{"id":137,"date":"2020-03-25T18:28:36","date_gmt":"2020-03-25T18:28:36","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/ey-iman-edenler-iman-edin\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:36","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:36","slug":"ey-iman-edenler-iman-edin","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/ey-iman-edenler-iman-edin\/","title":{"rendered":"Ey iman edenler iman edin"},"content":{"rendered":"

Kur’an’a Davet-2<\/o_p><\/span><\/em><\/strong><\/p>\n

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم<\/span><\/o_p><\/span><\/font><\/p>\n

Ey iman edenler iman edin<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, Allah’a, Rasulüne, Rasulüne indirdi\u011fi Kitab’a ve daha önce indirmi\u015f oldu\u011fu Kitab’a iman edin. Kim Allâh’\u0131, meleklerini, Kitaplar\u0131n\u0131, elçilerini ve âhiret gününü inkâr ederse o, uzak bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015ftür.” (Nisa, 136)<\/span><\/em><\/strong><\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, Rabb’iniz sizi iman etmeye davet ediyor. Elbette, “Bu ne demek? Biz zaten iman ediyoruz Allah’a, O’nun Rasulüne ve indirdi\u011fi Kitab’a”<\/strong> diyorsunuz. Kendinizi Kur’an’la test edin, gerçekten iman ediyor musunuz, yoksa iman etti\u011finizi sand\u0131\u011f\u0131n\u0131z halde, iman\u0131n\u0131za \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f bir halde \u015firk içerisinde misiniz? <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man\u0131n\u0131z\u0131, Kur’an kriterine bakarak yeniden gözden geçirip de\u011ferlendirin, etti\u011finiz iman yüce Allah’\u0131n istedi\u011fi gerçek iman m\u0131d\u0131r, yoksa yaln\u0131zca bilgi düzeyinde kalan bir bilgi birikimi midir? Yüce Allah (cc), kendisine iman eden ile kendisini bilgi düzeyinde tan\u0131yanlar\u0131 birbirinden ay\u0131r\u0131yor ve iman etti\u011fini sanan bilgi sahibi kimseleri iman etmeye davet ediyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man ettiklerini sanan ki\u015fileri yüce Allah (cc), mü’minler, mü\u015frikler, fas\u0131klar, mürtetler ve son halkada münaf\u0131klar vas\u0131fland\u0131rmaktad\u0131r. Mü’minler d\u0131\u015f\u0131nda kalan gruplar, iman edenler olarak tan\u0131mlanmalar\u0131na ra\u011fmen imanlar\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f kimselerdir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Allah’\u0131 tan\u0131mak O’na \u0130man etmek de\u011fildir<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131 tan\u0131mak, O’nu tek olarak bilmek, yeri, gö\u011fü ve içindekileri yaratt\u0131\u011f\u0131n\u0131, r\u0131z\u0131k verdi\u011fini söylemek iman de\u011fil bilgidir. Yüce Allah (cc), bilgi düzeyinde kendisini tan\u0131yanlar\u0131n kendisine iman etmediklerini, mü\u015frik olduklar\u0131n\u0131 bildirmekte, buna örnek olarak da Mekke mü\u015friklerini vermektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun, onlara: ‘Gökleri ve yeri kim yaratt\u0131, güne\u015fi ve ay\u0131 kim boyun e\u011fdirdi?’ desen ‘Allâh’, derler. O halde nas\u0131l Allâh’\u0131n (birli\u011finden) döndürülüyorsunuz?” (Ankebut, 61)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘Sizi gökten ve yerden kim r\u0131z\u0131kland\u0131r\u0131yor? Ya da o kulak(lar)\u0131n ve gözlerin sâhibi kimdir? Ölüden diriyi, diriden ölüyü kim ç\u0131kar\u0131yor? Kim buyru\u011fu(nu) yürütüyor (kâinât\u0131 yönetiyor)?’ ‘Allâh” diyecekler. ‘O halde deki,  <\/span>korunmuyor musunuz?” (Yunus, 31)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“De ki: ‘Biliyorsan\u0131z dünyâ ve içinde bulunanlar kimindir?’<\/span><\/em> ‘Allâh’\u0131nd\u0131r diyecekler.’ deki ‘O halde dü\u015fünmüyor musunuz?’<\/em> De ki, ‘Yedi gö\u011fün Rabb’i ve büyük Ar\u015f’\u0131n Rabbi kimdir?<\/em> Bunlar ‘Allâh’\u0131nd\u0131r’ diyecekler. De ki, ‘O halde  <\/span>korunmuyor musunuz?’<\/em> ‘Biliyorsan\u0131z (söyleyin) her \u015feyin melekûtu (mülkü ve yönetimi) elinde olan, koruyup kollayan, fakat kendisi korunup kollanmayan kimdir?’ de.<\/em> ‘Allah’a âittir diyecekler. ‘O halde nas\u0131l büyüleniyorsunuz?’ de.” (Mü’minun, 84- 89)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“Andolsun onlara, ‘Kendilerini kim yaratt\u0131?’ diye sorsan, elbette: ‘Allâh’ derler. O halde nas\u0131l (haktan) çevriliyorlar?” (Zuhruf, 87)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki ayetlerden anla\u015f\u0131laca\u011f\u0131 üzere Mekke mü\u015frikleri, yüce  <\/span>Allah’\u0131 biliyor, O’nun, yarat\u0131c\u0131 oldu\u011funu, kendilerini r\u0131z\u0131kland\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131, hatta her \u015feyin O’na ait oldu\u011funu ve her \u015feyin yönetiminin O’nun elinde bulundu\u011funu biliyorlard\u0131. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Kur’an’\u0131n bildirdi\u011fi üzere Mekke mü\u015friklerinin namaz k\u0131lan, kurban kesip infak eden, yüce Allah’a yakla\u015fmak için arac\u0131lar edinen, Hz. \u0130brahim (as)’\u0131n kendi peygamberleri oldu\u011funu söyleyen, Hacca giden kimselerdir. Ancak onlar, Tevhidi esaslar do\u011frultusunda hayatlar\u0131n\u0131 düzenlemedikleri, Allah’\u0131n indirdi\u011fi ilahi hükümlerle hükmetmedikleri için bu söyledikleri ve yapt\u0131klar\u0131 bir i\u015fe yaram\u0131yor ve yüce Allah (cc) onlar\u0131 mü\u015frikler olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131yordu.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Mekke mü\u015friklerinin durumlar\u0131 da gösteriyor ki, kimi s\u0131fatlar\u0131n\u0131 söyleyerek yüce Allah’\u0131 tan\u0131mak, iman de\u011fil bilgidir. Nitekim iman ettiklerini iddia edip mü’min olduklar\u0131n\u0131 söyleyen baz\u0131 kimselere yüce Allah (cc), cevap vererek iman etmediklerini söylemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Göçebe Araplar: ‘\u0130nand\u0131k’ dediler. De ki: "\u0130man etmediniz’ fakat ‘Teslim olduk’ deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. E\u011fer Allah’a ve Rasulüne itâat ederseniz (Allâh), yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z güzel i\u015flerden hiçbirinin sevâb\u0131n\u0131 size eksik vermez. Allâh çok ba\u011f\u0131\u015flayan, çok esirgeyendir.” (Hucurat, 14)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Do\u011frusu biz, onlara hakk\u0131 getirdik, onlarsa yalanc\u0131d\u0131rlar.” (Mü’minun, 90)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Allah’a \u0130man Etmek<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

Yüce Allah’a iman etmek, O’nun varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etmek ya da söylem baz\u0131nda iddia edip s\u0131fatlar\u0131n\u0131 saymak de\u011fil, bu bilgiyi hayatta uygulamak ve bir hareket bir eylem içerisinde göstermektir. Yüce Allah’a iman etmenin ilk \u015fart\u0131<\/strong>, hiç \u015füphesizdir ki, Kelime-i Tevhidin ilk söyleni\u015fi ile birlikte yüce Allah’\u0131n reddedilmesini istedi\u011fi ta\u011futu inkâr edip ondan yüz çevirmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu inkâr edip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ta\u011futa itaat etmekten kaç\u0131nmak, Tevhid inanc\u0131n\u0131n temelidir. Tevhidi esaslar\u0131n kabulü ve hidayete ula\u015fman\u0131n ilk esas\u0131 ve olmazsa olmaz\u0131, ta\u011futtan kaç\u0131nmak, ta\u011futi sistemlerin yasa ve kurallar\u0131ndan uzak olmak ve hayat\u0131 yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi esaslara göre düzenlemektir. Zaten peygamberlerin gönderili\u015f amaçlar\u0131 da bundan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Andolsun biz, her millet içinde: ‘Allah’a kulluk edin, ta\u011futa itaatten kaç\u0131n\u0131n’ diye bir elçi gönderdik. Onlardan kimine Allâh hidâyet etti, onlardan kimine de sap\u0131kl\u0131k gerekli oldu. \u0130\u015fte yeryüzünde gezin de bak\u0131n, yalanlayanlar\u0131n sonu nas\u0131l olmu\u015f!” (Nahl, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Ta\u011fut’a itaat etmekten kaç\u0131nan ve Allah’a yönelenlere müjde var. Müjdele kullar\u0131m\u0131.” (Zümer, 17)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011fut, yüce Allah’\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda, insanlar\u0131n yönetilmesi için hüküm koyan be\u015feri her ki\u015fi, kurum, sistem ve devlettir. \u0130nsanlar\u0131n hayatlar\u0131 üzerine hüküm koyman\u0131n, insanlar\u0131 bu hükümlere itaat etmeye ça\u011f\u0131rman\u0131n \u0130slâm nokta-i nazar\u0131ndaki hükmü ilahl\u0131k iddias\u0131na kalk\u0131\u015fmakt\u0131r. Ta\u011fut olan be\u015feri sistemler, insanlar\u0131 dünya ve ahirette s\u0131k\u0131nt\u0131lara, ac\u0131lara ve cehenneme sürükler; bundan kaç\u0131n\u0131n\u0131z.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, inananlar\u0131n dostudur. Onlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131r. kâfirlerin dostlar\u0131 da ta\u011futtur. (O da) onlar\u0131 ayd\u0131nl\u0131ktan karanl\u0131klara ç\u0131kar\u0131r. Onlar ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada ebedi kalacaklard\u0131r.” (Bakara, 257)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ta\u011futtan ve onun küfür ve \u015firk olan yasalar\u0131ndan kaç\u0131n\u0131n; nas\u0131l kaç\u0131n\u0131laca\u011f\u0131 ve ta\u011futa kar\u015f\u0131 nas\u0131l bir tav\u0131r al\u0131nmas\u0131 gerekti\u011fi ile ilgili olarak yüce Allah (cc), iman edenler için Hz. \u0130brahim (as)’\u0131 en güzel örnek olarak vermektedir. Ey \u0130brahim milletine mensup olanlar, atan\u0131z Hz. \u0130brahim (as) gibi hareket ediniz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130brâhim’de ve onunla beraber bulunanlarda sizin için güzel bir örnek vard\u0131r; onlar kavimlerine: ‘Biz sizden ve sizin Allah’tan ba\u015fka itaat ettiklerinizden uza\u011f\u0131z. Sizi (ve itaat ettiklerinizi) tan\u0131m\u0131yoruz. Siz, bir tek Allah’a iman edinceye kadar sizinle bizim aram\u0131zda sürekli bir dü\u015fmanl\u0131k ve nefret belirmi\u015ftir’ demi\u015flerdi…” (Mümtehine, 4)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Yüce Allah’a iman etmek<\/span><\/strong>, ta\u011futtan kaç\u0131nmakla, onu onaylamamakla beraber <\/span>ayn\u0131 zamanda ta\u011futa ve onun koydu\u011fu yasalara kar\u015f\u0131 kin ve nefret de beslemektir. Be\u015feri hükümleri tan\u0131mak, oy vermek, desteklemek, onlara kar\u015f\u0131 sevgi beslemek, o kanun koyucular\u0131 ilah olarak tan\u0131mak ve yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmakt\u0131r. Bu nedenle ilah edinilen ta\u011fut, reddedilip inkâr edilmedikçe “LA\u0130LAHE \u0130LLALLAH”<\/em><\/strong> Kelime-i Tevhidini söylemek ve yüce Allah’a gere\u011fi gibi iman etmek mümkün de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Rabbimiz, bizi inkâr edenler için bir s\u0131nav yapma (onlar\u0131n yasalar\u0131na itaat ettirme), bizi ba\u011f\u0131\u015fla Rabbimiz, muhakkak ki, güçlü ve hakim olan ancak Sensin, Sen!” (Mümtehine, 5)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Tevhid<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130man, ibadet ve davet konular\u0131nda yüce Allah (cc), iman edenlerin ne yapacaklar\u0131n\u0131, nas\u0131l hareket edeceklerini ayetlerinde belirtmi\u015f ve buna göre hareket edilmesini istemi\u015ftir. Bu nedenle yüce Allah’a iman eden bir kimse, bu konularda yüce Allah’\u0131n bildirdi\u011fi vahyi esaslar do\u011frultusunda hareket etmekle mükelleftir ve bu ilahi bildirimler d\u0131\u015f\u0131nda be\u015feri hiçbir güçten izin alamaz, hiçbir gücün yasalar\u0131na s\u0131\u011f\u0131namaz. Çünkü,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130yi bilin ki, yaratma ve emir O’nundur. Âlemlerin Rabb’i Allâh, ne uludur!”(A’raf, 54)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

 <\/span>“O’dur ki gökte de \u0130lah, yerde de \u0130lah’t\u0131r. O, hakimdir, bilendir.<\/span><\/em> Göklerin, yerin ve ikisi aras\u0131nda bulunan her \u015feyin mülkü kendisine âit olan ne yücedir! (K\u0131yâmetin kopaca\u011f\u0131) Sâati bilmek de O’nun yan\u0131ndad\u0131r ve siz O’na döndürülüp götürüleceksiniz.” (Zuhruf, 84-85)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Uluhiyet kendisinde olan yüce Allah (cc), Rububiyet s\u0131fat\u0131 gere\u011fince yaratt\u0131klar\u0131n\u0131 r\u0131z\u0131kland\u0131rm\u0131\u015f ve onlar\u0131n yeryüzünde nas\u0131l hareket edeceklerini belirleyen ilahi kurallar\u0131 inzal etmi\u015ftir. O halde yüce Allah’a iman etmek, O’nun varl\u0131\u011f\u0131 ve birli\u011fine iman edildi\u011fi gibi Rububiyet s\u0131fat\u0131na da iman etmek ve O’ndan ba\u015fka r\u0131z\u0131k verici ve yasa koyucu tan\u0131mamakt\u0131r. O’ndan ba\u015fka kanun koyucu tan\u0131mak, Rububiyet s\u0131fat\u0131n\u0131 inkâr etmektir ki, Mekke mü\u015friklerinin durumuna dü\u015fmektir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131daki nedenlerden dolay\u0131 ey iman edenler, yüce Allah’a, O’nun belirledi\u011fi gibi iman etmek için, ilahl\u0131k taslayarak insanlar üzerinde kanun koyan ta\u011futtan kaç\u0131n\u0131n ve “LA\u0130LAHE \u0130LLALLAH”<\/em><\/strong> diyerek Allah’ iman edin. Böylece Mekke mü\u015friklerinin durumuna dü\u015fmekten kurtulun, iman eden mü’minlerden olun.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’a iman etmenin ikinci \u015fart\u0131<\/span><\/strong>, hayat\u0131 onun indirdi\u011fi vahyi esaslara göre düzenlemektir. Bu, iman\u0131 eylemsel olarak ortaya koyman\u0131n ikinci a\u015famas\u0131d\u0131r. Ancak bu durumda mü’minlerden olunabilir. Kur’an, gerçek mü’minleri tarif ederken onlar\u0131n, söylemlerinde iddia ettikleri iman\u0131, eyleme dönü\u015ftüren kimseler olduklar\u0131n\u0131 bildirmektedir. <\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Mü’minler o kimselerdir ki, Allâh an\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zaman yürekleri ürperir, O’nun âyetleri kendilerine okundu\u011fu zaman imanlar\u0131n\u0131 art\u0131r\u0131r ve Rablerine tevekkül ederler.<\/span><\/em> Namazlar\u0131n\u0131 k\u0131larlar ve kendilerine verdi\u011fimiz r\u0131z\u0131ktan infak ederler.<\/em> \u0130\u015fte gerçek mü’minler onlard\u0131r. Onlara Rablerinin kat\u0131nda dereceler, ba\u011f\u0131\u015flanma ve tükenmez r\u0131z\u0131k var.” (Enfal, 2-4)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“\u0130man eden erkekler ve iman eden kad\u0131nlar, birbirlerinin velisidirler. \u0130yili\u011fi emrederler, kötülükten menederler, namaz\u0131 k\u0131larlar, zekât\u0131 verirler, Allah’a ve Elçisine itâat ederler. \u0130\u015fte onlara Allah rahmet edecektir. Allâh üstündür, hakimdir.” (Tevbe, 71)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Felâha ula\u015ft\u0131 o mü’minler<\/a>, ki onlar, namazlar\u0131nda hu\u015fu içindedirler.<\/span><\/em> Onlar bo\u015f \u015feylerden yüz çevirirler, zekât\u0131 verirler, \u0131rzlar\u0131n\u0131 korurlar ve onlar, emânetlerine ve ahitlerine riayet ederler.<\/em> Onlar namazlar\u0131n\u0131 korurlar.<\/em> \u0130\u015fte vâris olacaklar onlard\u0131r.<\/em> Onlar Firdevs’e vâris olacaklar, orada ebedi kalacaklard\u0131r.” (Mü’minun, 1-5, 8-11)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“Mü’minler onlard\u0131r ki Allâh’a ve Elçisine inand\u0131lar, sonra \u015füphe etmediler; Allâh yolunda mallar\u0131yla, canlar\u0131yla cihâd ettiler. \u0130\u015fte do\u011fru olanlar onlard\u0131r.” (Hucurat, 14-15)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Onlar ki, iman ettiler, hicret ettiler, Allâh yolunda sava\u015ft\u0131lar ve onlar ki, (hicret edenleri) bar\u0131nd\u0131rd\u0131lar ve (onlara) yard\u0131m ettiler, i\u015fte gerçek mü’minler onlard\u0131r. Onlar için ba\u011f\u0131\u015f ve bol r\u0131z\u0131k vard\u0131r.” (Enfal, 74)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kur’an’\u0131n tarif edip övdü\u011fü mü’minlerden olmak ancak vahyi esaslara uygun hareket etmekle mümkündür. Okudu\u011funuz her ayetin sizden istedi\u011fi \u015feyi yap\u0131n ya da söyleyin; yani kendi hayat\u0131n\u0131z\u0131 vahyi prensipler do\u011frultusunda düzenledikten sonra, hiç durmadan iyili\u011fi emredip kötülükten nehyedin. Hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta nemelaz\u0131mc\u0131 olmay\u0131n\u0131z; aksi halde Hz. Lut (as)’\u0131n kavmindeki o nemelaz\u0131mc\u0131lar gibi, maymunlar s\u0131fat\u0131na dü\u015fersiniz. Unutmay\u0131n\u0131z ki,<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Siz, insanlar için ç\u0131kar\u0131lm\u0131\u015f en hay\u0131rl\u0131 bir ümmet oldunuz. \u0130yili\u011fi emreder, kötülükten men edersiniz ve Allah’a inan\u0131rs\u0131n\u0131z. E\u011fer Kitap ehli, inanm\u0131\u015f olsayd\u0131, elbette kendileri için iyi olurdu. Onlardan inananlar da var, ama çoklar\u0131 yoldan ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 110)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“\u0130çinizden hayra ça\u011f\u0131ran, iyili\u011fi emredip kötülükten men eden bir topluluk olsun; i\u015fte onlar kurtulu\u015fa erenlerdir.” (Al-i \u0130mran, 104)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, hayra ça\u011f\u0131ran, iyili\u011fi emredip kötülükten men eden Müslümanlarla beraber hareket ederek Tevhidi esaslar\u0131 insanlara duyurun. \u0130nsanlar\u0131 Tevhidi esaslara iman etmeye, ta\u011futtan kaç\u0131nmaya ve “LA\u0130LAHE \u0130LLALLAH”<\/em><\/strong> Kelime-i Tevhidini hakk\u0131yla söylemeye davet ediniz. Çünkü Tevhidi esaslar\u0131 duyurmamak, onu gizlemek olur ki bu durum sap\u0131kl\u0131ktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130ndirdi\u011fimiz aç\u0131k delilleri ve hidâyeti biz Kitapta insanlara aç\u0131kça belirttikten sonra gizleyenler (var ya), i\u015fte onlara hem Allâh lanet eder, hem bütün lanet edebilenler lanet eder.(Bakara, 159)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Allâh’\u0131n indirdi\u011fi Kitaptan bir \u015fey gizleyip, onu birkaç paraya satanlar var ya, i\u015fte onlar kar\u0131nlar\u0131na ate\u015ften ba\u015fka bir \u015fey koymuyorlar. K\u0131yâmet günü Allâh ne onlara konu\u015facak ve ne de onlar\u0131 temizleyecektir. Onlar için ac\u0131 bir azap vard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Onlar hidâyet kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda sap\u0131kl\u0131k, ma\u011ffiret kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda azap sat\u0131n alm\u0131\u015flard\u0131r. Onlar ate\u015fe, kar\u015f\u0131 ne kadar da dayan\u0131kl\u0131d\u0131rlar(!)”(Bakara, 174-175)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ey iman edenler,<\/span><\/strong> kurtulu\u015fun yolunu gösteriyor Rabb’imiz, gelin o yola tabi olun, zillet içerisinde ta\u011futun yasalar\u0131n\u0131n arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131nmay\u0131n. Müslümanlarla beraber olun ve onlarla beraber hareket edin.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Nefsini, sabah ak\u015fam, r\u0131zâs\u0131n\u0131 isteyerek Rablerine davet edenlerle beraber tutarak sabret. Gözlerin, dünyâ hayât\u0131n\u0131n süsünü isteyerek onlardan ba\u015fka yana sapmas\u0131n. Kalbini bizi anmaktan al\u0131koydu\u011fumuz keyfine uyan ve i\u015fi, hep a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k olan ki\u015fiye itâat etme.” (Kehf, 28)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, namaz, oruç gibi ibadetlerle beraber infak edin, \u0131rzlar\u0131n\u0131z\u0131 koruyun ve mallar\u0131n\u0131zla, canlar\u0131n\u0131zla Allah yolunda mücadele ederek cihad edin. Mallar\u0131n\u0131z\u0131 ve canlar\u0131n\u0131z\u0131 cennet sizin olmak üzere yüce Allah’a vermek istemez misiniz?<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh, mü’minlerden canlar\u0131n\u0131 ve mallar\u0131n\u0131 cennet kendilerinin olmak üzere sat\u0131n alm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh yolunda sava\u015f\u0131rlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu, Allâh’\u0131n, Tevrât’ta, \u0130ncil’de ve Kur’an’da verdi\u011fi gerçek bir sözdür! Kim Allah’tan daha çok sözünde durabilir? O halde O’nunla yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131z bu al\u0131\u015fveri\u015finizden ötürü sevinin. Gerçekten bu, büyük ba\u015far\u0131d\u0131r.” (Tevbe, 111)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, oturuldu\u011fu yerden iman ettik demekle yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131 ve bu r\u0131zan\u0131n sonucu olan cennet kazan\u0131lm\u0131yor. Bak\u0131n\u0131z Rabb’imiz cennetin nas\u0131l kazan\u0131laca\u011f\u0131n\u0131 bildiriyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu ba\u015f\u0131n\u0131za gelmeden cennete girece\u011finizi mi sand\u0131n\u0131z? Onlara öyle yoksulluk ve s\u0131k\u0131nt\u0131 dokunmu\u015ftu, öyle sars\u0131lm\u0131\u015flard\u0131 ki, nihâyet peygamber ve onunla birlikte iman edenler: ‘Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 ne zaman?’ diyecek olmu\u015flard\u0131. \u0130yi bilin ki, Allâh’\u0131n yard\u0131m\u0131 yak\u0131nd\u0131r.” (Bakara, 214)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, yüce Allah (cc), iman edenlere seslenince hep ço\u011ful kullan\u0131yor ve “Ey iman edenler,”<\/em><\/strong> diyor, tekil olarak “Ey iman eden,”<\/em><\/strong> diye seslenmiyor. Bu nedenle birey olarak kalmay\u0131n, yüce Allah’a gere\u011fi gibi iman eden mü’minlerle beraber olun. Unutmay\u0131n\u0131z ki, Allah’\u0131n rahmeti cemaat üzerinedir; cemaat içinde olmayan bir kimse, yüce Allah’\u0131n rahmetinden nasiplenemez. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey inananlar, Allah’tan korkun ve do\u011frularla beraber olun. (Tevbe, 119)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Ve topluca Allâh’\u0131n ipine yap\u0131\u015f\u0131n, ayr\u0131lmay\u0131n; Allâh’\u0131n size olan nimetini hat\u0131rlay\u0131n: Hani siz birbirinize dü\u015fman idiniz, (Allâh) kalplerinizi uzla\u015ft\u0131rd\u0131. O’nun nimetiyle karde\u015fler haline geldiniz. Siz ate\u015ften bir çukurun kenar\u0131nda bulunuyordunuz, (Allâh) sizi ondan kurtard\u0131. Allâh size âyetlerini böyle aç\u0131kl\u0131yor ki, yola gelesiniz.” (Al-i \u0130mran, 103)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Kurtulu\u015fun ve Tevhidi esaslara uygun hareket edi\u015fin yolu Tevhidi esaslar\u0131 ilke edinen Müslümanlarla birlikte olmakt\u0131r. Bunu yap\u0131n\u0131z ve tefrikadan kaç\u0131n\u0131n\u0131z. Çünkü tefrikaya dü\u015fmek, yaln\u0131z olmak \u015feytan (aleyhillanenin) ad\u0131mlar\u0131n\u0131 izlemek ve cehenneme gitmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey iman edenler, hepiniz birlikte \u0130slâm’a girin, \u015feytân\u0131n ad\u0131mlar\u0131n\u0131 izlemeyin, çünkü o size apaç\u0131k dü\u015fmand\u0131r.” (Bakara, 208)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, yüce Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 sava\u015f olan faizden ve faizcilikten uzakla\u015f\u0131n, unutmay\u0131n\u0131z ki bu, çok büyük bir günah ve ebediyen cehennemde kalmaya nedendir. Ta\u011futi be\u015feri sistemler, sizleri bu yolla Allah’a ve Rasulüne kar\u015f\u0131 sava\u015fa sürüklüyor; faize bula\u015farak ta\u011futun iste\u011fini yapmay\u0131n\u0131z.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ribâ yiyenler, ancak \u015feytân\u0131n dokunup çarpt\u0131\u011f\u0131 kimsenin kalkt\u0131\u011f\u0131 gibi kalkarlar. Bu, onlar\u0131n: ‘Al\u0131\u015fveri\u015f de ribâ gibidir.’ demelerinden ötürüdür. Oysa Allâh, al\u0131\u015f-veri\u015fi helâl, ribây\u0131 harâm k\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Kime Rabbi’nden bir ö\u011füt gelir de vazgeçerse, geçmi\u015fte olan kendisinindir ve i\u015fi de Allah’a kalm\u0131\u015ft\u0131r. (Allâh onu affeder). Kim tekrar (ribâya) dönerse onlar ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada ebedi kalacaklard\u0131r.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Allâh, ribây\u0131 mahveder, sadakalar\u0131 art\u0131r\u0131r. Allâh, hiçbir günâhkâr kâfiri sevmez.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Ey inananlar, Allah’tan korkun, e\u011fer inan\u0131yorsan\u0131z ribâdan (henüz al\u0131nmay\u0131p) geri kalan k\u0131sm\u0131 b\u0131rak\u0131n.<\/span><\/em> E\u011fer böyle yapmazsan\u0131z, Allâh ve Elçisiyle sava\u015fa girdi\u011finizi bilin. Tevbe ederseniz, ana mal\u0131n\u0131z sizindir. Ne haks\u0131zl\u0131k edersiniz, ne de haks\u0131zl\u0131\u011fa u\u011frat\u0131l\u0131rs\u0131n\u0131z.” (Bakara, 275-276, 278-279) <\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, att\u0131\u011f\u0131n\u0131z her ad\u0131mda, konu\u015ftu\u011funuz her sözde, ticari, sosyal ve siyasal her konu ve durumda, adab\u0131 mua\u015ferette, nefsinizle, di\u011fer insanlarla ve Rabb’inizle olan ili\u015fkilerinizde mutlaka vahyi prensipler do\u011frultusunda ve Tevhidi ilkelere uygun hareket ediniz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, Rasulullah (as)’a uyun<\/strong>, Rabb’imizin bizlere en güzel örnek olarak verdi\u011fi Rasulullah (as) gibi her söz ve davran\u0131\u015f\u0131n\u0131z\u0131 Kur’ani esaslar do\u011frultusunda düzenleyiniz. Rasule iman etmek ancak bu \u015fekilde olur. Rasulullah (as) gibi vahyi ya\u015famak ve onun gibi insanlara ula\u015ft\u0131rmak için çal\u0131\u015f\u0131n\u0131z.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ey iman edenler<\/span><\/strong>, Peygambere iman ediyoruz diyerek sünnet edebiyat\u0131 yap\u0131p ta\u011futi be\u015feri sistemin kurallar\u0131na uyan yalanc\u0131 kimseler gibi olmay\u0131n\u0131z, Rasulullah (as)’\u0131 hayat\u0131n\u0131zda bizzat ya\u015fayarak ona iman ediniz. E\u011fer gerçekten ona iman ediyorsan\u0131z böyle yap\u0131n\u0131z. Rasulullah (as) Kur’an’\u0131 ahlak edinmi\u015f, ya\u015fam\u0131n\u0131 ona göre düzenlemi\u015fti. Unutmay\u0131n\u0131z ki, Kur’an’a uyanlar için o, bir kurtulu\u015ftur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ve elbette o, mü’minler için bir yol gösterici ve rahmettir.” (Neml, 77)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

O halde “Ey iman edenler, Allah’tan, O’na yara\u015f\u0131r biçimde korkun ve ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Al-i \u0130mran, 102)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2010.12.12
\n