\u0131n önemle bildirdi\u011fi ve örnek edinilmesinin Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ve ahirette mükâfatlar\u0131n kazan\u0131lmas\u0131n\u0131 sa\u011flayacak olan Rasul Hz. Muhammed (as) ile ilgili ayetleri görmezden geliyorlar. Bunlar, bu tutumlar\u0131yla Allah’\u0131 kabul edip rasullerini, özellikle de son Rasul Hz. Muhammed (as)’\u0131 kabul etmeyen kimselerdir ki, Kur’an’\u0131n ifadesiyle gerçek kâfirlerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu kimseler, ba\u015fka dinlere mensup kimselerin ve Bat\u0131l\u0131 \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerin<\/a> a\u011fz\u0131yla Risalet önderi Hz. Muhammed (as)’\u0131 adeta küçümseyip anmakta ve onun en güzel örnekli\u011fini kabul etmemektedirler. Bunlar, ö\u011frendikleri üç-be\u015f kelime ile adeta kendilerini Rasulullah (as)’\u0131n üzerinde gören bir tav\u0131r tak\u0131nmaktad\u0131rlar. Rasulullah (as)’\u0131 anarken, bir Müslüman\u0131n de\u011fil s\u0131radan bir insan\u0131n bile kullanamayaca\u011f\u0131 bir telaffuzla “Muhammed”<\/strong> ya da “Peygamber Muhammed”<\/strong> gibi avami, so\u011fuk ve itici bir üslup kullanmaktad\u0131rlar. Bunlar\u0131 duyan akl\u0131 ba\u015f\u0131ndaki bir kimse, Rasulullah (as)’\u0131 bu \u015fekilde ananki\u015filerin ba\u015fka dine mensup gayri Müslim olduklar\u0131n\u0131 san\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kendilerini bir yerlerde görüp Rasulullah (as)’a, Bat\u0131l\u0131 \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerin üslubuyla “Muhammed”<\/strong> (as) ya da “Peygamber Muhammed”<\/strong> diyen kimseler, bulunduklar\u0131 ülkelerde çal\u0131\u015ft\u0131klar\u0131 i\u015fyeri patron ya da idarecilerine kar\u015f\u0131, üç kuru\u015fluk ç\u0131karlar\u0131 için “Efendim, beyefendi”, “Sir”, “Meneer”, “Monsieur”, “Seydi”, “Herr”<\/strong> gibi sayg\u0131 ifadeleri içeren s\u0131fatlar\u0131 kullanmaktad\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

An\u0131lan bu kimseler, ne ac\u0131d\u0131r ki, iman ettiklerini iddia ettikleri \u0130slâm’\u0131n Peygamberini anarlarken, kendilerinden küçük birisine, kom\u015fular\u0131n\u0131n çocu\u011funa hitap edercesine basit bir üslupla “Muhammed”<\/strong> ya da “Peygamber Muhammed”<\/strong> demekte, bu ismin ba\u015f\u0131na “Hazreti”<\/strong> kelimesini getirmekten özellikle kaç\u0131nmaktad\u0131rlar. Bu kimseler, Rasulullah(as)’\u0131 anarken ifadelerinin iticili\u011fine, yüz ifadelerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda adeta Hitler, Mussolini, M. Kemal ya da Saddam gibi bir diktatörden söz eder gibi söz ediyorlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n, mü’minler için en güzel örnek dedi\u011fi, iman eden kad\u0131n ve erkeklerin, verdi\u011fi hükme tabi olmalar\u0131 gerekti\u011fi, ona isyan\u0131n yüce Allah’a isyan, ona itaatin yüce Allah’a itaat olarak kabul edildi\u011fi Rasulullah (as)’a dü\u015fmanl\u0131k, Kur’an’a kar\u015f\u0131 aç\u0131kça tav\u0131r almakt\u0131r. Yüce Allah (cc), Rasule iman\u0131 ve itaati emreder, Kendisinin ve Rasulünün verdi\u011fi kararlar\u0131n Müslümanlar\u0131 kesin ba\u011flad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bildirir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh ve Resulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k inanm\u0131\u015f bir erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne kar\u015f\u0131 gelirse, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Buradaki Allah’\u0131n hükmü ilahi mesaj, Rasulün hükmü ise bu ilahi hükümleri pratize etmesidir. Bu nedenle yüce Allah (cc) Rasulünü, mü’minler için en güzel örnek olarak verir. Çünkü Rasul (as), Kur’an’\u0131 ya\u015fam tarz\u0131 olarak alm\u0131\u015f ve en güzel bir biçimde hayat\u0131nda ve toplum üzerinde uygulam\u0131\u015ft\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as), günümüz \u0130slamc\u0131lar\u0131 gibi, s\u0131rt\u0131n\u0131 ta\u011futi sisteme dayayarak, ta\u011futun izni ile aç\u0131lan vak\u0131f, dernek ve parti gibi \u015firk yuvalar\u0131nda \u0130slâm’\u0131 anlatmam\u0131\u015f, hayat\u0131 bahas\u0131na Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymu\u015ftur. O (as), “Yaln\u0131zca Kur’an”<\/strong> deyip Kur’ani hükümlerin bir k\u0131sm\u0131n\u0131 alan, Tevhidi esaslar\u0131 dile getirmeyen Kur’an istismarc\u0131lar\u0131 gibi de hareket etmemi\u015f, Kur’an’\u0131n bütün emirlerini en güzel bir \u015fekilde ya\u015fam\u0131\u015f, anlatm\u0131\u015f ve o u\u011furda s\u0131k\u0131nt\u0131 çekmi\u015f, i\u015fkence görmü\u015f, yurdundan kaçm\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani sorumluluk, Kur’ani hükümlere kar\u015f\u0131, hiçbir ay\u0131r\u0131m yapmadan, hassasiyet ve teslimiyeti gerektirir. Kur’ani bilinci yüklenmi\u015f, yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 her \u015feyin üstünde tutan bir kimsenin, yüce Allah’\u0131n hükmüne ayk\u0131r\u0131 hareket ederek Peygamberi örnekli\u011fe uymamas\u0131 dü\u015fünülemez. Rasul (as)’a kar\u015f\u0131 Bat\u0131l\u0131 \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerin a\u011fz\u0131yla itici ve so\u011fuk ifadeler kullanmak, Kur’an’\u0131n, Rasul (as) ile ilgili ayetlerini b\u0131rakmakt\u0131r ki bu, yüce Allah’a apaç\u0131k isyan ve Mü’minlerin yolundan ayr\u0131l\u0131p sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmektir. Bu kimselerin gidecekleri adres de cehennemden ba\u015fka bir yer de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Kim de kendisine do\u011fru yol belli olduktan sonra Rasule kar\u015f\u0131 gelir ve mü’minlerin yolundan ba\u015fka bir yola uyarsa, onu döndü\u011fü yola yöneltiriz ve cehenneme sokar\u0131z. Ne kötü bir gidi\u015f yeridir oras\u0131!” (Nisa, 115)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Kim de Allah’a ve Rasulü’ne kar\u015f\u0131 gelir, O’nun s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015farsa, Allâh onu, sürekli kalaca\u011f\u0131 ate\u015fe sokar. Onun için alçalt\u0131c\u0131 bir azap vard\u0131r.” (Nisa, 14)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’da, Rasulullah (as)’\u0131n örnek edinilmesini, ona itaat edilmesini ve isyan edilmemesini, onun verdi\u011fi kararlar\u0131n kabul, ça\u011fr\u0131s\u0131na icabet edilmesini emreden bütün ayetlere bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda Rasul (as), yüce Allah (cc) ile an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve hitab\u0131n mü’min erkek ve kad\u0131nlara yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131 görülür. Hz. Muhammed (as)’\u0131 adeta kin dolu ifadelerle ve dü\u015fmanca bir tav\u0131rla anan kimseler, herhalde Kur’an’\u0131n bu hitab\u0131n\u0131n kendilerine olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve kendilerinin iman edenlerden olmad\u0131klar\u0131n\u0131 dü\u015fünüyorlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Aralar\u0131nda hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne ça\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131 zaman mü’minlerin sözü ancak: ‘\u0130\u015fittik ve itâat ettik’ demeleridir. \u0130\u015fte umduklar\u0131na erenler bunlard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Kim, Allah’a ve Resulüne itâat eder, Allah’tan korkar, O’ndan korunursa i\u015fte kurtulu\u015fa erenler onlard\u0131r.” (Nur, 51-52)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘E\u011fer Allâh’\u0131 seviyorsan\u0131z bana uyun ki Allâh da sizi sevsin ve günâhlar\u0131n\u0131z\u0131 ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n. Allâh ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, esirgeyendir.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

De ki: ‘Allah’a ve Elçiye itâat edin!’ E\u011fer dönerlerse muhakkak ki Allâh, kâfirleri sevmez.” (Al-i \u0130mran, 31-32)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Rasul dü\u015fmanlar\u0131 denilebilecek bu kimseler, “Rasul bugün ya\u015fam\u0131yor, ona nas\u0131l uyup itaat edilecek, ona uymak için onun ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 dönemde ya\u015famak gerekir”<\/strong> deyip ihtilaflar\u0131n Rasul (as)’a götürülmesi ve onun hakem edinilmesi ayetlerini ileri sürerler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’a itâat edin, Rasule ve sizden olan buyruk sâhibine itâat edin. E\u011fer herhangi bir \u015feyde anla\u015fmazl\u0131\u011fa dü\u015ferseniz -Allah’a ve âhiret gününe inan\u0131yorsan\u0131z -onu Allah’a ve Rasule götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bak\u0131m\u0131ndan da daha güzeldir.” (Nisa, 59)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Kesinlikle, Rabb’in hakk\u0131 için onlar aralar\u0131nda ç\u0131kan çeki\u015fmeli i\u015flerde seni hakem yap\u0131p, sonra da senin verdi\u011fin hükme, içlerinde bir burukluk duymadan tam anlam\u0131yla teslim olmad\u0131kça inanm\u0131\u015f olmazlar.” (Nisa, 65)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Bu ayetler, yaln\u0131zca Rasul (as), döneminde ya\u015fayanlar\u0131 de\u011fil, daha sonraki ça\u011flarda iman edenleri de sorumlu tutuyor. Çünkü ayetler, birincisi<\/strong>, iman edenlere; ikincisi<\/strong>, daha sonraki ça\u011flarda, idarecileriyle aralar\u0131nda sorun ç\u0131kan Müslümanlara hitap etmektedir. Burada, ç\u0131kan ihtilaf\u0131n, mü’minler için en güzel örnek olan Rasulullah (as)’a götürülmesi ya da onun hakem edinilmesi, o sorunun Rasulullah (as) taraf\u0131ndan nas\u0131l çözüldü\u011füne, ya da herhangi bir hükmün nas\u0131l uyguland\u0131\u011f\u0131na bak\u0131lmas\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasulullah (as)’a tabi olmak, Kur’ani sorumlulu\u011fu onun gibi yüklenmek, onun en güzel örnekli\u011fini esas alarak \u0130slâmi esaslar\u0131 en güzel bir \u015fekilde ya\u015famak, \u0130slâmi hükümlerin istedi\u011fi özveriyi en üstün seviyede yerine getirmek, Tevhidi esaslar\u0131, mükemmel bir \u015fekilde ve bütün yönleriyle hiçbir güçten korkmadan insanlara ula\u015ft\u0131rmak, \u0130slâm ümmetinin vahdetini olu\u015fturmakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’ani sorumlulu\u011fu üstlenen mü’minler, Rab’lerini raz\u0131 edebilmek için ve yukar\u0131da ifade edilen nedenlerden dolay\u0131 Rasulullah (as)’\u0131 en güzel örnek edinmek ve ona azami sayg\u0131y\u0131 göstermekle mükelleftirler. Bu, yüce Allah’a iman etmenin ve imanda samimi olman\u0131n bir gere\u011fi ve sonucudur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a iman ve itaat, O’nun gönderdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131, hiçbir s\u0131k\u0131nt\u0131 duymadan kabul etmek, ilahi bildirimlerin tümüne iman etmek ve bu ilahi bildirimleri, yüce Allah’\u0131n en güzel örnek olarak verdi\u011fi Rasulullah (as) gibi ahlak edinip ya\u015famakt\u0131r. Yüce Allah’a iman ettiklerini iddia etmelerine ra\u011fmen, O’nun Rasulüne ba\u015fka din ve ideolojilere mensup Bat\u0131l\u0131 \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerin bak\u0131\u015f aç\u0131s\u0131yla bakmak ve onlar\u0131n a\u011fz\u0131yla Rasule hitap etmek yüce Allah’a isyandan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Rasuller (as) ve son Rasul (as) itaat edilmek için gönderilmi\u015flerdir. Onlara itaat; onlar\u0131n, vahyi esaslar\u0131 uygularken yapt\u0131klar\u0131 örnek davran\u0131\u015flar\u0131na tabi olmakt\u0131r. Bu örneklikler, vahyin uygulama metodu olduklar\u0131 için, onlar\u0131n örnekliklerini terk etmek ya da ikinci plana itmek, vahyin uygulama metodunu terk etmek, Kur’an’\u0131n bu konudaki ayetlerini inkâr etmektir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Kendilerini \u0130slâm’a nispet edip Müslüman olduklar\u0131n\u0131, Kur’an okuduklar\u0131n\u0131 söyleyen, ancak Kur’an’\u0131n hükmüne ra\u011fmen, Peygamber (as)’a kar\u015f\u0131 tav\u0131r al\u0131p onun örnekli\u011fini terk eden kimseler, Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 hareket etmi\u015flerdir. Bu kimselerin, “Yaln\u0131zca Kur’an’dan hareket ediyoruz”<\/strong> gibi sözleri kendi kendileriyle çeli\u015fki içerisinde olduklar\u0131n\u0131 gösteriyor. Çünkü bir taraftan Kur’an’\u0131n hassasiyetle üzerinde durdu\u011fu Rasulün örnekli\u011fini kabul etmiyorlar di\u011fer taraftan Kur’an’a uyduklar\u0131n\u0131 iddia ediyorlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Peygamber reddiyecileri, k\u0131yamet günü, peygamberlerin ümmetlerine \u015fahit olarak getirildiklerinde kimin ümmeti olarak Ha\u015fr olunacaklar\u0131n\u0131 dü\u015fünüyorlar? Çünkü o gün, her peygamber kendi ümmetine \u015fahitlik yapacak, Kur’an do\u011frultusunda oldu\u011funu iddia edilen söz ve fiillerin ne oranda ona uydu\u011funu söyleyeceklerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Yer, Rabbinin nuru ile parlam\u0131\u015f, Kitâp (ortaya) konmu\u015f, peygamberler ve \u015fahitler getirilmi\u015f ve aralar\u0131nda adâletle hükmedilmi\u015ftir. Onlara asla haks\u0131zl\u0131k edilmez” (Zümer, 69)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Her ümmetten  <\/span>bir \u015fahit, seni de bunlara \u015fahit getirdi\u011fimiz zaman nice olur?” (Nisa, 41)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Her milleti, önderleriyle ça\u011f\u0131rd\u0131\u011f\u0131m\u0131z gün, kimlerin Kitab\u0131 sa\u011f\u0131ndan verilirse i\u015fte onlar, Kitaplar\u0131n\u0131 okurlar ve en ufak bir haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131lmazlar.” (\u0130sra, 71)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah (cc), di\u011fer peygamberlere ve Hz. Muhammed (as)’a, bu ki\u015filerin bugün içerisinde bulunduklar\u0131 durumu ve söyledikleri sözlerini soracakt\u0131r. Ancak Rasulullah (as), bu kimselerin yalanc\u0131 olduklar\u0131n\u0131 söyleyecektir. T\u0131pk\u0131 Hz. \u0130sa (as)’a soruldu\u011fu gibi! <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ve yine Allâh demi\u015fti ki: ‘Ey Meryem o\u011flu Îsâ sen mi insanlara ‘Beni ve annemi, Allah’tan ba\u015fka iki ilah edinin’ dedin?’ Hâ\u015fâ, Sen yücesin, benim için gerçek olmayan bir \u015feyi söylemek benim haddime de\u011fildir! E\u011fer demi\u015f olsayd\u0131m, sen bunu bilirdin, sen benim nefsimde olan\u0131 bilirsin, ben senin nefsinde olan\u0131 bilmem, çünkü gizlileri bilen yaln\u0131z sensin, sen!’ dedi.” (Al-i \u0130mran, 116)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Sonuç olarak<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia edip Kur’ani sorumlulu\u011fu üstlendiklerin söyleyen kimseler, öncelikle<\/strong> Kur’an’\u0131n bütün ayetlerinden sorumlu olduklar\u0131n\u0131 ve Kur’an’\u0131n bütününden sorulacaklar\u0131n\u0131 bilmelidirler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130kincisi<\/span><\/strong>, Kur’ani bilinci ku\u015fanan kimseler, Tevhidi esaslar\u0131 kendilerine ula\u015ft\u0131ran Rasu Hz. Muhammed (as)’a, dü\u015fmanca bir tav\u0131r tak\u0131n\u0131p Bat\u0131l\u0131 \u015farkiyatç\u0131 müste\u015friklerin a\u011fz\u0131yla ona hitap etmek yerine, sayg\u0131 s\u0131n\u0131rlar\u0131 içerisinde onun ümmeti olduklar\u0131n\u0131n bilinci ile onun ad\u0131n\u0131 anmal\u0131d\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Üçüncüsü<\/span><\/strong>, Kur’an, Tevhidi esaslar\u0131 önceler, bu nedenle Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia eden bu kimselerin, Tevhidi esaslar\u0131 aç\u0131k ve net bir \u015fekilde insanlara duyurmal\u0131 insanlar\u0131, be\u015feri ta\u011futi sistemlere itaat etmekten, o sistemleri din, yöneticilerini ilah edinmekten sak\u0131nd\u0131rmal\u0131d\u0131rlar. T\u0131pk\u0131 Ashab\u0131 Kehf gençlerinin kendi toplumlar\u0131na <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Biz sana onlar\u0131n haberlerini gerçek olarak anlat\u0131yoruz; onlar Rab’lerine inanm\u0131\u015f gençlerdi. Biz de onlar\u0131n hidâyetlerini art\u0131rm\u0131\u015ft\u0131k.<\/span><\/em> Kalplerinin üstüne metânet ba\u011flam\u0131\u015ft\u0131k.  <\/span>K\u0131yam ettiler, dediler ki: ‘Rabb’imiz, göklerin ve yerin Rabb’idir; biz O’ndan ba\u015fkas\u0131na ilah demeyiz yoksa saçma söylemi\u015f oluruz.<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

\u015eu kavmimiz, O’ndan ba\u015fka ilahlar edindiler. Onlar\u0131n ilah oldu\u011funa aç\u0131k bir delil getirmeleri gerekmez miydi? Allah’a kar\u015f\u0131 yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir?” (Kehf, 13-15)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ashab\u0131 Kehf’in içerisinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 toplum, günümüz toplumundan farks\u0131zd\u0131. O halde “Kur’an”<\/strong> diyen kimselerin de bugün Ashab\u0131 Kehf duyarl\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymal\u0131, insanlar\u0131 putperestlikten ve putçu rejimlere itaat etmekten sak\u0131nd\u0131rmal\u0131d\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Dördüncüsü<\/span><\/strong>, Kur’ani sorumlulu\u011fun bilincine ula\u015fan kimseler, vakit kaybetmeden cemaatle\u015fmeli, Tevhidi ilkeler do\u011frultusunda yap\u0131lanmal\u0131d\u0131rlar. Aksi halde Kur’an’\u0131n “Ey iman edenler”, “O mü’minler”<\/strong> hitab\u0131na muhatap olamazlar. Çünkü Kur’an, bireylere de\u011fil cemaat olan mü’minlere hitap etmektedir. Bu nedenle birey olan kimse bu hitab\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda kalacakt\u0131r. Kur’an, kurtulu\u015fun ancak cemaatle\u015fmekte oldu\u011funu bildirmektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allah’a ça\u011f\u0131ran, iyi i\u015f yapan ve ‘Ben Müslümanlardan\u0131m’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?” (Fussilet, 33)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Be\u015fincisi<\/span><\/strong>, emperyalizm ve onun \u0130slâm topraklar\u0131 üzerindeki i\u015fbirlikçileri, sömürü, zulüm ve bask\u0131lar\u0131n\u0131 her geçen gün \u015fiddetlendirirken, Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia eden kimselerin buna bigane kalmas\u0131 mümkün de\u011fildir. Bu nedenle Kur’ani bilinci ku\u015fanm\u0131\u015f olan kimseler, emperyalizme ve i\u015fbirlikçi kuklalar\u0131na kar\u015f\u0131 net tav\u0131r almal\u0131, insanlar\u0131 bu konuda bilinçlendirmelidirler. Unutulmas\u0131n ki her Risalet önderi, kendi dönemlerindeki müstekbirlerle mücadele etmi\u015fler, onlara kar\u015f\u0131 Tevhidi esaslar\u0131 ortaya koymu\u015flard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man iddialar\u0131nda samimi olan kimseler, Kur’an ayetlerini bir bütün olarak almal\u0131, samimiyetle Kur’an’a teslim olmal\u0131 ve Kur’an’\u0131n belirledi\u011fi ölçüler içerisinde hareket etmelidirler. T\u0131pk\u0131 bizden öncekilerin, kendilerine inen ayetlere teslim olduklar\u0131 gibi.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“De ki: Siz ister ona inan\u0131n, ister inanmay\u0131n, o, daha önce kendilerine bilgi verilenlere okundu\u011fu zaman onlar, derhal çeneleri üstüne secdeye kapan\u0131rlar.<\/span><\/em> Rabbimizin \u015fân\u0131 yücedir, gerçekten Rabbimizin sözü mutlaka yerine getirilir! derler.<\/em><\/span> <\/span>A\u011flayarak çeneleri üstüne kapan\u0131rlar ve Kur’an onlar\u0131n derin sayg\u0131s\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r.” (\u0130sra, 107-709)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar, âyetlerimize inanm\u0131\u015f ve Müslüman olmu\u015f idiler.” (Zuhruf, 69)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2011.04.01
\n