{"id":138,"date":"2020-03-25T18:28:36","date_gmt":"2020-03-25T18:28:36","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/kurandaki-rasul-hz-muhammed-asa-iman-edin\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:36","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:36","slug":"kurandaki-rasul-hz-muhammed-asa-iman-edin","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/kurandaki-rasul-hz-muhammed-asa-iman-edin\/","title":{"rendered":"Kur'\u00e2n'daki Rasul Hz. Muhammed (as)\u2019a \u0130man Edin"},"content":{"rendered":"
KUR’AN’A DAVET-3 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span> Yüce Allah (cc), her konuda oldu\u011fu gibi rasullere ve son Rasul Hz. Muhammed (as)’a nas\u0131l iman edilece\u011fini çok aç\u0131k bir \u015fekilde Kur’an’da aç\u0131klayarak kullar\u0131na bildirmi\u015ftir. \u0130man eden kimseler, Kur’an’\u0131n belirtti\u011fi ölçüler içerisinde, peygamberlere iman etmekle mükelleftirler. Hz. Adem (as)’dan Hz. Muhammed (as)’a kadar bütün Risalet önderi peygamberler, iman eden kimseler için vahyi esaslar\u0131 uygulamak ve Tevhidi ilkeleri insanlara ula\u015ft\u0131rmak konusunda en güzel örnekli\u011fi ortaya koymu\u015flard\u0131r. Peygamberlerin örnek hayatlar\u0131 ve Tevhidi mücadeleleri, bugünkü mü’minler için \u015fa\u015fmaz birer ölçüdür. “Rasul, Rabb’inden kendisine indirilene inand\u0131, mü’minler de. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplar\u0131na ve peygamberlerine inand\u0131. ‘O’nun rasullerinden hiçbirini di\u011ferinden ay\u0131rt etmeyiz’ ve ‘\u0130\u015fittik, itâat ettik! Rabbimiz, ba\u011f\u0131\u015flaman\u0131 dileriz, dönü\u015f sanad\u0131r!’ dediler” (Bakara, 285) “Deyin ki, Allah’a, bize indirilene, \u0130brâhim’e, \u0130smâil’e, \u0130shak’a, Yakup’a ve s\u0131btlara indirilene, Mûsâ ve Îsâ’ya verilene ve (di\u011fer) peygamberlere Rab’leri taraf\u0131ndan verilene iman ettik, onlar aras\u0131nda bir ay\u0131r\u0131m yapmay\u0131z, biz Müslümanlar\u0131z.” (Bakara, 136) “Ve onlar ki Allah’a ve Rasullerine inand\u0131lar, onlar aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmad\u0131lar. \u0130\u015fte yak\u0131nda onlara mükâfâtlar\u0131 verilecektir. Allâh, çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Nisa, 152) \u0130man eden bir kimse, peygamberler aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m yapmadan, hiçbirini di\u011ferine üstün tutmadan hepsine iman etmekle mükelleftir. Bu mükellefiyet, o Risalet önderlerini örnek almay\u0131 gerektirir. Kur’an, hangi Rasulün, hangi konuda Müslümanlara örnek oldu\u011funu çok aç\u0131k bir \u015fekilde belirterek iman edenlerin buna uymalar\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. Ça\u011flarüstü ve evrensel bir niteli\u011fe sahip olan Kur’an’da yüce Allah (cc), k\u0131yamete kadar gelecek toplumlardaki sorunlar\u0131n çe\u015fitlili\u011fini ve Tevhidi esaslara kar\u015f\u0131 ç\u0131kan zorba güçlerin, her dönemde de\u011fi\u015fik k\u0131l\u0131klara büründüklerini bildi\u011finden, her Rasulün Tevhidi mücadelesinden örneklikler vererek, bunun iman edenlerce esas al\u0131nmas\u0131n\u0131 bildirmi\u015ftir. “Andolsun, onlarda sizin için, Allâh’\u0131 ve ahireti umanlar için güzel bir örnek vard\u0131r. Kim yüz çevirirse, Allâh zengin, hamd O’nad\u0131r.” (Mümtehine, 6) Müslümanlar, Risalet önderlerinin sonuncusu olan Hz. Muhammed (as)’\u0131n getirdi\u011fi \u015feriat\u0131n ve ilahi mesaj\u0131n bütününden sorumlu olduklar\u0131 gibi di\u011fer peygamberlerin, Kur’an’da verilen örnek hayatlar\u0131ndan da sorumludurlar. Müslümanlar, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 sorunlar\u0131, hangi peygamberin mücadele metoduna uyuyorsa o peygamberin örnekli\u011fini esas alarak çözmelidirler. Örne\u011fin, ta\u011futi be\u015feri sistemlerin zindanlar\u0131na dü\u015fen bir Müslüman, Hz. Yusuf (as)’\u0131 örnek almal\u0131d\u0131rlar. Hz. Muhammed (as) Yüce Allah (cc), son Peygamber Hz. Muhammed (as)’a, nas\u0131l iman edilece\u011fini bütün aç\u0131kl\u0131\u011f\u0131 ile ortaya koymu\u015f, s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 çizmi\u015f ve Müslümanlardan bu s\u0131n\u0131rlar dahilinde ona iman ve itaat edilmesini bildirmi\u015ftir. Hz. Muhammed (as)’a bu s\u0131n\u0131rlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda iman etmek, onu ilahla\u015ft\u0131rmak ya da onu hiçe say\u0131p küçümsemek küfür olarak bildirilmi\u015ftir. Yüce Allah (cc), Hz. Muhammed (as)’\u0131 küçümseyenleri uyard\u0131\u011f\u0131 gibi, onu adeta ilahla\u015ft\u0131ranlar\u0131 da uyarm\u0131\u015f ve bunlar\u0131n ancak kendilerine zarar vereceklerini bildirmi\u015ftir. “Muhammed, sadece bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelip geçmi\u015ftir. \u015eimdi o ölür veya öldürülürse siz ökçelerinizin üzerinde geriye mi döneceksiniz? Kim ökçesi üzerinde geriye dönerse Allah’a hiçbir ziyan veremez. Allâh, \u015fükredenleri mükâfâtland\u0131racakt\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 144) “De ki: ‘Ben kendime dahi, Allâh’\u0131n diledi\u011finden ba\u015fka ne zarar, ne de yarar verme gücüne sâhip de\u011filim…” (Yunus, 49) “De ki: ‘Ben size, Allâh’\u0131n hazineleri yan\u0131mdad\u0131r, demiyorum. Gayb\u0131 da bilmem. Size ‘Ben mele\u011fim’ de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum.’ ‘Körle, gören bir olur mu? Dü\u015fünmüyor musunuz?’ de.” (En’am, 50) Sünnet (Örnek uygulama) Nedir?<\/span><\/em><\/strong> Rasulün örnekli\u011fi, di\u011fer bir ifade ile Sünnet’i, yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi esaslar\u0131n, insanlara ula\u015ft\u0131rma ve onu uygulama biçimidir. Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011fi, Kur’ani esaslar\u0131 en iyi \u015fekilde ve zirve noktas\u0131nda ya\u015famas\u0131d\u0131r. Bu nedenle Sünnet, ne Kur’an’a bir ek, ne ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na bir hüküm ve ne de Kur’an üstü ya da Kur’an’a ayk\u0131r\u0131 bir uygulamad\u0131r. Sünnet, ilahi mesaj\u0131n topluma ula\u015ft\u0131r\u0131lmas\u0131nda takip edilen yöntem ve metottur. Bu nedenle söylenen sözlerin ve yap\u0131lan davran\u0131\u015flar\u0131n Kur’an’a uygun olmas\u0131 gerekir. Sünnet, Kur’an içinde ve onunla beraber olan bir uygulama, bir yöntem ve pratik, tam ve mükemmel olan Kur’an’\u0131n hükümlerini pratize etme \u015feklidir. “…Sana da o Zikir’i indirdik ki, kendilerine indirileni insanlara aç\u0131klayas\u0131n ki dü\u015fünsünler.” (Nahl, 44)<\/span><\/em> Sünnet, beyandan yani aç\u0131klamaktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. Bu da, Sünnetin çerçevesini çizmekte ve ne oldu\u011funu aç\u0131klamaktad\u0131r. Bu nedenle Sünnet, ne Kur’an’dan ayr\u0131 bir kaynak, ne de bid’at ve hurafecilerin iddia ettikleri gibi, Kur’an’\u0131n (hâ\u015fâ) eksik kald\u0131\u011f\u0131 konularda ya da Kur’an’da olmayan hükümlerin tamamlay\u0131c\u0131s\u0131 olan bir ba\u015fvuru k\u0131lavuzudur. Bu iddialar, yanl\u0131\u015f ve sahiplerini sorumluluk alt\u0131na sokan, Kur’an’\u0131 eksik gören sap\u0131k hezeyanlardan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildirler. Kur’an, bütünüyle bir hükümler manzumesidir; bu hükümlerin hayata geçirilmesi, uygulan\u0131r hale gelmesi, ancak örnek olarak verilen Sünnetle mümkündür. \u015eayet Kur’an hükümlerinin uygulanmas\u0131, hayata geçirilmesi her ferdin kendi anlay\u0131\u015f\u0131na b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f olsayd\u0131 bu durumda, Kur’an’\u0131n uygulanmas\u0131nda birçok yöntem, bir çok uygulama biçimleri ortaya ç\u0131kard\u0131 ki, o zaman \u0130slâm toplumunda vahdetin yerini tefrika, bar\u0131\u015f\u0131n yerini \u015fiddet ve sava\u015f al\u0131rd\u0131. Böyle bir durum ise, Kur’an’\u0131n (hâ\u015fâ) kendisiyle çeli\u015fmesi anlam\u0131na gelirdi. Oysa Kur’an, tefrikay\u0131 yermekte, Müslümanlar\u0131n vahdetini övmektedir. Bu nedenle Kur’an, Rasul (as)’\u0131 en güzel örnek olarak verir ve ona uyulmas\u0131n\u0131 emreder. “Allâh ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k mü’min erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36) “Bilmediler mi ki kim Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 koyma\u011fa kalkarsa onun için sürekli kalaca\u011f\u0131 cehennem ate\u015fi vard\u0131r. \u0130\u015fte, büyük rezillik budur.” (Tevbe, 63) Hz. Muhammed (as), en güzel örnektir Kur’an, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan, insanlar\u0131n yeryüzündeki hayatlar\u0131n\u0131, f\u0131trat ölçüleri içerisinde düzenlemek ve en ideal nizam\u0131 hakim k\u0131lmak üzere indirilen ve kendisinde hiçbir eksiklik bulunmayan vahiy zincirinin son halkas\u0131d\u0131r. Tevhidi esaslar\u0131 en aç\u0131k bir \u015fekilde ortaya koyan Kur’an, insanlar\u0131 hayat, kâinat ve insan bütünlü\u011fünü sa\u011flamaya ça\u011f\u0131r\u0131rken, bunun nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 en ince noktas\u0131na kadar aç\u0131klam\u0131\u015ft\u0131r. Kur’an, Tevhidi esaslar\u0131n insanlara nas\u0131l ula\u015ft\u0131r\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 ve \u0130slâmi hükümlerin nas\u0131l uygulanaca\u011f\u0131n\u0131 Hz. Muhammed (as)’\u0131n örnekli\u011finde göstermi\u015f ve iman edenlerden, bu örnekli\u011fi esas almalar\u0131n\u0131 istemi\u015f, yüce Allah’\u0131 raz\u0131 edebilmenin ve kurtulu\u015fun ancak bu örneklikte oldu\u011funu bildirmi\u015ftir. “Andolsun Allâh’\u0131n Rasulünde, sizin için Allah’a ve âhiret gününe kavu\u015fmaya inanan ve Allâh’\u0131 çok anan kimseler için, çok güzel bir örnek vard\u0131r.” (Ahzab, 21) Rasulullah (as)’\u0131n örnekli\u011fi olan Sünnet’i yüce Allah’\u0131n kontrolündedir. Kur’an’daki birçok ayetten de anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere, Kur’an ve onun uygulama biçimi olan Sünnet, iman edenler için bir bütündür ve hiçbir \u015fekilde parçalanamaz. Çünkü Kur’an ve Sünnet iki ayr\u0131 kaynak, iki ayr\u0131 te\u015fri de\u011fildir. Sünnet, Kur’an’\u0131n pratize edili\u015fi oldu\u011fundan, sürekli bir \u015fekilde yüce Allah’\u0131n kontrolü alt\u0131nda idi. Bu nedenle örneklikte en küçük bir hatan\u0131n has\u0131l olmas\u0131 halinde, yüce Allah (cc), Peygamber (as)’\u0131 an\u0131nda uyararak o hatay\u0131 düzeltiyor ve do\u011fru olan\u0131 yapmas\u0131n\u0131 emrediyor. Kur’an’\u0131n pratize edilmesinde uygulanmas\u0131 gereken yöntemin, nas\u0131l olmas\u0131 gerekti\u011fi konusunu yüce Allah (cc), bizzat kendisi kontrol etmekte idi. Örnekli\u011fin korunmas\u0131 için en küçük bir hata an\u0131nda düzeltiliyordu. Bu konuda yap\u0131lan uyar\u0131lar. Rasulullah (as)’\u0131n âmâ geldi\u011findeki tavr\u0131 \u0130slâmi davet, insan ay\u0131r\u0131m\u0131 yap\u0131lmadan herkese yap\u0131lmas\u0131 gerekir; bu konuda yap\u0131lan en küçük bir hata, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan an\u0131nda düzeltilerek do\u011frusu bildiriliyordu. “Yüz(ünü) ast\u0131 ve döndü, ama geldi diye! Ne biliyorsun, belki o ar\u0131nacak, ya da ö\u011füt alacak ve ö\u011füt fayda verecek. Müsta\u011fni olan ise, sen ona yöneliyorsun. Onun ar\u0131nmamas\u0131ndan sana ne? Ancak sana ko\u015farak ve korkarak <\/span>gelenle sen ilgilenmiyorsun.” (Abese, 1-10) Rasulullah (as)’\u0131n, bal \u015ferbetini kendisine haram etmesi Yüce Allah (cc), helal ve haram olan \u015feyleri belirtmi\u015f ve herkesin buna uymas\u0131n\u0131 istemi\u015ftir. Peygamber de olsa, yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu hükümleri de\u011fi\u015ftirme yetkisine sahip de\u011fildir. Bal \u015ferbetini kendisine haram k\u0131lan Rasulullah (as) an\u0131nda uyar\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. “Ey peygamber niçin, Allâh’\u0131n sana helâl k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u015feyi, e\u015flerinin, hat\u0131r\u0131 için harâm k\u0131l\u0131yorsun? Allâh ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, esirgeyendir.” (Tahrim, 1) “De ki: ‘Allâh’\u0131n, kullar\u0131 için ç\u0131kard\u0131\u011f\u0131 süsü ve güzel r\u0131z\u0131klar\u0131 kim harâm etti? O, dünyâ hayât\u0131nda inananlar\u0131nd\u0131r, k\u0131yâmet günü de yaln\u0131z onlar\u0131nd\u0131r.’ De. \u0130\u015fte biz, bilen bir topluluk için âyetleri böyle aç\u0131kl\u0131yoruz.” (A’raf, 32) Rasulullah (as), esirlerden ganimet almas\u0131. Allah ve Rasulüne kar\u015f\u0131 sava\u015fanlar\u0131n öldürülmeleri gerekir. Bedir’de esir dü\u015fen Mekkeli mü\u015friklerden fidye al\u0131nmas\u0131 üzerine Peygamber (as) uyar\u0131lm\u0131\u015f ve bir daha böyle yapmamas\u0131 istenmi\u015ftir. “Yeryüzünde a\u011f\u0131r bas\u0131ncaya kadar hiçbir peygambere esir sâhibi olmak yak\u0131\u015fmaz. Siz, geçici dünyâ mal\u0131n\u0131 istiyorsunuz, Allâh ise (sizin için) âhireti istiyor. Allâh üstündür, hakimdir. E\u011fer Allah’tan, bir yaz\u0131 geçmemi\u015f olsayd\u0131, ald\u0131\u011f\u0131n\u0131z fidyeden dolay\u0131 size mutlaka büyük bir azap dokunurdu.<\/span><\/em> Art\u0131k ald\u0131\u011f\u0131n\u0131z ganimetten helâl ve temiz olarak yeyin ve Allah’tan korkun. \u015eüphesiz Allâh, ba\u011f\u0131\u015flayand\u0131r, esirgeyendir.” (Enfal, 67-69) Rasulullah (as)’\u0131n, sava\u015fmak istemeyen münaf\u0131klara izin vermesi