{"id":137,"date":"2020-03-25T18:28:36","date_gmt":"2020-03-25T18:28:36","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/ey-iman-edenler-iman-edin\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:36","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:36","slug":"ey-iman-edenler-iman-edin","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/ey-iman-edenler-iman-edin\/","title":{"rendered":"Ey iman edenler iman edin"},"content":{"rendered":"
Kur’an’a Davet-2 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span> Ey iman edenler iman edin<\/span><\/strong> “Ey iman edenler, Allah’a, Rasulüne, Rasulüne indirdi\u011fi Kitab’a ve daha önce indirmi\u015f oldu\u011fu Kitab’a iman edin. Kim Allâh’\u0131, meleklerini, Kitaplar\u0131n\u0131, elçilerini ve âhiret gününü inkâr ederse o, uzak bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015ftür.” (Nisa, 136)<\/span><\/em><\/strong> Ey iman edenler<\/span><\/strong>, Rabb’iniz sizi iman etmeye davet ediyor. Elbette, “Bu ne demek? Biz zaten iman ediyoruz Allah’a, O’nun Rasulüne ve indirdi\u011fi Kitab’a”<\/strong> diyorsunuz. Kendinizi Kur’an’la test edin, gerçekten iman ediyor musunuz, yoksa iman etti\u011finizi sand\u0131\u011f\u0131n\u0131z halde, iman\u0131n\u0131za \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f bir halde \u015firk içerisinde misiniz? \u0130man\u0131n\u0131z\u0131, Kur’an kriterine bakarak yeniden gözden geçirip de\u011ferlendirin, etti\u011finiz iman yüce Allah’\u0131n istedi\u011fi gerçek iman m\u0131d\u0131r, yoksa yaln\u0131zca bilgi düzeyinde kalan bir bilgi birikimi midir? Yüce Allah (cc), kendisine iman eden ile kendisini bilgi düzeyinde tan\u0131yanlar\u0131 birbirinden ay\u0131r\u0131yor ve iman etti\u011fini sanan bilgi sahibi kimseleri iman etmeye davet ediyor. \u0130man ettiklerini sanan ki\u015fileri yüce Allah (cc), mü’minler, mü\u015frikler, fas\u0131klar, mürtetler ve son halkada münaf\u0131klar vas\u0131fland\u0131rmaktad\u0131r. Mü’minler d\u0131\u015f\u0131nda kalan gruplar, iman edenler olarak tan\u0131mlanmalar\u0131na ra\u011fmen imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f kimselerdir. Allah’\u0131 tan\u0131mak O’na \u0130man etmek de\u011fildir Yüce Allah’\u0131 tan\u0131mak, O’nu tek olarak bilmek, yeri, gö\u011fü ve içindekileri yaratt\u0131\u011f\u0131n\u0131, r\u0131z\u0131k verdi\u011fini söylemek iman de\u011fil bilgidir. Yüce Allah (cc), bilgi düzeyinde kendisini tan\u0131yanlar\u0131n kendisine iman etmediklerini, mü\u015frik olduklar\u0131n\u0131 bildirmekte, buna örnek olarak da Mekke mü\u015friklerini vermektedir. “Andolsun, onlara: ‘Gökleri ve yeri kim yaratt\u0131, güne\u015fi ve ay\u0131 kim boyun e\u011fdirdi?’ desen ‘Allâh’, derler. O halde nas\u0131l Allâh’\u0131n (birli\u011finden) döndürülüyorsunuz?” (Ankebut, 61) “De ki: ‘Sizi gökten ve yerden kim r\u0131z\u0131kland\u0131r\u0131yor? Ya da o kulak(lar)\u0131n ve gözlerin sâhibi kimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim ç\u0131kar\u0131yor? Kim buyru\u011fu(nu) yürütüyor (kâinât\u0131 yönetiyor)?’ ‘Allâh” diyecekler. ‘O halde deki, <\/span>korunmuyor musunuz?” (Yunus, 31) “De ki: ‘Biliyorsan\u0131z dünyâ ve içinde bulunanlar kimindir?’<\/span><\/em> ‘Allâh’\u0131nd\u0131r diyecekler.’ deki ‘O halde dü\u015fünmüyor musunuz?’<\/em> De ki, ‘Yedi gö\u011fün Rabb’i ve büyük Ar\u015f’\u0131n Rabbi kimdir?<\/em> Bunlar ‘Allâh’\u0131nd\u0131r’ diyecekler. De ki, ‘O halde <\/span>korunmuyor musunuz?’<\/em> ‘Biliyorsan\u0131z (söyleyin) her \u015feyin melekûtu (mülkü ve yönetimi) elinde olan, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollanmayan kimdir?’ de.<\/em> ‘Allah’a âittir diyecekler. ‘O halde nas\u0131l büyüleniyorsunuz?’ de.” (Mü’minun, 84- 89) “Andolsun onlara, ‘Kendilerini kim yaratt\u0131?’ diye sorsan, elbette: ‘Allâh’ derler. O halde nas\u0131l (haktan) çevriliyorlar?” (Zuhruf, 87)<\/span><\/em> Yukar\u0131daki ayetlerden anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere Mekke mü\u015frikleri, yüce <\/span>Allah’\u0131 biliyor, O’nun, yarat\u0131c\u0131 oldu\u011funu, kendilerini r\u0131z\u0131kland\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131, hatta her \u015feyin O’na ait oldu\u011funu ve her \u015feyin yönetiminin O’nun elinde bulundu\u011funu biliyorlard\u0131. Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi üzere Mekke mü\u015friklerinin namaz k\u0131lan, kurban kesip infak eden, yüce Allah’a yakla\u015fmak için arac\u0131lar edinen, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n kendi peygamberleri oldu\u011funu söyleyen, Hacca giden kimselerdir. Ancak onlar, Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemedikleri, Allah’\u0131n indirdi\u011fi ilahi hükümlerle hükmetmedikleri için bu söyledikleri ve yapt\u0131klar\u0131 bir i\u015fe yaram\u0131yor ve yüce Allah (cc) onlar\u0131 mü\u015frikler olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131yordu. Mekke mü\u015friklerinin durumlar\u0131 da gösteriyor ki, kimi s\u0131fatlar\u0131n\u0131 söyleyerek yüce Allah’\u0131 tan\u0131mak, iman de\u011fil bilgidir. Nitekim iman ettiklerini iddia edip mü’min olduklar\u0131n\u0131 söyleyen baz\u0131 kimselere yüce Allah (cc), cevap vererek iman etmediklerini söylemektedir. “Göçebe Araplar: ‘\u0130nand\u0131k’ dediler. De ki: "\u0130man etmediniz’ fakat ‘Teslim olduk’ deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. E\u011fer Allah’a ve Rasulüne itâat ederseniz (Allâh), yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z güzel i\u015flerden hiçbirinin sevâb\u0131n\u0131 size eksik vermez. Allâh çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Hucurat, 14) “Do\u011frusu biz, onlara hakk\u0131 getirdik, onlarsa yalanc\u0131d\u0131rlar.” (Mü’minun, 90)<\/span><\/em> Allah’a \u0130man Etmek Yüce Allah’a iman etmek, O’nun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etmek ya da söylem baz\u0131nda iddia edip s\u0131fatlar\u0131n\u0131 saymak de\u011fil, bu bilgiyi hayatta uygulamak ve bir hareket bir eylem içerisinde göstermektir. Yüce Allah’a iman etmenin ilk \u015fart\u0131<\/strong>, hiç \u015füphesizdir ki, Kelime-i Tevhidin ilk söyleni\u015fi ile birlikte yüce Allah’\u0131n reddedilmesini istedi\u011fi ta\u011futu inkâr edip ondan yüz çevirmektir. “Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu inkâr edip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/span><\/em> Ta\u011futa itaat etmekten kaç\u0131nmak, Tevhid inanc\u0131n\u0131n temelidir. Tevhidi esaslar\u0131n kabulü ve hidayete ula\u015fman\u0131n ilk esas\u0131 ve olmazsa olmaz\u0131, ta\u011futtan kaç\u0131nmak, ta\u011futi sistemlerin yasa ve kurallar\u0131ndan uzak olmak ve hayat\u0131 yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslara göre düzenlemektir. Zaten peygamberlerin gönderili\u015f amaçlar\u0131 da bundan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. “Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futa itaatten kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36) “Ta\u011fut’a itaat etmekten kaç\u0131nan ve Allah’a yönelenlere müjde var. Müjdele kullar\u0131m\u0131.” (Zümer, 17) Ta\u011fut, yüce Allah’\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda, insanlar\u0131n yönetilmesi için hüküm koyan be\u015feri her ki\u015fi, kurum, sistem ve devlettir. \u0130nsanlar\u0131n hayatlar\u0131 üzerine hüküm koyman\u0131n, insanlar\u0131 bu hükümlere itaat etmeye ça\u011f\u0131rman\u0131n \u0130slâm nokta-i nazar\u0131ndaki hükmü ilahl\u0131k iddias\u0131na kalk\u0131\u015fmakt\u0131r. Ta\u011fut olan be\u015feri sistemler, insanlar\u0131 dünya ve ahirette s\u0131k\u0131nt\u0131lara, ac\u0131lara ve cehenneme sürükler; bundan kaç\u0131n\u0131n\u0131z. “Allâh, inananlar\u0131n dostudur. Onlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131r. kâfirlerin dostlar\u0131 da ta\u011futtur. (O da) onlar\u0131 ayd\u0131nl\u0131ktan karanl\u0131klara ç\u0131kar\u0131r. Onlar ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada ebedi kalacaklard\u0131r.” (Bakara, 257) Ta\u011futtan ve onun küfür ve \u015firk olan yasalar\u0131ndan kaç\u0131n\u0131n; nas\u0131l kaç\u0131n\u0131laca\u011f\u0131 ve ta\u011futa kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir tav\u0131r al\u0131nmas\u0131 gerekti\u011fi ile ilgili olarak yüce Allah (cc), iman edenler için Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 en güzel örnek olarak vermektedir. Ey \u0130brahim milletine mensup olanlar, atan\u0131z Hz. \u0130brahim (as) gibi hareket ediniz. “\u0130brâhim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine: ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z. Sizi (ve itaat ettiklerinizi) tan\u0131m\u0131yoruz. Siz, bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret belirmi\u015ftir’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4) Yüce Allah’a iman etmek<\/span><\/strong>, ta\u011futtan kaç\u0131nmakla, onu onaylamamakla beraber <\/span>ayn\u0131 zamanda ta\u011futa ve onun koydu\u011fu yasalara kar\u015f\u0131 kin ve nefret de beslemektir. Be\u015feri hükümleri tan\u0131mak, oy vermek, desteklemek, onlara kar\u015f\u0131 sevgi beslemek, o kanun koyucular\u0131 ilah olarak tan\u0131mak ve yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmakt\u0131r. Bu nedenle ilah edinilen ta\u011fut, reddedilip inkâr edilmedikçe “LA\u0130LAHE \u0130LLALLAH”<\/em><\/strong> Kelime-i Tevhidini söylemek ve yüce Allah’a gere\u011fi gibi iman etmek mümkün de\u011fildir. “Rabbimiz, bizi inkâr edenler için bir s\u0131nav yapma (onlar\u0131n yasalar\u0131na itaat ettirme), bizi ba\u011f\u0131\u015fla Rabbimiz, muhakkak ki, güçlü ve hakim olan ancak Sensin, Sen!” (Mümtehine, 5)<\/span><\/em> Tevhid<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n \u0130man, ibadet ve davet konular\u0131nda yüce Allah (cc), iman edenlerin ne yapacaklar\u0131n\u0131, nas\u0131l hareket edeceklerini ayetlerinde belirtmi\u015f ve buna göre hareket edilmesini istemi\u015ftir. Bu nedenle yüce Allah’a iman eden bir kimse, bu konularda yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi vahyi esaslar do\u011frultusunda hareket etmekle mükelleftir ve bu ilahi bildirimler d\u0131\u015f\u0131nda be\u015feri hiçbir güçten izin alamaz, hiçbir gücün yasalar\u0131na s\u0131\u011f\u0131namaz. Çünkü, “\u0130yi bilin ki, yaratma ve emir O’nundur. Âlemlerin Rabb’i Allâh, ne uludur!”(A’raf, 54) <\/span>“O’dur ki gökte de \u0130lah, yerde de \u0130lah’t\u0131r. O, hakimdir, bilendir.<\/span><\/em> Göklerin, yerin ve ikisi aras\u0131nda bulunan her \u015feyin mülkü kendisine âit olan ne yücedir! (K\u0131yâmetin kopaca\u011f\u0131) Sâati bilmek de O’nun yan\u0131ndad\u0131r ve siz O’na döndürülüp götürüleceksiniz.” (Zuhruf, 84-85)<\/em> Uluhiyet kendisinde olan yüce Allah (cc), Rububiyet s\u0131fat\u0131 gere\u011fince yaratt\u0131klar\u0131n\u0131 r\u0131z\u0131kland\u0131rm\u0131\u015f ve onlar\u0131n yeryüzünde nas\u0131l hareket edeceklerini belirleyen ilahi kurallar\u0131 inzal etmi\u015ftir. O halde yüce Allah’a iman etmek, O’nun varl\u0131\u011f\u0131 ve birli\u011fine iman edildi\u011fi gibi Rububiyet s\u0131fat\u0131na da iman etmek ve O’ndan ba\u015fka r\u0131z\u0131k verici ve yasa koyucu tan\u0131mamakt\u0131r. O’ndan ba\u015fka kanun koyucu tan\u0131mak, Rububiyet s\u0131fat\u0131n\u0131 inkâr etmektir ki, Mekke mü\u015friklerinin durumuna dü\u015fmektir. Yukar\u0131daki nedenlerden dolay\u0131 ey iman edenler, yüce Allah’a, O’nun belirledi\u011fi gibi iman etmek için, ilahl\u0131k taslayarak insanlar üzerinde kanun koyan ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n ve “LA\u0130LAHE \u0130LLALLAH”<\/em><\/strong> diyerek Allah’ iman edin. Böylece Mekke mü\u015friklerinin durumuna dü\u015fmekten kurtulun, iman eden mü’minlerden olun. Yüce Allah’a iman etmenin ikinci \u015fart\u0131<\/span><\/strong>, hayat\u0131 onun indirdi\u011fi vahyi esaslara göre düzenlemektir. Bu, iman\u0131 eylemsel olarak ortaya koyman\u0131n ikinci a\u015famas\u0131d\u0131r. Ancak bu durumda mü’minlerden olunabilir. Kur’an, gerçek mü’minleri tarif ederken onlar\u0131n, söylemlerinde iddia ettikleri iman\u0131, eyleme dönü\u015ftüren kimseler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. <\/span>“Mü’minler o kimselerdir ki, Allâh an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman yürekleri ürperir, O’nun âyetleri kendilerine okundu\u011fu zaman imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r ve Rablerine tevekkül ederler.<\/span><\/em> Namazlar\u0131n\u0131 k\u0131larlar ve kendilerine verdi\u011fimiz r\u0131z\u0131ktan infak ederler.<\/em> \u0130\u015fte gerçek mü’minler onlard\u0131r. Onlara Rablerinin kat\u0131nda dereceler, ba\u011f\u0131\u015flanma ve tükenmez r\u0131z\u0131k var.” (Enfal, 2-4)