{"id":126,"date":"2020-03-25T18:28:33","date_gmt":"2020-03-25T18:28:33","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/tevhidi-gercekler-ve-seytanin-tuzaklari\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:33","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:33","slug":"tevhidi-gercekler-ve-seytanin-tuzaklari","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/tevhidi-gercekler-ve-seytanin-tuzaklari\/","title":{"rendered":"TEVH\u0130D\u0130 GER\u00c7EKLER VE \u015eEYTANIN TUZAKLARI"},"content":{"rendered":"

Hak bat\u0131l mücadelesi, tarihin her döneminde bütün \u015fiddetiyle k\u0131yas\u0131ya bir \u015fekilde devam ederek günümüze kadar gelmi\u015f, k\u0131yamete kadar da ayn\u0131 \u015fiddetiyle devam edecektir. Yüce Rabb’imizin bildirdi\u011fi bu gerçe\u011fi, günümüzde çok aç\u0131k bir \u015fekilde ya\u015famaktay\u0131z. Tevhidi gerçekler, <\/strong>Hak bat\u0131l mücadelesinin her dönemimde vahyi esaslar do\u011frultusunda ortaya konulurken ve hiçbir \u015fekilde de\u011fi\u015fmemi\u015f ve de\u011fi\u015ftirilmemi\u015fken, bat\u0131l, her dönemde de\u011fi\u015fik isimler alt\u0131nda ve de\u011fi\u015fik metotlarla ortaya ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Hak mücadelesinde yer alan Müslümanlar, Tevhidi esaslardan hareket ederek Allah yolunda mücadele ederlerken, bat\u0131l\u0131 temsil eden küfür, \u015firk, f\u0131sk ve nifak cephesi temsilcileri, heva ve heveslerinden, be\u015feri sistemlerin kanun ve kurallar\u0131ndan hareket ederek \u015feytan\u0131n yolunda mücadele ederler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“\u0130nananlar Allâh yolunda sava\u015f\u0131rlar, inkâr edenler de ta\u011fut yolunda sava\u015f\u0131rlar. O halde \u015feytân\u0131n dostlar\u0131yla sava\u015f\u0131n, çünkü \u015feytân\u0131n hilesi zay\u0131ft\u0131r.” (Nisa, 76)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Yüce Allah’\u0131n indirdi\u011fi vahyi esaslar, Hak bat\u0131l mücadelesinin her döneminde kendisine iman edenlere yol göstermi\u015f, onlar\u0131 bat\u0131l\u0131 yol edinen \u015feytan\u0131n temsilcilerinin tuzaklar\u0131ndan korumu\u015f, nas\u0131l hareket edecekleri ile ilgili olarak onlara tavsiyelerde bulunarak yol göstermi\u015ftir. Risalet önderleri ve onlar\u0131 takip eden Tevhid erleri, hiçbir dönemde ve hiçbir \u015fartta vahyi esaslar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda hareket etmemi\u015f, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 bütün bask\u0131, \u015fiddet ve eziyetlere ra\u011fmen üzerinde bulunduklar\u0131 Hak yoldan sapmam\u0131\u015flard\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

“Yüzlerinizi do\u011fu ve bat\u0131 taraf\u0131na çevirmeniz birr (inam etmek) de\u011fildir. As\u0131l birr, (inam etmek) o dur ki, Allah’a, âhiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere inand\u0131; sevdi\u011fi mal\u0131n\u0131 yak\u0131nlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalm\u0131\u015flara, dilencilere ve boyunduruk alt\u0131nda bulunan(köle ve esir)lere verdi; namaz\u0131 k\u0131ld\u0131, zekât\u0131 verdi. Andla\u015fma yapt\u0131klar\u0131 zaman andla\u015fmalar\u0131n\u0131 yerine getirenler; s\u0131k\u0131nt\u0131, hastal\u0131k ve sava\u015f zamanlar\u0131nda sabredenler, i\u015fte do\u011fru olanlar onlard\u0131r ve i\u015fte muttakiler de onlard\u0131r.”  <\/span>(Bakara, 177)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Tevhid eri Müslümanlar, ister kalabal\u0131klar içerisinde olsunlar, isterse tek ba\u015flar\u0131na kals\u0131nlar, mutlak anlamda vahyi esaslardan hareket ederler ve hiçbir zaman Tevhidi esaslar\u0131, kendi hevalar\u0131 ile kar\u0131\u015ft\u0131rarak Hakk\u0131 bat\u0131la bula\u015ft\u0131rmazlar. Çünkü onlar, iman ettikleri ve hayat prensiplerini düzenleyen Kur’an’\u0131n emirleri do\u011frultusunda hareket ederler ve Kur’ani uyar\u0131ya kulak verirler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Bile bile gerçe\u011fi bât\u0131lla bulay\u0131p hakk\u0131 gizlemeyin.” (Bakara, 42)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“Öyleyse emrolundu\u011fun gibi do\u011fru ol; seninle beraber tevbe edenler de (do\u011fru olsunlar), a\u015f\u0131r\u0131 gitmeyiniz! Zira O, yapt\u0131klar\u0131n\u0131z\u0131 görmektedir.<\/span><\/em> Sak\u0131n zulmedenlere meyletmeyin, sonra size ate\u015f dokunur. Sizin Allah’tan ba\u015fka dostlar\u0131n\u0131z yoktur. Sonra size yard\u0131m edilmez.” (Hud, 112-113)<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Allah’\u0131 dost, vahyi esaslar\u0131 kendisine k\u0131lavuz edinen günümüz Müslümanlar\u0131 da, \u015feytan ve \u015feytan\u0131n insan cinsinden olan yard\u0131mc\u0131lar\u0131n\u0131n bütün tuzaklar\u0131na kar\u015f\u0131, tarihi süreçte mücadele eden Tevhid erleri gibi Sünnetullah’ta cari oldu\u011fu üzere vahyi esaslar do\u011frultusunda hareket ederler ve hiçbir \u015fekilde ve \u015fartta bundan vazgeçmezler. Müslümanlar, hayatlar\u0131n\u0131n belli bir bölümünde ya da mücadelelerinin herhangi bir a\u015famas\u0131nda vahyi esaslar\u0131n bir bölümünün b\u0131rak\u0131lmas\u0131n\u0131n ya da bu esaslar\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda hareket edilmesinin küfre ve \u015firke girilmesine neden olaca\u011f\u0131n\u0131 bilirler. Bu yüzden de Müslümanlar, her konuda azami dikkat sergilerler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Müslümanlar, Rab’lerine kar\u015f\u0131 olan görev ve sorumluluklar\u0131ndan kendi nefislerine kar\u015f\u0131 olan sorumluluklar\u0131na, ibadetlerinden davet görevlerine, siyasetlerinden ticaretlerine, evliliklerinden sosyal ili\u015fkilerine, kom\u015fu haklar\u0131ndan anne ve baba haklar\u0131na kadar hayat\u0131n her alan\u0131nda Tevhidi esaslara riayet ederler. Müslümanlar, herhangi bir sorunla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 zaman bu sorunu, iman ettikleri Kur’an’a ve bu Kuran’\u0131n pratik hayat\u0131 olan Rasulullah (as)’\u0131n Sünnetine götürürler. Çünkü onlar için yegane ölçü, Allah ve Rasulüdür.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Allâh ve Rasulü, bir i\u015fte hüküm verdi\u011fi zaman, art\u0131k inanm\u0131\u015f bir erkek ve kad\u0131n\u0131n, o i\u015fi kendi isteklerine göre seçme hakk\u0131 yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne kar\u015f\u0131 gelirse, apaç\u0131k bir sap\u0131kl\u0131\u011fa dü\u015fmü\u015f olur.” (Ahzab, 36)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Allah ve Rasulü, vahyi esaslar\u0131 kabul eden Müslümanlar\u0131n hayatlar\u0131n\u0131 ilgilendiren her konuda hüküm vermi\u015fler, Müslümanlar\u0131n, bu hükümleri -hevai hiçbir \u015fey katmadan- kabullenmelerini istemi\u015flerdir. Çünkü bunun d\u0131\u015f\u0131ndaki her yol sap\u0131kl\u0131ktan ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildir. O halde Müslüman olan bir kimse, tüm dü\u015fünce, söz ve davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131, iman etti\u011fi vahyi esaslara ve bu esaslar\u0131n en güzel uygulamas\u0131 olan Peygamberi uygulamaya uygun dü\u015fünmek, konu\u015fmak, yapmak zorunda oldu\u011fu gibi, edindi\u011fi bütün bilgi ve duyumlar\u0131n\u0131 da bu esasa uygun almakla mükelleftir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Ancak ne ac\u0131d\u0131r ki, bugün Müslüman olduklar\u0131, Kur’an okuduklar\u0131 iddias\u0131nda olan baz\u0131 kimseler, ellerinde Kur’an gibi \u015fa\u015fmaz bir k\u0131lavuz bulundu\u011fu halde, birçok konuda ya kendi arzular\u0131na göre hareket etmekte ya da \u015feytan\u0131n insan cinsinden olan yard\u0131mc\u0131lar\u0131n\u0131n tuzaklar\u0131na kap\u0131lmaktad\u0131rlar. Her iki durumda da ki\u015fi, \u015firke dü\u015fmekte, \u015feytan\u0131n tuzaklar\u0131na dü\u015fmektedir. Oysa yüce Allah (cc), \u015feytan\u0131n apaç\u0131k bir dü\u015fman oldu\u011funu, iman edenlerin ondan sak\u0131nmalar\u0131n\u0131 istemektedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Ey Âdem o\u011fullar\u0131, ben size and vermedim mi: \u015eeytâna tapmay\u0131n o sizin apaç\u0131k dü\u015fman\u0131n\u0131zd\u0131r.<\/span><\/em> Bana tap\u0131n do\u011fru yol budur diye?<\/em> O, sizden birçok ku\u015fa\u011f\u0131 sapt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131. Dü\u015fünmüyor muydunuz?” (Yasin, 60-62)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

\u015eeytan (aleyhillane), ya insana vesvese vererek, kendi arzular\u0131n\u0131 ön plana ç\u0131karmas\u0131n\u0131 sa\u011flayarak onu hevas\u0131na tabi k\u0131lar, ya da insan cinsinden olan \u015feytan\u0131n temsilcileri olan ki\u015filerin ortaya koyduklar\u0131 be\u015feri sistemlerin kanun ve kurallar\u0131ndan hareket etmesine neden olur. Her iki halde de insan vahyi esaslar\u0131 buland\u0131rm\u0131\u015f, Allah ve Rasulünün verdi\u011fi hükümlerin d\u0131\u015f\u0131na ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Her dönemde oldu\u011fu gibi, zaman\u0131m\u0131zda da \u015feytan\u0131n temsilcileri, fikri bazda üstesinden gelemedikleri, engelleyip durduramad\u0131klar\u0131 Tevhid eri Müslümanlar\u0131, çe\u015fitli karalamalarla ve iftiralarla durdurmaya, Tevhidi esaslar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Bunlar\u0131n fitne sald\u0131r\u0131lar\u0131na kar\u015f\u0131 ancak vahyi esaslar do\u011frultusunda hareket eden Müslümanlar kar\u015f\u0131 ç\u0131kabilir ve bu Müslümanlar bu fitnecilerin fitne tohumlar\u0131ndan etkilenmezler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eu Kur’ani bir gerçektir ki \u015feytan ve temsilcileri, yüce Allah’\u0131 ve O’nun indirdi\u011fi esaslar\u0131 inkâr ederek Tevhid eri Müslümanlar\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131kmaz, insanlara inkârc\u0131 bir tav\u0131rla fitne vermezler. Tam aksine onlar, Kur’an’da da aç\u0131k bir \u015fekilde belirtildi\u011fi üzere, yüce Allah’\u0131n ortaya koydu\u011fu do\u011fru yol üzerinde oturarak, t\u0131pk\u0131 atalar\u0131 ve liderleri \u015feytan (aleyhillane) gibi sureti Haktan görünerek fitne tohumlar\u0131n\u0131, insanlar\u0131n dima\u011flar\u0131na atmaya çal\u0131\u015f\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u015eayet \u015feytan (aleyhillane)’nin yüce Allah’a kar\u015f\u0131 verdi\u011fi sözü hat\u0131rlan\u0131rsa, \u015feytan\u0131n günümüz temsilcilerinin Müslümanlara kurduklar\u0131 tuzaklar çok daha bilinecek ve bunlar\u0131n tuzaklar\u0131ndan daha iyi korunulacakt\u0131r. Aksi halde \u015feytani tuzaklara her an dü\u015fülebilecektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Öyle ise, dedi, beni azd\u0131rmana kar\u015f\u0131l\u0131k, Yemin ederim ki, ben de onlar(\u0131 sapt\u0131rmak) için senin do\u011fru yolunun üstüne oturaca\u011f\u0131m.<\/span><\/em> Sonra (onlar\u0131n) önlerinden, arkalar\u0131ndan, sa\u011flar\u0131ndan, sollar\u0131ndan onlara sokulaca\u011f\u0131m ve çoklar\u0131n\u0131 \u015fükredenlerden bulmayacaks\u0131n!” (Araf, 16-17)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“Onlar\u0131 mutlaka sapt\u0131raca\u011f\u0131m, mutlaka onlar\u0131 bo\u015f kuruntulara sokaca\u011f\u0131m ve onlara emredece\u011fim: hayvanlar\u0131n kulaklar\u0131n\u0131 yaracaklar; onlara emredece\u011fim: Allâh’\u0131n yarat\u0131\u015f\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirecekler! Kim Allâh’\u0131n yerine \u015feytân\u0131 dost tutarsa, muhakkak ki aç\u0131k bir ziyana u\u011fram\u0131\u015ft\u0131r.” (Nisa, 119)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

“\u015eu benden üstün yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 gördün mü (nesi var onun ki onu benden üstün k\u0131ld\u0131n)? Andolsun, e\u011fer beni k\u0131yâmet gününe kadar ertelersen, onun zürriyetini, pek az\u0131 hariç kökünden kopar\u0131p sürükleyece\u011fim! dedi.” (\u0130sra, 62)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

\u015eeytan(aleyhillane), insanlar\u0131 sapt\u0131rmak için çe\u015fitli metotlar denemektedir. Bunlar:<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

1-<\/span><\/strong> \u015eeytan(aleyhillane), do\u011fru yol olan Allah’\u0131n Hak yolu üzerinde oturmakta ve sureti Haktan görünmektedir. \u015eeytan (aleyhillane), insanlar\u0131 sapt\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 söylerken, yemin ederek söyledi\u011fi \u015fu ifade çok önemlidir: “Yemin ederim ki, ben de onlar(\u0131 sapt\u0131rmak) için senin do\u011fru yolunun üstüne oturaca\u011f\u0131m.”<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

2-<\/span><\/strong> \u015eeytan her yandan insanlara yakla\u015fmaktad\u0131r. Hangi yönden yakla\u015faca\u011f\u0131n\u0131 \u015feytan (aleyhillane) \u015fu ifadeleriyle aç\u0131klamaktad\u0131r. “Sonra (onlar\u0131n) önlerinden, arkalar\u0131ndan, sa\u011flar\u0131ndan, sollar\u0131ndan onlara sokulaca\u011f\u0131m.”<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

3-<\/span><\/strong> \u015eeytan (aleyhillane), insanlar\u0131n arzular\u0131n\u0131, duygular\u0131n\u0131 ön plana ç\u0131kartarak onlar\u0131 kuruntulara sevk ederek sapt\u0131rmaktad\u0131r. “Onlar\u0131 mutlaka sapt\u0131raca\u011f\u0131m, mutlaka onlar\u0131 bo\u015f kuruntulara sokaca\u011f\u0131m”<\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

4-<\/span><\/strong> \u015eeytan (aleyhillane), insanlara dost gibi yakla\u015faca\u011f\u0131n\u0131 ve bu \u015fekilde sapt\u0131raca\u011f\u0131na dair yüce Rabb’imiz uyar\u0131da bulunmaktad\u0131r. “Kim Allâh’\u0131n yerine \u015feytân\u0131 dost tutarsa, muhakkak ki aç\u0131k bir ziyana u\u011fram\u0131\u015ft\u0131r.”<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

“Ey Âdem o\u011fullar\u0131, ben size yemin vermedim mi: \u015eeytâna tapmay\u0131n o sizin apaç\u0131k dü\u015fman\u0131n\u0131zd\u0131r.<\/span><\/em> Bana tap\u0131n do\u011fru yol budur diye?<\/em> O, sizden birçok ku\u015fa\u011f\u0131 sapt\u0131rm\u0131\u015ft\u0131. Dü\u015fünmüyor muydunuz?” (Yasin, 60-62)<\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

5-<\/span><\/strong> \u015eeytan (aleyhillane), insanlar\u0131n zürriyetini sapt\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 vaat etmektedir. “e\u011fer beni k\u0131yâmet gününe kadar ertelersen, onun zürriyetini, pek az\u0131 hariç kökünden kopar\u0131p sürükleyece\u011fim! <\/o_p><\/em><\/span><\/p>\n

6-<\/span><\/strong> Ve nihayet \u015eeytan (aleyhillane), bütün gücü ve yard\u0131mc\u0131lar\u0131 ile insanlar\u0131 sapt\u0131raca\u011f\u0131n\u0131 aç\u0131kça ilan ediyor.<\/o_p><\/span><\/p>\n

 <\/span>“Onlardan gücünün yetti\u011fini sesinle yerinden oynat; atl\u0131lar\u0131n ve yayalar\u0131nla onlar\u0131n üzerine yaygaray\u0131 bas; mallarda ve evlatlarda onlara ortak ol; onlara (çe\u015fitli) vaadler yap; \u015feytân, onlara aldatmadan ba\u015fka bir \u015fey vaadetmez.” (\u0130sra, 64)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Günümüzde \u015feytan ve dostlar\u0131n\u0131n Müslümanlara kurduklar\u0131 tuzaklar:<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsan, yarat\u0131l\u0131\u015f mayas\u0131 nedeniyle bugün de\u011fi\u015fiklik göstermedi\u011fine göre her istek ve davran\u0131\u015f\u0131, tarihi süreçte cereyan eden olaylarda sergilenen tav\u0131r ve tutumlarla ayn\u0131 benzerli\u011fi gösterecektir. Sünnetullahta Risalet önderleri ile Tevhid erlerinin ortaya koyduklar\u0131 tutum ve davran\u0131\u015flar, hiçbir dönemde de\u011fi\u015fikli\u011fe u\u011framam\u0131\u015f, yüce Allah’\u0131n belirledi\u011fi ölçülere uygun olmu\u015ftur. Bat\u0131l\u0131 temsil eden küfür, \u015firk, f\u0131sk ve nifak cephesi de, Tevhidi esaslar\u0131 bozmaya ve Tevhid erlerini durdurmaya çal\u0131\u015f\u0131rken tarihin her döneminde hemen hemen ayn\u0131 metotla hareket etmi\u015flerdir. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Günümüzde \u015feytan dostlar\u0131n\u0131n tuzaklar\u0131:<\/o_p><\/span><\/strong><\/p>\n

1-<\/span><\/strong>  <\/span>\u015eirk yuvas\u0131 olan parti, dernek ve vak\u0131flar\u0131n tuzaklar\u0131:<\/o_p><\/strong><\/span><\/p>\n

Bat\u0131l\u0131 temsil eden \u015feytan\u0131n dostlar\u0131 olan küfür ve \u015firk cephesi, öncelikle do\u011fru yol üzerinde oturarak Müslümanlardan görünmeye çal\u0131\u015f\u0131rlar. Bunun için kimi zaman Müslümanlar\u0131n baz\u0131 kavramlar\u0131n\u0131 da kullanmaktan geri durmazlar. Örne\u011fin, ta\u011futa kar\u015f\u0131 olduklar\u0131n\u0131, \u0130slâm nizam\u0131n\u0131n hakimiyetini istediklerini zaman zaman tekrarlarlar, \u0130slâm’\u0131n baz\u0131 ibadi hükümlerini yerine getiriler. Bunlar\u0131n bulunduklar\u0131 mekânlar, küfür sisteminin izin verdi\u011fi ve \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda birer \u015firk ve küfür yuvas\u0131 olan parti, dernek, vak\u0131f gibi yerler ya da tasavvuf dininin tarikat yuvalar\u0131d\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130kiyüzlülü\u011fü \u015fiar edinmi\u015f bu parti, dernek, vak\u0131f ve tarikat mensubu mü\u015frikler, bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n \u0130slâmi olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 çok iyi bilmelerine ra\u011fmen, kimi basit ve seviyesiz emellerine ula\u015fmak ve cesetlerine bir zarar\u0131n gelmesinden korktuklar\u0131 için kar\u015f\u0131 olduklar\u0131n\u0131 iddia ettikleri, ancak gerçekte dost ve yard\u0131mc\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve koruyuculu\u011funu yapt\u0131klar\u0131 ta\u011futi sistemin izni ile hareket ederler. Bu mü\u015frikler, tarihin hiçbir döneminde Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 onca zulüm ve bask\u0131ya ra\u011fmen parti, dernek ve vak\u0131f gibi bugünkü \u015firk ve küfür yuvalar\u0131n\u0131n benzeri olan kurumlar içerisinde davet yapmad\u0131klar\u0131n\u0131, tebli\u011fde bulunmad\u0131klar\u0131n\u0131 çok iyi biliyorlar, ancak yukar\u0131da belirtildi\u011fi üzere kimi ç\u0131kar ve korkular\u0131ndan dolay\u0131 bu gerçe\u011fin üzerini örtüyorlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Ancak günümüz mü\u015frikleri, sözüm ona <\/span>\u0130lmi ve Kültürel Ara\u015ft\u0131rma <\/span>faaliyetleri ad\u0131 alt\u0131nda küfür sisteminin bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131nda kümelenerek insanlar\u0131n Tevhidi gerçeklere yönelmelerine engel olmu\u015flard\u0131r, olmaktad\u0131rlar. Bunlar daha kendi kimliklerini ortaya koyma cesaretini göstermeyen kimselerdir. Hangi ilmi çal\u0131\u015fmay\u0131 yapt\u0131klar\u0131 da malum! \u0130çerisinde bulunduklar\u0131 küfür ve \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n gayri \u0130slâmi olduklar\u0131n\u0131, kendilerinin de \u015firk içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 gözard\u0131 ederek insanlara sözüm ona \u0130slâm’\u0131 anlatmaya çal\u0131\u015f\u0131yorlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu vak\u0131fç\u0131 mü\u015frikler, insanlara asl\u0131nda \u0130slâm’\u0131 anlatm\u0131yorlar, zaten böyle bir dertleri de yoktur. Onlar, hem \u0130slâm’a yönelen insanlar\u0131, Tevhidi gerçekleri net bir \u015fekilde anlamas\u0131nlar diye \u0130slâmi gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131rmaya, hem de bu insanlar\u0131 ta\u011futi rejime yamamaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Ancak \u015firkle kirlettikleri çirkin suratlar\u0131, kand\u0131rd\u0131klar\u0131 insanlar taraf\u0131ndan anla\u015f\u0131lmas\u0131n diye o çirkin suratlar\u0131na \u0130slâm maskesi takmaktad\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130lmi ve Kültürel Ara\u015ft\u0131rma <\/span>faaliyetleri ad\u0131 alt\u0131nda \u015firk ve küfür yuvalar\u0131nda, Tevhidi gerçekleri buland\u0131rarak insanlar\u0131 ta\u011futi sisteme yamamaya çal\u0131\u015fan bu vak\u0131fç\u0131 mü\u015frikler, bu yapt\u0131klar\u0131yla yetinmeyerek Tevhid eri Müslümanlar\u0131 da kendi k\u0131t ak\u0131llar\u0131na göre kötülemeye çal\u0131\u015farak insanlar\u0131n gözünden dü\u015fürmeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Onlar ancak, Tevhidi esaslar\u0131 gere\u011fi gibi bilmeyen baz\u0131 kimseleri kand\u0131rabilirler; \u0130slâmi esaslar\u0131 hakk\u0131yla bilen Müslümanlar\u0131 asla kand\u0131ramazlar. Çünkü bu, yüce Allah’\u0131n vaadidir ve mü\u015frikler inanmasa da Allah vaadinde sad\u0131kt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Benim (gerçek) kullar\u0131m(a gelince) senin onlara gücün yetmez! vekil olarak Rabbin yeter.” (\u0130sra, 65) <\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131 mü\u015frikler, ta\u011futi rejimin kurallar\u0131na göre hareket etmeyen, insanlar\u0131 yaln\u0131zca vahyi esaslara davet eden Tevhid eri Müslümanlar\u0131 kötülemeye çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. Vak\u0131f gibi \u015firk yuvalar\u0131ndan birinde yuvalanan, ilim yayma ad\u0131 alt\u0131nda zaman zaman radyolarda dini sohbetler yapan hoca k\u0131l\u0131kl\u0131 mü\u015frik biri, Müslümanlar\u0131n olu\u015fturduklar\u0131 ve yoksul ö\u011frenciler ile yoksul ailelere yard\u0131m etmekten ba\u015fka hiçbir amac\u0131 bulunmayan bir yard\u0131mla\u015fma fonunu, s\u0131rf onun iman etti\u011fi ta\u011futi sistemin bankalar\u0131na hesap açmad\u0131lar diye o yard\u0131mla\u015fma fonunu olu\u015fturan Müslüman\u0131, elinde hiçbir delil bulunmad\u0131\u011f\u0131 halde, para yemekle itham edebilecek seviyesizli\u011fi gösterebilmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ayn\u0131 <\/span>\u0130lmi ve Kültürel Ara\u015ft\u0131rma <\/span>vakf\u0131n bir ba\u015fka üyesi, kendi içerisinde bulundu\u011fu \u015firk durumunu dü\u015fünmeden, Allah yolunda hicret eden bir Müslüman\u0131, temel ideolojisi küfür üzerine bina edilen PKK’ya üye olmakla, kad\u0131nlarla alem yapmakla suçlayacak kadar seviyesizle\u015fmi\u015ftir. Bu mü\u015frikler, Tevhid \u015firk, Hak bat\u0131l mücadelesinin her döneminde Risalet önderlerinin ve Tevhid erlerinin kar\u015f\u0131s\u0131na t\u0131pk\u0131 atalar\u0131 gibi yalan ve iftira kampanyalar\u0131 ile ç\u0131km\u0131\u015flard\u0131r.  <\/span>Vak\u0131fç\u0131 mü\u015friklerin Tevhid eri bir Müslüman’a att\u0131\u011f\u0131 bu çirkeflik kokan yalan ve iftiraya Müslümanlar\u0131 verece\u011fi cevap elbette yine Kur’ani olacakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“Onu i\u015fitti\u011finiz zaman inanan erkek ve kad\u0131nlar\u0131n, kendiliklerinden güzel zanda bulunup: "Bu, apaç\u0131k bir iftirâd\u0131r" demeleri gerekmez miydi?” (Nûr, 12)<\/span><\/em><\/o_p><\/span><\/p>\n

Biz, ta\u011futi sistemin izin ve icazeti ile kurulan ve sözüm ona kendi zanlar\u0131nda \u0130slâm’\u0131 anlatt\u0131klar\u0131n\u0131 iddia eden \u0130slamc\u0131 mü\u015friklerin, \u015firk ve küfür içerisinde bulunduklar\u0131n\u0131 söylerken elbette bu söylemimizi iman etti\u011fimiz Kur’an’a dayand\u0131rarak ortaya koyuyoruz. \u015eayet bu söylemimizi a\u011f\u0131r bulan, parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk yuvalar\u0131nda bulunan ve \u0130slâmi esaslar\u0131 sapt\u0131ran mü\u015friklerin böyle olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia eden kimseler varsa onlara, Kur’an’a ba\u015fvurmalar\u0131n\u0131 ve Kur’an’\u0131 hakk\u0131yla okumalar\u0131n\u0131 tavsiye ediyoruz.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Unutulmas\u0131n ki, tarihin hiçbir döneminde, hiçbir Risalet önderi, ya da Tevhid eri, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 küfür ve \u015firk sistemlerinden izin alarak insanlara davette bulunmam\u0131\u015flar. Onlar, Rab’lerinin kendilerine bildirdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131 net bir \u015fekilde ortaya koymu\u015flar ve yaln\u0131zca Rab’lerine tevekkül etmi\u015flerdir. Oysa bugün küfür ve \u015firk yuvalar\u0131nda sözüm ona \u0130slâm’\u0131 anlatt\u0131klar\u0131n\u0131 iddia etmekte, ta\u011futi sistemin gazab\u0131n\u0131 çekmemek için onun koydu\u011fu kurallar çerçevesinde hareket etmekte, \u0130slâmi gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131rarak ta\u011futi sistemin r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanmaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130slâm’da, davetin ortaya konulmas\u0131nda hiçbir \u015fekilde be\u015feri kanun ve kurallar\u0131n iznine ba\u015fvurulmaz. Bu, \u0130slâm’\u0131n en temel prensiplerinin ba\u015f\u0131nda gelmektedir. Bu prensibe uymayanlar, yüce \u0130slâm’\u0131 bat\u0131lla kar\u0131\u015ft\u0131rm\u0131\u015f, \u015firke ve küfre dü\u015fmü\u015flerdir.  <\/span>Davet s\u0131ras\u0131nda kendisinden izin al\u0131nmas\u0131n\u0131 isteyen Fir’avn’e o günkü Müslümanlar\u0131n cevab\u0131, ta\u011futun izniyle parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk kurumlar\u0131nda yuvalanan günümüz mü\u015friklerine de t\u0131pk\u0131 Fir’avn’e oldu\u011fu gibi bir \u015famar niteli\u011findedir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

“(Fir’avn): "Ben size izin vermeden ona inand\u0131n\u0131z ha? O, size büyü ö\u011freten büyü\u011fünüzdür. Öyleyse ben de sizin ellerinizi ve ayaklar\u0131n\u0131z\u0131 çapraz kesece\u011fim ve sizi hurma dallar\u0131na asaca\u011f\u0131m, hangimizin azâb\u0131 daha çetin ve sürekli imi\u015f bileceksiniz!" dedi.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Dediler ki: "Biz, seni, bize gelen aç\u0131k delillere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Yapaca\u011f\u0131n\u0131 yap, sen ancak bu dünyâ hayât\u0131nda istedi\u011fini yapabilirsin.<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Biz Rabbimize inand\u0131k ki (O) bizim günâhlar\u0131m\u0131z\u0131 ve senin bizi yapmaya zorlad\u0131\u011f\u0131n büyüyü ba\u011f\u0131\u015flas\u0131n. (Elbette) Allâh daha hay\u0131rl\u0131 ve (O’nun mükâfât\u0131 ve cezâs\u0131) daha süreklidir.” (Taha, 71-73)<\/o_p><\/span><\/em><\/p>\n

Yukar\u0131da belirtildi\u011fi üzere, Tevhidi esaslar\u0131 kar\u0131\u015ft\u0131rmay\u0131, ortadan kald\u0131rmay\u0131 temel amaç olarak alan, \u0130slâmi esaslara ve Müslümanlara dü\u015fman olan be\u015feri ta\u011futi sistemlerin izin ve icazeti ile kurulan parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk yuvalar\u0131, aç\u0131kça ilan etmeseler de temelde \u0130slâmi prensipleri kar\u0131\u015ft\u0131rmaya yönelik faaliyet göstermekte, insanlar\u0131 Tevhidi esaslardan uzakla\u015ft\u0131rarak küfrün ideolojisine hizmet etmekte ve be\u015feri sistemlerin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 sürdürmelerine destek olmaktad\u0131rlar. Bu nedenle bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131 olan parti, dernek ve vak\u0131flar\u0131 kuranlar, t\u0131pk\u0131 hizmetinde olduklar\u0131 ta\u011futi sistemi kuranlar gibi yüce Allah’a, O’nun sevgili Peygamberine ve Müslümanlara sava\u015f açm\u0131\u015flard\u0131r. Bu \u015firk yuvalar\u0131na gidenler, onlara maddi ve manevi olarak destek olanlar ve onlara ho\u015fgörüyle bakanlar da t\u0131pk\u0131 o \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n yöneticileri gibi mü\u015frik olmu\u015flar ve Allah ve Rasulüne sava\u015f açm\u0131\u015flard\u0131r. Söylediklerimize inanmayanlar, yukar\u0131da yazd\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131 bir kere daha dü\u015fünerek okusunlar ve iman ettiklerini iddia ettikleri Kur’an’\u0131n bu konudaki hükümlerine baks\u0131nlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bugün \u0130slâm’a ve Müslümanlara dü\u015fmanl\u0131\u011f\u0131nda s\u0131n\u0131r tan\u0131mayan Kemalist dikta rejimi, gücünü kendinden de\u011fil, ona parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk yuvalar\u0131nda kümelenmi\u015f ve Tevhidi esaslara yönelmeyi enleyip Hakk\u0131 bat\u0131la bulay\u0131p \u0130slâmi prensipleri anla\u015f\u0131lmaz hale getiren mü\u015frikler ve onlara destek verenlerdir. \u015eayet Müslüman olduklar\u0131n\u0131 iddia eden vak\u0131fç\u0131 mü\u015frikler, onurlu bir \u015fekilde Müslüman olup küfür rejimine kar\u015f\u0131 tav\u0131r tak\u0131nsalard\u0131 ne ta\u011futi sistem bu denli azg\u0131nla\u015fabilirdi, ne de bu kadar uzun süre ya\u015fard\u0131.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Vak\u0131fç\u0131 mü\u015frikler, \u0130slâm ile demokrasi kar\u0131\u015f\u0131m\u0131 yeni bir din üretmi\u015flerdir. Bu öyle bir dindir ki, namaz, oruç, hac gibi baz\u0131 ibadetleri \u0130slâm’dan; davetin nas\u0131l yap\u0131laca\u011f\u0131, sosyal hayat\u0131n nas\u0131l düzenlenece\u011fi ile ilgili kurallar\u0131, içerisinde ya\u015fad\u0131klar\u0131 Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131n arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131nd\u0131\u011f\u0131 demokratik dikta sisteminden alm\u0131\u015flard\u0131r. Bu mü\u015friklerin yapt\u0131klar\u0131 davetin de ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayat\u0131n da \u0130slâm ile uzaktan yak\u0131ndan hiçbir ilgisi yoktur.<\/o_p><\/span><\/p>\n

2- Tasavvuf tuza\u011f\u0131:<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

Tevhidi gerçekleri buland\u0131r\u0131p insanlar\u0131n Tevhidi esaslara yönelmelerini engellemek için kurulan ikinci tuzak hiç ku\u015fkusuz, dinler karmas\u0131 olan tasavvuf denilen \u015firk dinidir. Temeli \u015eamanizm’in sap\u0131k fikirlerine dayanan tasavvuf denilen ak\u0131m, Teoizmden, Hinduizmden, Hr\u0131stiyanl\u0131ktan, Yahudilikten ve nihayet \u0130slâm’dan baz\u0131 ibadet ve dua \u015fekillerini de alarak yeni sap\u0131k bir din haline gelmi\u015ftir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130lahl\u0131k, Rab’lik, peygamberlik taslayan nice sap\u0131klar\u0131n türeme kayna\u011f\u0131 olan tasavvuf, \u0130slâm’\u0131n önünde kurulan parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk kurumlar\u0131ndan sonra ikinci bir tuzakt\u0131r. Tevhidi esaslardan habersiz \u015feyhlerin ba\u015flar\u0131nda bulundu\u011fu tarikatlar yoluyla insanlar\u0131n \u0130slâm’a yönelmesine engel olmakta, sap\u0131k dü\u015fünceleri \u0130slâm’danm\u0131\u015f gibi insanlara sunmakta, onlar\u0131 sapt\u0131rarak \u015firke ve küfre sokmaktad\u0131rlar. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Hepsi de birer \u015firk yuvas\u0131 olmalar\u0131na ra\u011fmen tasavvuf ile parti, dernek ve vak\u0131flar aras\u0131nda baz\u0131 farklar bulunmaktad\u0131r. Tasavvufa yönelen \u015feyhler d\u0131\u015f\u0131nda kalan s\u0131radan ki\u015filer, Tevhidi esaslardan ve \u0130slâm’dan tamamen habersiz ve cahil kimseler iken parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk yuvalar\u0131nda kümelenen ki\u015filer, Tevhidi esaslardan haberdard\u0131rlar ve \u0130slâm’\u0131 da az da olsa bilmektedirler. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Tarikatç\u0131larla vak\u0131fç\u0131lar aras\u0131ndaki ikinci fark, tasavvufa giren s\u0131radan ki\u015filer, cahil ve kendi sap\u0131k dü\u015füncelerinde samimiyet sahibi kimseler iken ve kendi sap\u0131k mant\u0131klar\u0131na göre yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 kazanacaklar\u0131n\u0131 dü\u015fünürlerken parti, dernek ve vak\u0131flara giren s\u0131radan ki\u015filer, bu yolla yüce Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131n kazan\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131 bilirler, ancak kimi basit ç\u0131karlar elde etmek ve en az\u0131ndan kendi sap\u0131k mant\u0131klar\u0131na göre bir \u015feyler yapabilmek için bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131na giderler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Tasavvuf \u015feyhleri ile parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk kurumlar\u0131n\u0131n yöneticileri aras\u0131ndaki tek fark, \u015feyhlerin çok cahil, Tevhitten ve \u0130slâm’dan habersiz iken di\u011fer \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n yöneticileri, \u0130slâm’\u0131 çok iyi bilirler ve az da olsa Tevhitten haberdard\u0131rlar. Her iki \u015firk yuvas\u0131n\u0131n önderlerinin ortak noktalar\u0131, hepsinin yalanc\u0131, sahtekâr olu\u015flar\u0131, hepsinin arkalar\u0131ndaki cahil sürüleri kand\u0131rmalar\u0131d\u0131r. Az\u0131c\u0131k akl\u0131, zerre kadar iman\u0131 olan bir kimse, bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131na gitmez, bu sahtekâr ve yalanc\u0131 ki\u015filere aldanmaz; bunlar\u0131n ve yuvaland\u0131klar\u0131 \u015firk yuvalar\u0131n\u0131n \u0130slâm’\u0131n önünde birer engel ve tuzak oldu\u011funu bilir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

3- Fitnecilerin, Samiri ve ibn Sebe soylular\u0131n\u0131n tuzaklar\u0131:<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu grupta bulunanlar, tasavvuf dinini ve parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u015firk kurumlar\u0131n\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda olan kimselerdir. Bunlar, kimi zaman üç be\u015f ki\u015fiden, kimi zaman daha fazla ki\u015fiden olu\u015fur, kimi zaman da yaln\u0131z bir ya da iki ki\u015fidir. Bunlar, herhangi bir gruba girmeye ve o gruba devam etmeye cesaretleri olmad\u0131\u011f\u0131ndan i\u015flerine geldi\u011fi zaman, Müslümanlar d\u0131\u015f\u0131nda kalan her gruba girerler ve zaman zaman o gruplardan görünürler.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu gruptakiler, atalar\u0131 ibn Sebe gibi ellerinde hiçbir belge bulunmad\u0131\u011f\u0131 halde Müslümanlar\u0131n arkas\u0131ndan atar tutar, k\u0131t ak\u0131llar\u0131na göre Tevhid eri Müslümanlar\u0131 karalamaya çal\u0131\u015f\u0131rlar. Bunlar, o kadar basit, seviyesiz ve korkakt\u0131rlar ki, Tevhid eri Müslümanlar\u0131n kar\u015f\u0131s\u0131na ç\u0131k\u0131p konu\u015fmazlar, o Müslümanlarla tart\u0131\u015fmaya cesaret edemezler. Çünkü bunu yapmaya ne cesaretleri, ne de bilgileri vard\u0131r. Bu ki\u015filer, umduklar\u0131n\u0131 elde edemedikleri ve Tevhid eri Müslümanlarla bulunmaya cesaret edemedikleri için Müslümanlardan ayr\u0131lm\u0131\u015flar ve sap\u0131k durumlar\u0131n\u0131 me\u015fru göstermek için Müslümanlar\u0131 karalamaya çal\u0131\u015fmaktad\u0131rlar.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Bu gruptakiler, atalar\u0131 Samiri ve ibn Sebe gibi, Tevhidi Müslümanlara kar\u015f\u0131 kin ve k\u0131skançl\u0131k duygular\u0131 ile doludurlar. Bu nedenle Müslümanlar\u0131 karalamak için en seviyesiz iftiralar\u0131 atmaktan çekinmezler. Bunlar için as\u0131l olan kendi süfli emellerini tatmin etmektir.<\/o_p><\/span><\/p>\n

4- Be\u015feri sistemler ve Kemalist zorbal\u0131k:<\/span><\/strong><\/o_p><\/span><\/p>\n

\u0130nsan\u0131n, yar\u0131n ne olaca\u011f\u0131n\u0131 bilmeyen k\u0131t dü\u015füncesinden ve süfli arzular\u0131ndan ç\u0131kar\u0131lan be\u015feri sistemlerin tek amac\u0131, yüce Allah’\u0131n, insanlar\u0131n dünya ve ahiret saadeti için indirdi\u011fi Tevhidi esaslar\u0131 yeryüzünden kald\u0131rmak, buna güç yetiremeyece\u011fini anlad\u0131\u011f\u0131 zaman da \u0130slâmi esaslar\u0131 buland\u0131rmakt\u0131r. Bunun için bir taraftan bid’at ve hurafelerin insanlar aras\u0131nda yay\u0131lmas\u0131n\u0131 kolayla\u015ft\u0131r\u0131p insanlar\u0131n, net bir \u015fekilde Tevhidi gerçekleri kavramalar\u0131n\u0131 engellerken di\u011fer taraftan parti, dernek ve vak\u0131f gibi \u0130slâm nokta-i nazar\u0131nda küfür ve \u015firk kurumlara giri\u015fleri kolayla\u015ft\u0131r\u0131r. <\/o_p><\/span><\/p>\n

Kemalist dikta rejiminin ak\u0131l hocalar\u0131ndan bir ço\u011funun yaz\u0131l\u0131 kitaplar\u0131nda itiraf ettikleri üzere Müslümanlar\u0131n, inanç de\u011ferlerini Tevhidi esaslar\u0131 net bir \u015fekilde kavramalar\u0131 halinde Kemalist zorbal\u0131\u011fa hayat hakk\u0131 tan\u0131mayacak, bu zorba sistemi yeryüzünden kald\u0131rmaya çal\u0131\u015facaklard\u0131r. Dikta rejimi bu nedenle Diyanet Ba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 ad\u0131 alt\u0131nda bir \u015febeke olu\u015fturmu\u015f, namaz memuru, müftü ve vaiz s\u0131fatlar\u0131 verdi\u011fi ki\u015fileri kiralam\u0131\u015f, bunlar vas\u0131tas\u0131yla \u0130slâm’a yönelmeyi engellemi\u015ftir. zorba dikta rejiminin emniyet supobu görevini en iyi \u015fekilde  <\/span>yerine getiren Diyanet \u015febekesi, gayri \u0130slâmi ve küfür kurumudur. Tevhidi esaslar\u0131 bilen hiçbir Müslüman bu küfür kurumuna hizmet edemez.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Yukar\u0131dan say\u0131lan tüm tuzaklar\u0131 haz\u0131rlayanlar, <\/strong>\u015eeytan(aleyhillane)’nin, insanlar\u0131 sapt\u0131rmak için ba\u015fvurdu\u011fu bütün metotlara, insanlar\u0131 Tevhidi esaslardan sapt\u0131rmak, Hakk\u0131 bat\u0131la bulamak ve \u0130slâmi gerçekleri kar\u0131\u015ft\u0131rmak için ba\u015fvururlar. Bunlar\u0131n tuzaklar\u0131ndan emin olman\u0131n ve bu \u015firk ve küfür yuvalar\u0131ndan uzak durman\u0131n tek ve yegane yolu, Tevhidi esaslar\u0131 çok iyi bilmek, bunun için bol bol Kur’an okumakt\u0131r.<\/o_p><\/span><\/p>\n

Ramazan Y\u0131lmaz: 2010.02.10
\n