\u0130nsano\u011flu f\u0131traten toplum içinde ya\u015famaya meyilli olarak yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. Toplum içinde ya\u015famak zorunda olan insan\u0131n, do\u011fal olarak, di\u011fer insanlarla (nefislerle) belli ili\u015fkileri olaca\u011f\u0131 muhakkakt\u0131r. \u0130nsan\u0131n yaln\u0131z di\u011fer insanlarla de\u011fil, kendisiyle ve yaratan\u0131yla da ili\u015fkileri olacakt\u0131r. Bu nedenle, insan ili\u015fkilerinin düzenlenmesi gerekli olmaktad\u0131r. Bir arada ya\u015fayan insanlar\u0131n, birbirleriyle, ba\u015fka topluluklarla olan ili\u015fkileri, birbiri üzerinde haklar\u0131 bulunmaktad\u0131r. Bu nedenle bu toplumsal hayat\u0131 düzenleyen kurallara ihtiyaç vard\u0131r. Aksi halde toplumda karga\u015fa do\u011far. \u0130nsanlar\u0131n birey ya da toplumsal ili\u015fkilerini düzenlemek için konulan hükümlere din, sistem, nizam ya da düzen ad\u0131 verilmektedir. \u0130slâmi hükümler, öncelikle insanlar\u0131n dünya hayat\u0131n\u0131 düzenlemek için indirilmi\u015ftir. \u0130nsanlar\u0131n, dünya hayat\u0131nda neler yapacaklar\u0131, nelerden kaç\u0131nacaklar\u0131, ticari ili\u015fkilerinin, yönetim ve idarenin, ceza ve mükâfat\u0131n, evlenmenin ve evlilik hayat\u0131nda e\u015flerin birbirlerine kar\u015f\u0131 görev ve sorumluluklar\u0131n\u0131n, çocuklar\u0131n durumunun, bo\u015fanman\u0131n, sava\u015f ve bar\u0131\u015f\u0131n velhas\u0131l insan ili\u015fkilerinin tümünün nas\u0131l olaca\u011f\u0131n\u0131 \u0130slâm dininde, bütün inceliklerine kadar belirtilmi\u015ftir. Bu nedenle din denildi\u011finde ruhbanl\u0131k ad\u0131 alt\u0131nda metafizik bir dü\u015fünce de\u011fil, insanlar\u0131n dünya hayat\u0131n\u0131 düzenleyen kurallar bütünü anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Din:<\/span><\/strong> Arapça DYN kelimelerinden te\u015fekkül eden dinin lügati manas\u0131, itaat, ibadet, saltanat, idare, hüküm, \u015feriat, \u0130slâm, iman, ibadet, tedbir, hesap, adet, durum tav\u0131r ve davran\u0131\u015ft\u0131r. <\/span>Ist\u0131lah\u0131 olarak din, gerek yüce Allah(cc), gerekse insanlar taraf\u0131ndan konulsun, insan hayat\u0131n\u0131 ku\u015fatan kanun ve kurallar\u0131n, idare ve hükmün bütünüdür. Din kelimesi, Arapça olarak, yukar\u0131daki lügati ve \u0131st\u0131lah\u0131 manalar\u0131n\u0131n tümünü kapsamaktad\u0131r. Bu anlamda din, \u015feriat, kanun, adet, yol, mezhep, taklit, millet, itaat, boyun e\u011fme, kulluk, kölelik yapmak, zilleti kabullenmek, teslim ve tabi olmak, üstünlük kurmak, hüküm, emir, boyunduruk alt\u0131na almak, ceza, mükâfat, muhakeme ve hesap anlamlar\u0131n\u0131n tümünü içermektedir. <\/span> <\/span>Lügati manada olsun, \u0131st\u0131lah\u0131 manada olsun din kavram\u0131nda ön plana ç\u0131kan en önemli husus, hiç ku\u015fkusuzdur ki, idare ve hüküm konusudur. Bu anlamda, insanlar\u0131n yeryüzündeki ya\u015fam\u0131n\u0131 düzenleyen, insan ili\u015fkilerine çözümler sunan hükümlerin, kanun ve kurallar ile insan ya\u015fam\u0131n\u0131 ilgilendiren meselelere getirilen çözüm ve önerilerin tümüne birden din ad\u0131 verilmektedir. Yukar\u0131daki tan\u0131ma göre \u0130slâm dini, bir sistem ve nizam olarak a\u015fa\u011f\u0131daki özelliklere sahiptir. 1- Hüküm koyma, 2- Hakimiyet\/Egemenlik, Sevk ve idare, 3- \u0130nsanlar aras\u0131ndaki ili\u015fkileri düzenleme, 4- Otoriteyi Kabul Etme ve Onun \u0130steklerini Yerine getirme Vatanda\u015fl\u0131k, 5. Yarg\u0131lama Ceza ve Mükâfat Verme, 6- Di\u011fer toplumlarla sava\u015f, bar\u0131\u015f zamanlar\u0131ndaki ili\u015fkiler. Toplumsal hayat\u0131n sa\u011fl\u0131kl\u0131 ve huzurlu bir \u015fekilde sürdürülmesi ancak, toplum düzeni için konulacak hükümlerin, toplumda bulunan her bireye e\u015fit haklar vermesiyle mümkündür. Bu ise, ancak \u0130slâm nizam\u0131nda mümkündür. Di\u011fer sistemlerde bu durum her zaman mümkün olmayabiliyor; kimi zaman belirli bir güce sahip olanlar, kendi koyduklar\u0131 kurallar\u0131 toplum bireylerine dayatarak onlar\u0131n bu kurallar\u0131 zorla kabul etmelerine çal\u0131\u015f\u0131yorlar. \u015eu bir gerçektir ki toplumu olu\u015fturan her birey, önceli\u011fin kendisine verilmesini ve toplum içinde her \u015feyin kendi lehine olmas\u0131n\u0131 ister. Bu nedenle toplumsal ili\u015fkileri her birey kendi dü\u015füncesine göre düzenlemek ister. Zaten diktatörlerin ortaya ç\u0131kmas\u0131n\u0131n alt\u0131nda yatan temel neden, toplum içindeki bireyin kendisini öncelemesi, yasalar\u0131 kendi ç\u0131karlar\u0131 do\u011frultusunda ç\u0131karma dü\u015füncesidir. Bu, iki \u015fekilde gerçekle\u015fiyor; 1-<\/span><\/strong> Belli bir maddi ya da insani güce sahip olan baz\u0131 ki\u015fi ya da a\u015firetlerin, bu güçlerini kullan\u0131p di\u011fer insanlar\u0131 bask\u0131 alt\u0131na alarak onlar\u0131n kendi koyduklar\u0131 kurallara itaat etmelerini sa\u011flama \u015feklinde gerçekle\u015fiyor. Bu duruma, birey ya da a\u015firet diktatörlü\u011fü denilmektedir. Bu sistemde, her \u015fey ki\u015fi ya da a\u015firet taraftarlar\u0131n\u0131n refah\u0131 için yap\u0131lmakta, toplumdaki di\u011fer bireylerin herhangi bir haklar\u0131 sözkonusu de\u011fildir. 2-<\/span><\/strong> Ayn\u0131 ideolojik dü\u015fünceyi kabul eden ki\u015filerin, aralar\u0131nda birle\u015ferek di\u011fer insanlar üzerinde egemenlik sa\u011flamak \u015feklinde gerçekle\u015fen sistem. Devleti ya da \u0131rk üstünlü\u011fünü her \u015feyin üzerinde tutan bu düzen sa\u011flama \u015fekline Komünizm, Fa\u015fizm ve Kemalizm ad\u0131 verilmektedir. Bu düzende, ideoloji ya da devlet her \u015feyin üzerinde tek üstündür ve halk ancak devlet için vard\u0131r. Sistemi ellerinde bulunduranlar, her türlü imkana sahip iken toplumun di\u011fer bireyleri sefalet içerisinde devlet ya da ideoloji için kölele\u015ftirilmektedir. 3-<\/span><\/strong> Bireylere, totaliter ve bask\u0131c\u0131 rejimlere oranla daha fazla hak veren ancak yönetimi ellerinde bulunduranlar\u0131n, kendi ç\u0131kard\u0131klar\u0131 yasalarla, idare ettikleri halk kesimine oranla daha ayr\u0131cal\u0131kl\u0131 oldu\u011fu bir sistemdir. Bu sistemde, halk içerisinde halk\u0131 sömürerek mali yönden güçlü hale gelen kimselerin bulunur ve bu güçlü kimseler, güçlerini kullanarak yönetimde bulunanlar üzerinde etkili olurlar. Demokrasi diye adland\u0131r\u0131lan bu sistemler, asl\u0131nda egemen güçlerin halk\u0131 kullanarak iktidarlar\u0131n\u0131 sürdürdükleri bir sistemdir. Her üç sistem türünde de toplumsal yasalar\u0131, yönetimi ellerinde bulunduran ve yar\u0131n ne olaca\u011f\u0131n\u0131 bilmeyen kimseler koyarlar. Konulan bu yasalar, zaman içerisinde yetersiz hale geldi\u011finde ise, diktatörlerin ile komünizm, fa\u015fizm ve Kemalizm gibi bask\u0131c\u0131 rejimler, bask\u0131 yoluyla eskiyen yasalara insanlar\u0131 zorbal\u0131kla boyun e\u011fdirirlerken, demokrasilerde eski koyduklar\u0131 yasalara benzer yeni yasalar koyarlar. 4-<\/span><\/strong> Yöneticisinden halk\u0131n tüm kesimlerine kadar bütün toplum bireylerinin e\u015fit oldu\u011fu ve yasalar\u0131 insanlar de\u011fil insanlar\u0131 yaratan yüce Allah’\u0131n koydu\u011fu sistem. Bu sistemde hem yönetimi ellerinde bulunduranlar, hem de idare edilenler, yasalar kar\u015f\u0131s\u0131nda hiçbir üstünlü\u011fe ve ayr\u0131cal\u0131\u011fa sahip de\u011fildirler. Herkes, yüce Allah (cc) taraf\u0131ndan konulan hükümler uymakla mükelleftir. \u0130nsanlar, konulan yasalar\u0131 hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta de\u011fi\u015ftiremez, de\u011fi\u015fiklik talebinde bulunamaz. Bu sistemde hüküm koyucu yüce Allah (cc) oldu\u011fu için O, kullar\u0131 aras\u0131nda ay\u0131r\u0131m gözetmez ve onlar\u0131n bir k\u0131sm\u0131n\u0131 di\u011ferlerine kar\u015f\u0131 üstün görmez. \u0130nsanlar, bu sistemde ancak birbirlerinin haklar\u0131n\u0131 gözeterek hareket ederler. Bu sistemde, halk ve devlet biri di\u011ferinden üstün de\u011fil e\u015fit haklara sahiptirler ve devlet, halk\u0131n\u0131n huzur, güven ve emniyeti için çal\u0131\u015f\u0131rken halk da devletinin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 sürdürmesi ve yücelmesi için çal\u0131\u015f\u0131r. \u0130slâmi sistemde, birey ya da bir zümrenin üstünlü\u011fü sözkonusu de\u011fildir, zengini de fakiri de kendi sorumluluk alanlar\u0131 içinde birbirlerine kar\u015f\u0131 karde\u015flik duygusu ile hareket ederler. Gerek toplumsan hayatta, gerekse inanç ba\u011flam\u0131nda insanlar, Rasulullah (as)’\u0131n buyurdu\u011fu gibi, tara\u011f\u0131n di\u015fleri gibi e\u015fittirler.<\/strong> Her sistemin bir hüküm koyucusu (ilah\u0131) vard\u0131r ve her sistemin bir uygulay\u0131c\u0131s\u0131 (elçisi), bir meclisi (\u015fura), bir yöneticisi (halifesi), farkl\u0131 uygulay\u0131c\u0131 ekolleri (mezhebleri) ve sisteme tabi olan halklar\u0131 vard\u0131r. Sistem kimin taraf\u0131ndan konulmu\u015f ise onun ad\u0131 ile an\u0131l\u0131r. \u0130slâm sisteminin hüküm koyucusu ve ilah\u0131 yüce Allah’t\u0131r. Marksizm’in hüküm koyucusu ve ilah\u0131 Karl Marks, Kemalist sistemin ilah\u0131 M. Kemal’dir. Bunlar\u0131 biraz daha açacak olursak; 1- \u0130slâm nizam\u0131n\u0131n<\/span><\/strong>, hüküm koyucu ilah\u0131 yüce Allah<\/strong> (cc), örnek uygulay\u0131c\u0131 Hz. Muhammed<\/strong> (as), yönetimi denetleyen \u015eura meclisi<\/strong>, yöneticileri halifeler<\/strong>, farkl\u0131 ekolleri mezhepler, \u0130slâmi sistemi benimseyip tabi olanlar Müslümanlar<\/strong>. 2- Marksizm’in,<\/span><\/strong> hüküm koyucusu Karl marks<\/strong>, örnek uygulay\u0131c\u0131 Lenin, Mao<\/strong>, yönetimi denetleyen komünist partisi politbüro<\/strong>, yöneticileri komünist partisinin atad\u0131\u011f\u0131 ba\u015fkan<\/strong>, farkl\u0131 ekolleri (mezhepleri) Rusya, Çin<\/strong> ve Avrupa ekolleri<\/strong>, sistemi kabul edip destekleyerek tabi olanlar komünistler<\/strong>. 3- Demokrasinin,<\/span><\/strong> tek bir ilah\u0131 yoktur, sistemin uyguland\u0131\u011f\u0131 her ülke kendi içinden kurucu bir ilah türetmi\u015ftir. Bu nedenle her ülkede ilahlar farkl\u0131d\u0131r. Türkiye’de Kemalist sistemin ilah\u0131 M. Kemal<\/strong>’dir, ancak M. Kemal, kendisi de Bat\u0131 emperyalizmi ilah edindi\u011fi ve onun direktifleri ile hareket etti\u011fi için bir yerde yerel ilah denilebilir. Fa\u015fist bir sistem olan Kemalizm’in denetleyici bir meclisi yoktur, denetleme görevi orduya<\/strong> verilmi\u015ftir. Ordu ve içindeki derin devlet yap\u0131lanmas\u0131, göstermelik olarak denetleme görevini meclise<\/strong> vermi\u015ftir. Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131n yöneticisi, cumhurba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 ve ba\u015fbakanl\u0131kt\u0131r. Bu iki makam da ordunun sultas\u0131 alt\u0131nda görevlerini sürdürmektedirler. Bu nedenle Kemalist sistemin ba\u015fbakan\u0131 ikide bir askerin genelkurmay ba\u015fkan\u0131na düzenli olarak hesap verir. Kemalist sistemin farkl\u0131 ekolleri (mezhepleri) partilerdir<\/strong>, bu sistemi benimseyip destekleyenler, demokratlard\u0131r<\/strong>. Bu demokratlar, iman ettikleri Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131 ya\u015fatmak için ona düzenli bir \u015fekilde oy verip biat tazelerler. Allah’a iman etmi\u015f ve O’nun indirdi\u011fi esaslar\u0131 kabullenmi\u015f Müslümanlar, Kemalist sistemde tebaa olduklar\u0131 için oy vermezler. Çünkü oy vermek Kemalist sisteme iman etmek ve onu benimsemektir. Bu nedenle Müslümanlar, oy vermenin \u0130slâm’dan ç\u0131kmak ve küfür oldu\u011funu bilirler. Kemalist sisteme oy veren demokratik dini benimsemi\u015f ki\u015filer, mensup olduklar\u0131 mezheplerin yönetime gelmesi için çal\u0131\u015f\u0131rlar. Bu nedenle Kemalist zorba sistemde yönetim zaman zaman el de\u011fi\u015ftirir. Oy vermek, oy verilen sistemi benimsemek, o sistemin hayatiyetini sürdürmesini sa\u011flamakt\u0131r. Bu nedenle de oy vermek ibadettir. Demokratik dine ba\u011fl\u0131 olan kimseler, iman ettikleri sistemin varl\u0131\u011f\u0131 için onu desteklerler. Bu yüzden özellikle parti yani mezhep ba\u015fkanlar\u0131 insanlar\u0131, sürekli olarak demokratik sisteme oy vermeye ça\u011f\u0131r\u0131rlar ve “Hangi partiye verirseniz verin, ancak mutlaka oy vermeye gelin” derler. Çünkü onlar için önemli olan demokratik dinlerinin ya\u015famas\u0131d\u0131r. Hüküm ve din kavramlar\u0131 iç içe bir bütünlük ortaya koyarlar; hüküm kime aitse din (sistem) de ona aittir. Bu nedenle bir hükmü kabul eden bir kimse, o dini de kabul etmi\u015f demektir. Bir kimse, iki hükme, iki dine birden ait olamaz. Bu kimse aç\u0131k bir \u015fekilde söylemese de fiili hayatta destekledi\u011fi dine mensuptur. Mesela bir kimse, ayn\u0131 anda hem Müslüman hem de demokrat, hem Müslüman hem Hr\u0131stiyan ya da Yahudi ve yahut da komünist ve fa\u015fist olamaz. Ayn\u0131 \u015fekilde bir kimse hem komünist hem de fa\u015fist, hem komünist hem de Müslüman da olamaz. Kim hangi sistemi benimsiyor ve destekliyorsa o dine ve sisteme ba\u011fl\u0131d\u0131r. “Egemenlik mutlak anlamda yüce Allah’a aittir”<\/span><\/strong> diyen bir kimse, ya\u015fant\u0131s\u0131n\u0131 mutlak manada yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi dine uygun olarak düzenlemeli ve bundan hiçbir \u015fekilde taviz vermemelidir. Siyasi, ticari, hukuki, sosyal ve be\u015feri alanda ya\u015fam\u0131n\u0131 \u0130slâm dinine göre düzenlemeyenler, ba\u015fka bir sisteme göre hayatlar\u0131n\u0131 düzenledikleri için, ba\u015fka bir dine teslim olmu\u015f, \u0130slâm dininden ç\u0131km\u0131\u015f, Kur’ani anlamda mü\u015frik olmu\u015flard\u0131r. Hz. Yusuf (as), hüküm ve ilah konusunu, zindan arkada\u015flar\u0131na aç\u0131kl\u0131yor ve onlara, ba\u015fkas\u0131n\u0131n hükümlerine göre hareket eden kimselerin onlar\u0131 ilah edindiklerini çok güzel bir \u015fekilde anlat\u0131yor. “Ey benim zindan arkada\u015flar\u0131m, çe\u015fitli tanr\u0131lar m\u0131 iyi, yoksa her \u015feyi (hükmü alt\u0131nda tutan) kahredici tek Allâh m\u0131? Siz, o’nu b\u0131rak\u0131p ancak sizin ve atalar\u0131n\u0131z\u0131n takt\u0131\u011f\u0131 birtak\u0131m isimlere itaat ediyorsunuz. Allâh onlar hakk\u0131nda hiçbir delil indirmemi\u015ftir. Hüküm, yaln\u0131z Allâh’\u0131nd\u0131r. O, yaln\u0131z kendisine itaat etmenizi buyurmu\u015ftur. \u0130\u015fte do\u011fru din budur. Ama insanlar\u0131n ço\u011fu bilmezler.” (Yusuf, 39-40) “Hüküm, yaln\u0131z Allâh’\u0131nd\u0131r”<\/span><\/em> diyen bir kimse, hiçbir \u015fekilde ve \u015farta, “Hakimiyet milletindir” diyen ve kendilerini ilah yerine koyup hüküm ç\u0131karan ki\u015filerin ça\u011fr\u0131s\u0131na icabet edip kabul etmez. Çünkü aksi halde o ki\u015fi ya da ki\u015fileri ilah edinmi\u015f, yüce Allah’a \u015firk ko\u015fmu\u015f olur. Böyle yapan kimseler de yüce Allah’\u0131n hükmünü yalanlam\u0131\u015f, \u0130slâm dininden ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. “Böyle iken sana (Allah’\u0131n) dini(ni) yalanlatan nedir?<\/span><\/em> Allâh, hüküm verenlerin en iyisi de\u011fil midir?” (Tin, 7-8) \u0130slâmi esaslara iman edip Müslüman olan bir kimse, \u0130slâm’\u0131n z\u0131dd\u0131 olan demokratik bir sisteme göre hareket edemez. Bu durumda o ki\u015fi, \u0130slâm’dan ç\u0131kar, \u015firke dü\u015fer, mü\u015frik olur. Çünkü “Hayyaalel Salah (Haydi Namaza)”<\/strong> ça\u011fr\u0131s\u0131yla namaza giden bir kimsenin, “Haydi sand\u0131\u011fa, oy vermeye”<\/strong> ça\u011fr\u0131s\u0131yla oy kullanmaya giderse bu ki\u015fi iki dine, iki sisteme göre hareket etmi\u015ftir. Ancak \u0130slâm, kendisi d\u0131\u015f\u0131ndaki sisteme göre hareket edenlerin ibadetlerini geçerli saymamakta ve bu ibadetlerin bo\u015fa gitti\u011fini bildirmektedir. \u0130slâm’\u0131n yan\u0131nda demokrasiyi de benimseyen bir kimse, Kur’an’\u0131n ifadesiyle mü\u015frik olmu\u015f, \u0130slâm dairesinden ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Böyle birisinin kendisinin Müslüman oldu\u011funu söylemesi de onu Müslüman yapmaz. Bu kimse, isterse her sene Hac’ca gitsin, sürekli sadaka versin ve namaz k\u0131ls\u0131n. Bu davran\u0131\u015flar\u0131 onu \u015firkten ve mü\u015frik olmaktan kurtaramaz. Çünkü bu kimse, demokrasiye inanmakla iman\u0131na \u015firk bula\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, oy verip demokrasiye göre hareket etmekle de onu din edinmi\u015f ve mü\u015frik olmu\u015ftur. Müslüman bir ki\u015fi, Allah’\u0131n otoritesi d\u0131\u015f\u0131ndaki tüm be\u015feri otoriteleri reddedip Allah’\u0131n otoritesine teslim olan, O’nun indirdi\u011fi esaslara göre hareket edendir. Zaten “La ilahe illallah”<\/strong> kelime-i Tevhidin anlam\u0131 da budur. Kur’an’\u0131 Kerim, iman eden kimseleri aç\u0131kça uyarmakta ve \u0130slâm’\u0131n yan\u0131nda ba\u015fka bir sistemleri kabul etmeyi kesinlikle yasaklamaktad\u0131r. \u0130slâm, ki\u015filerin Müslüman olmalar\u0131n\u0131 ister, ancak bunun için özgür iradeleri ile hareket etmelerini ve seçimlerini bilinçli olarak yapmalar\u0131n\u0131 tavsiye eder ve hiçbir \u015fekilde onlar\u0131 zorlamaz. “Dinde zorlama yoktur; do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu (\u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 sistemleri) inkâr edip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir.” (Bakara, 256) Bir sisteme ya da dine ba\u011fl\u0131l\u0131k istenerek yap\u0131l\u0131r; günümüzde hiç kimse, i\u015fkence yap\u0131larak, dayak at\u0131larak bir sisteme tabii k\u0131l\u0131nm\u0131yor. Bu nedenle bir kimse, \u0130slâm’\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda bir sistemi herhangi bir \u015fekilde destekliyor, ona meylediyorsa bu, tamamen iradi bir kabullenmedir, ve o sistemi din edinmi\u015ftir. Günümüzde kimi \u015fa\u015fk\u0131n kimseler, ak\u0131llar\u0131n\u0131 devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rak\u0131p duygular\u0131yla hareket ederek, kendi k\u0131t mant\u0131klar\u0131nca, çe\u015fitli sebepler ve mazeretler ileri sürerek be\u015feri küfür sistemlerinin, küfür ve \u015firk kanatlar\u0131 alt\u0131na s\u0131\u011f\u0131nmaya, bunun için de \u0130slâmi gerçekleri sapt\u0131r\u0131p çarp\u0131tmaya, Hakk\u0131 bat\u0131la kar\u0131\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015f\u0131yorlar. Bu kimseler, \u015firke girdiklerini görmezlikten gelerek be\u015feri sistemlerin mezhepleri olan partilere, ya da bu küfür sistemlerin ekolleri olan vak\u0131f ve dernekler giriyorlar. Demokratik dinin mezhepleri ya da ekolleri olan parti, dernek ve vak\u0131f içerisinde kümelenen mü\u015frikler, yüce Allah’\u0131n bu konudaki apaç\u0131k ayetlerini görmezden geldikleri gibi, bu konudaki sorular\u0131 da t\u0131pk\u0131 ayetleri çarp\u0131tt\u0131klar\u0131 gibi çarp\u0131tarak geçi\u015ftiriyorlar. Yüce Allah’\u0131n bu konudaki hükümleri, gizlenip saklanamayacak, çarp\u0131t\u0131l\u0131p de\u011fi\u015ftirilemeyecek kadar net ve aç\u0131kt\u0131r. Yukar\u0131da yazd\u0131k yine yaz\u0131yoruz, kör dima\u011flar belki alg\u0131larlar diye. “Dinde zorlama yoktur. Do\u011fruluk, sap\u0131kl\u0131ktan seçilip belli olmu\u015ftur. Kim ta\u011futu inkâr edip Allah’a inan\u0131rsa, muhakkak ki o, kopmayan, sa\u011flam bir kulpa yap\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Allâh i\u015fitendir, bilendir. Allâh, iman edenlerin dostudur. Onlar\u0131 karanl\u0131klardan ayd\u0131nl\u0131\u011fa ç\u0131kar\u0131r. kâfirlerin dostlar\u0131 da ta\u011futtur. (O da) onlar\u0131 ayd\u0131nl\u0131ktan karanl\u0131klara ç\u0131kar\u0131r. Onlar ate\u015f halk\u0131d\u0131r, orada ebedi kalacaklard\u0131r.” (Bakara, 256-257) “\u0130man edenler Allâh yolunda sava\u015f\u0131rlar, inkâr edenler de ta\u011fut yolunda sava\u015f\u0131rlar. O halde \u015feytân\u0131n dostlar\u0131yla sava\u015f\u0131n, çünkü \u015feytân\u0131n hilesi zay\u0131ft\u0131r: \u0130slâm, iman eden kimselerin, \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 sistemlerin kurallar\u0131na göre hareket etmelerini yasaklad\u0131\u011f\u0131 gibi, ayn\u0131 zamanda onlara en küçük bir meylin gösterilmesini bile yasaklam\u0131\u015ft\u0131r. \u0130slâm d\u0131\u015f\u0131 sistemlere en küçük bir meyil gösteren kimselerin cehennem azab\u0131na girecekleri ve “Allah \u015firki affetmez”<\/strong> ilahi buyru\u011fun gere\u011fi, yüce Allah (cc) o kimseleri ba\u011f\u0131\u015flamayacakt\u0131r. “Sak\u0131n zulmedenlere meyletmeyin, sonra size ate\u015f dokunur. Sizin Allah’tan ba\u015fka dostlar\u0131n\u0131z yoktur. Sonra size yard\u0131m edilmez.” (Hud, 113) <\/span><\/em> Yukar\u0131daki ayetlerde belirtilen bütün bu durumlar\u0131 göze alan, Allah’a ve Rasulüne sava\u015f açmay\u0131 kafas\u0131na koyan varsa buyurun demokratik be\u015feri küfür sistemlerini desteklemeye devam edin, hangi dine mensup oldu\u011funuzu kendiniz seçin. Ancak unutmay\u0131n\u0131z ki, yüce Allah (cc) \u0130slâm’dan ba\u015fka bir dinden, bir ya\u015fam tarz\u0131ndan ve bir nizamdan raz\u0131 olmayacakt\u0131r. “Kim \u0130slâm’dan ba\u015fka bir din ararsa, bilsin ki, (o din) ondan kabul edilmeyecek ve o, âhirette kaybedenlerden olacakt\u0131r.” (Al-i \u0130mran, 85) “O, Elçisini hidâyetle ve hak dinle gönderdi ki mü\u015frikler ho\u015flanmasa da o (hak di)ni, bütün din(ler)in üstüne ç\u0131kars\u0131n.” (Tevbe, 33)<\/span><\/em> O halde ey demokratik dini destekleyenler, kendinize bir sorun, biz de size soruyoruz! HANG\u0130 D\u0130NE MENSUPSUNUZ!.. Ramazan Y\u0131lmaz: 2010 08 08
\n