{"id":119,"date":"2020-03-25T18:28:33","date_gmt":"2020-03-25T18:28:33","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/tasavvuf-yeni-bir-din-anlayisi-2\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:33","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:33","slug":"tasavvuf-yeni-bir-din-anlayisi-2","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/tasavvuf-yeni-bir-din-anlayisi-2\/","title":{"rendered":"TASAVVUF (YEN\u0130 B\u0130R D\u0130N ANLAYI\u015eI) (2)"},"content":{"rendered":"
Zay\u0131f dü\u015fürülenler büyüklük taslayanlara: ‘Hay\u0131r, gece gündüz dolap (kurar, Allah’a \u015firk ko\u015fmam\u0131z\u0131 ö\u011fütlerdiniz) Allah’a nankörlük etmemizi, O’na e\u015fler ko\u015fmam\u0131z\u0131 bize emrederdiniz.’ dediler. Ve azâb\u0131 gördüklerinde, içlerinde pi\u015fmanl\u0131klar\u0131n\u0131 gizlediler. Biz de o nankörlerin boyunlar\u0131na demir halkalar geçirdik. Yaln\u0131z yapt\u0131klar\u0131yla cezâlanm\u0131yorlar m\u0131?” (Sebe, 32-33) Kur’an, bu apaç\u0131k haberleri verirken bu gerçekten habersiz olan tarikatç\u0131lara göre mürit, \u015feyh olmadan Allah’a ula\u015famaz; onlar, Allah’a ula\u015fmak için bir arac\u0131n\u0131n \u015fart oldu\u011funu iddia ederler. Kur’an’\u0131 Kerim bunlar\u0131 \u015fiddetle reddetmekte ve yüce Allah’\u0131n kullar\u0131na \u015fah damarlar\u0131ndan daha yak\u0131n oldu\u011funu ve insanla kalbi ara\u015fma girdi\u011fini bildirmektedir. \u015eu bir gerçektir ki, yukar\u0131da da ifade edildi\u011fi gibi, vas\u0131ta ile ula\u015f\u0131lan herkes eksiktir, noksand\u0131r. Yüce Allah (cc) ise eksiklikten, noksanl\u0131ktan münezzehtir. "Andolsun insan<\/span><\/em>\u0131 biz yaratt\u0131k ve nefsinin ona ne f\u0131s\u0131ldad\u0131\u011f\u0131n\u0131 biliriz çünkü biz ona \u015fah damar\u0131ndan daha yak\u0131n\u0131z."<\/span><\/em> (KAF, 16)<\/span><\/em> “Ey iman edenler, sizi ya<\/span><\/em>\u015fatacak \u015feylere ça\u011f\u0131rd\u0131klar\u0131 zaman Allah’\u0131n ve Rasulünün ça\u011fr\u0131s\u0131na ko\u015fun ve bilin ki, Allah ki\u015fi ile kalbi aras\u0131na girer ve siz O’nun huzuruna toplanacaks\u0131n\u0131z.”<\/span><\/em> <\/span><\/em>(ENFAL, 24)<\/span><\/em> Dikkat edilirse y<\/span>üce Allah (cc), kendisinin insana \u015fah damar\u0131ndan daha yak\u0131n oldu\u011funu ve insanla kalbi ara\u015fma girdi\u011fini söylerken, tarikatç\u0131lar Allah’a kar\u015f\u0131 ç\u0131karcas\u0131na \u015feyhlerini kendileri ile Allah (cc) aras\u0131na sokuyorlar. Yine Kur’an’da yüce Allah (cc), kullar\u0131na çok yak\u0131n oldu\u011funu bildirerek, kullar\u0131n\u0131n direkt olarak, arac\u0131 edinmeden kendi zat\u0131na dua etmelerini istemektedir.<\/span> "Kullar<\/span><\/em>\u0131m sana benden sorarlarsa; ‘Ben onlara yak\u0131n\u0131m, Dua eden, bana dua etti\u011fi zaman onun duas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k veririm. O halde onlar da bana kar\u015f\u0131l\u0131k versinler, bana inans\u0131nlar ki, do\u011fru yolu bulalar."<\/span><\/em> <\/span><\/em>(BAKARA, 186)<\/span><\/em> Özellikle rab\u0131ta durumunda yüce Allah’\u0131 tamamen d\u0131\u015flay\u0131p, üçüncü bir duruma dü\u015füren tarikatç\u0131lar, \u015feyhlerini yüce Allah’\u0131n yerine koymakta ve art\u0131k her istediklerini \u015feyhlerinden istemektedirler. "Yaln\u0131z sana kulluk eder ve yaln\u0131z senden yard\u0131m isteriz" <\/em>(1FAT\u0130HA, 4)<\/em> ayeti kerimesine ters dü\u015fecek derecede, ‘Yaln\u0131z \u015feyhten yard\u0131m isteriz ve yaln\u0131z ona itaat ederiz’ <\/strong>dercesine, ba\u015flar\u0131na gelen bir musibetin ya da kendilerine ula\u015fan her hayr\u0131n \u015feyhlerinden oldu\u011funu hemen bütün tarikatç\u0131lar iddia ederler. Çünkü onlara göre \u015feyh, onlar\u0131n her hareketlerini görmekte ve dü\u015fündükleri her \u015feyi bilmektedir.<\/span> Tarikatç\u0131lar, \u015feyhlerinin kendilerini her zaman gördü\u011fünü, kalplerinden geçeni bildi\u011fini iddia ederek davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 ona göre düzenlerler. Bu iddia yüce Allah’\u0131 devre d\u0131\u015f\u0131 b\u0131rakarak \u015feyhi ilahla\u015ft\u0131rmad\u0131r. Görüp gözetici s\u0131fat\u0131 yaln\u0131zca alemlerin Rabb’i yüce Allah’\u0131n s\u0131fat\u0131d\u0131r, bu s\u0131fat\u0131 bir insana vermek o ki\u015fiyi apaç\u0131k bir \u015fekilde ilahla\u015ft\u0131rmakt\u0131r. Tarikatç\u0131lar, \u015feyhlerinin gayb\u0131 bildi\u011fini ve gaipten haber verdi\u011fini iddia ederler. Oysa yüce Allah (cc), gayb\u0131n\u0131 kimseye açmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve bu konuda Rasulullah (as)’\u0131n bile gayb\u0131 bilmedi\u011fini bildirir yüce Kitab\u0131’nda. Tabii ki insan Kur’an okumay\u0131nca yüce Allah’\u0131n bildirdiklerini bilmesi mümkün olmayacakt\u0131r.<\/span> "Gayb<\/span><\/em>\u0131 bilen O’dur, gayb\u0131n\u0131 kimseye göstermez."<\/span><\/em> (C<\/span><\/em>\u0130N, 26)<\/span><\/em> "Allah m<\/span><\/em>ü’minleri üzerinde bulundu\u011funuz halde b\u0131rakacak de\u011fildir. Temizi pisten ay\u0131racakt\u0131r ve Allah sizi gaybe vak\u0131f k\u0131lacak de\u011fildir" <\/span><\/em>(AL-\u0130 \u0130MRAN, 179)<\/span><\/em> Y<\/span>üce Allah (cc), insanlar için gayb olan baz\u0131 konu ve durumlar\u0131 vahiy yoluyla Rasullerine bildirerek insanlar\u0131 bunlardan haberdar etmi\u015ftir. Bu bildirilen gayb haberleri de genellikle geçmi\u015f peygamberlerin ve davetçi mü’minlerin k\u0131ssalar\u0131d\u0131r.<\/span> "…Fakat Allah, el<\/span><\/em>çilerinden diledi\u011fini seçer(ek onu gaybe vak\u0131f k\u0131lar). O halde Allah’a ve O’nun elçilerine inan\u0131n; e\u011fer inan\u0131r ve korunursan\u0131z sizin için büyük mükâfat vard\u0131r."<\/span><\/em> (AL-<\/span><\/em>\u0130 \u0130MRAN, 179)<\/span><\/em> "Biz bu Kur’an’<\/span><\/em>\u0131 vahyetmekle sana k\u0131ssalar\u0131n en güzelini anlat\u0131yoruz. Sen o(Kur’an)dan önce (bunlar\u0131) bilmeyenlerden idin." <\/span><\/em>(YUSUF, 3)<\/span><\/em> "Bunlar sana vahyetti<\/span><\/em>\u011fimiz gayb haberlerindendir. Ne sen ne de kavmin daha önce bunlar\u0131 bilmiyordunuz. O halde sabret sonuç muttakilerindir." <\/span><\/em>(HUD, 49)<\/span><\/em> Yukar\u0131daki ayetlerde de <\/span>bildirildi\u011fi üzere, yüce Allah (cc), insanlara, daha önce bilinmeyen kimi olaylar\u0131 Rasulleri arac\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile bildirmekte ve bunun d\u0131\u015f\u0131nda kalan insanlar\u0131 gaybe vak\u0131f k\u0131lmayaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir. Bu kesin ve aç\u0131k hükümlere ra\u011fmen \u015feyhlerin gayb\u0131 bildikleri iddias\u0131 tüm tarikatç\u0131lar\u0131n itikad\u0131 haline gelmi\u015ftir. \u015eeyhlerin gayb\u0131 bildikleri iddias\u0131, yüce Allah’\u0131n üzerine at\u0131lan korkunç bir yalan ve iftirad\u0131r. Gayb\u0131<\/span> bilmek, insanlar<\/span>\u0131n dü\u015füncelerini okumak \u015föyle dursun, istisnas\u0131z olarak bütün \u015feyhler apaç\u0131k olan Kur’an’\u0131 okumaktan ve Kur’an’\u0131n içinde geçen hükümleri anlamaktan acizdirler. Kur’an ruhundan yoksun bu kara cahil \u015feyhler, kendi cehaletleri ortaya ç\u0131kmas\u0131n diye, mümkün olan her yolla, kendilerini ilahla\u015ft\u0131ran cahil ve gafil kimseleri, Kur’an’dan ve Kur’an’\u0131 anlamaktan uzakla\u015ft\u0131rmaya çal\u0131\u015fmakta ve bu konuda bir sürü saçma sapan iddialar ortaya atmaktad\u0131rlar.<\/span> e) \u015eeyhlerin müritlerine \u015fefaat edece\u011fi dü\u015füncesi: Her tarikat mensubu, \u015feyhlerinin kendilerine, günahlar\u0131n\u0131n a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131na ve \u015fekline bakmaks\u0131z\u0131n, \u015fefaat edeceklerini iddia ederler. \u0130\u015fte bu mant\u0131k, tarikatç\u0131lar\u0131, \u015feyhlerini yüce Allah’tan üstün tutmaya sevk etmektedir. Çünkü adil olan ve adaletle hükmeden yüce Allah (cc), \u015firk gibi baz\u0131 günahlar\u0131 ba\u011f\u0131\u015flamayaca\u011f\u0131n\u0131 haber vermekte ve tarikatç\u0131lar\u0131n küfür olan bu dü\u015füncelerine Kur’an’da cevap vererek bunun mümkün olmayaca\u011f\u0131n\u0131, adil bir yarg\u0131lanman\u0131n olaca\u011f\u0131n\u0131 bildirmektedir.<\/span> "Yer Rabb’inin nuru ile parlad<\/span><\/em>\u0131, kitap (ortaya) kondu, peygamberler ve \u015fahitler getirildi ve aralar\u0131nda adaletle hükmedildi. Onlara asla zulmedilmez. Herkese yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 tam verildi, O, onlar\u0131n yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 en iyi bilendir.<\/span><\/em> (Z<\/span><\/em>ÜMER, 69-70)<\/span><\/em> Kur’an’\u0131 okuyup hayatlar\u0131n\u0131 ona göre düzenlemek yerine, Kur’an’dan adeta kaçarak yüzçeviren tarikatç\u0131lar, \u015feyhlerinin \u015fefaatine güvenmektedirler. Ancak ne \u015feyhlerinin ne de ba\u015fkalar\u0131n\u0131n \u015fefaati onlara fayda verecek ve onlar, hüsran içerisinde kalacaklard\u0131r. "Art<\/span><\/em>\u0131k onlara \u015fefaatçilerin \u015fefaati fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor ki ö\u011füt (Kur’an)’den yüz çeviriyorlar? Aslandan kaçan yaban e\u015fekleri gibi Kur’an’dan yüz çeviriyorlar."<\/span> <\/span><\/em>(MÜDDESS\u0130R, 48-51)<\/span><\/em> Kur’an, k\u0131yamet günü hiç kimsenin kimseye yard\u0131m etmeyece\u011fini, her nefsin kendi derdine dü\u015fece\u011fini bildirmekte, insanlardan kimilerinin ba\u015fkalar\u0131na yard\u0131m edece\u011fi dü\u015füncesinin \u015feytandan oldu\u011funu haber vermektedir. O gün, baban\u0131n evlad\u0131na, evlad\u0131n da babas\u0131na fayda veremeyece\u011fi bir gündür. "(O g<\/span><\/em>ün) kimsenin kimseye yard\u0131m etmeyece\u011fi bir gündür. O gün emir yaln\u0131z Allah’a aittir." <\/span><\/em>(\u0130NF\u0130TAR,19) “Ey insanlar, Allâh’\u0131n vaadi gerçektir; sak\u0131n dünyâ hayât\u0131 sizi aldatmas\u0131n, o aldat\u0131c\u0131(\u015eeytan da) sizi Allâh ile aldatmas\u0131n.” (Fat\u0131r,5) “Ey insanlar, Rabbinizden korkun ve baban\u0131n, çocu\u011funun cezâs\u0131n\u0131 çekmeyece\u011fi, çocu\u011fun da babas\u0131n\u0131n cezâs\u0131n\u0131 çekmeyece\u011fi günden çekinin. Allâh’\u0131n vaadi gerçektir. Dünyâ hayât\u0131 sizi aldatmas\u0131n. O aldat\u0131c\u0131(\u015feytân), sizi Allâh hakk\u0131nda aldatmas\u0131n” (Lokman, 33) Kimsenin kimseye yard\u0131m edemeyece\u011fi gerçe\u011fini en iyi bilen Rasulullah (as)’da bu konuda k<\/span>\u0131z\u0131 Fat\u0131ma(r.anha)’y\u0131 uyar\u0131yor ve ona \u015föyle diyor:<\/span> “Ey k\u0131z\u0131m Fat\u0131ma, babam peygamberdir diye bana güvenme, sen kendi nefsini Allah’tan sat\u0131n almaya bak.”<\/span> \u0130nsanlar\u0131n kurtulu\u015fu için ç\u0131rp\u0131nan, bu u\u011furda en a\u011f\u0131r i\u015fkence ve hakaretlere u\u011frayan, <\/span>s\u0131k\u0131nt\u0131 ve zorluklara gö\u011füs geren rahmet elçisi Hz. Muhammed (as), kendi çi\u011fer paresi öz k\u0131z\u0131na, Peygamber babas\u0131na güvenmemesini, kendi nefsini Allah’tan sat\u0131n almas\u0131n\u0131 söylemektedir. Rahmet elçisi kendi k\u0131z\u0131na bu gerçekleri söylerken ne gariptir ki tarikatç\u0131lar, Kur’ani hiçbir delile dayanmadan, <\/span>\u015feyhlerinin kendilerini kurtaraca\u011f\u0131na inanmaktad\u0131rlar. f) \u015eeyhlerin, ir\u015fat edici, do\u011fru yola iletici mür\u015fit olduklar\u0131 iddias\u0131: Tarikat<\/span>ç\u0131lar, \u015feyhlerinin birer mür\u015fit olduklar\u0131n\u0131 ve ir\u015fat ettiklerini iddia ederler ki bu, yüce Allah’\u0131n hidayete erdirici s\u0131fat\u0131n\u0131 \u015feyhlere vermektir. Hidayete ula\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 ve ir\u015fat edici olan yüce Allah (cc), tarikatç\u0131lar\u0131n bu iddialar\u0131n\u0131 da yalanlamaktad\u0131r.<\/span> Bu nedenle tasavvuftaki m<\/span>ür\u015fitlik iddias\u0131, ba\u015fl\u0131 ba\u015f\u0131na büyük bir iddia ve ilahl\u0131k taslama \u015feyhlere ilahl\u0131k s\u0131fat\u0131 vermektir. Mür\u015fit; ir\u015fat eden, do\u011fru yola ileten demektir. <\/strong>Oysa yüce Allah (cc), Rasulü’ne dahi mür\u015fitlik vermemi\u015f ve yaln\u0131z kendisinin mür\u015fit bir dost oldu\u011funu, yaln\u0131z kendisinin hidayete erdirdi\u011fini bildirmi\u015ftir. Bunun d\u0131\u015f\u0131nda mür\u015fitlik iddias\u0131nda bulunanlar, haddi a\u015fan tu\u011fyan eden kimselerdir.<\/span> "… Allah kimi hidayete ula<\/em><\/span>\u015ft\u0131r\u0131rsa, o hidayeti bulmu\u015ftur, kimi de sap\u0131kl\u0131kta b\u0131rak\u0131rsa, art\u0131k onun için mür\u015fit bir dost bulamazs\u0131n." <\/span><\/em>(KEHF, 17)<\/span><\/em> Y<\/span>üce Allah (cc), kullar\u0131n\u0131 Kur’an’la ir\u015fat etmi\u015ftir. Kur’ani gerçeklerden habersiz olan tarikat \u015feyhleri, ba\u015fkalar\u0131n\u0131 ir\u015fat etmek \u015föyle dursun, kendileri dahi ir\u015fat etmekten acizdirler. Yüce Allah (cc), Rasulüne dahi ir\u015fat etme yetkisi vermedi\u011fini bildirmektedir.<\/span> "Sen, sevdi<\/span><\/em>\u011fini do\u011fru yola iletemezsin, fakat Allah diledi\u011fini do\u011fru yola iletir. O, yola gelecek olanlar\u0131 iyi bilir."<\/span><\/em> (KASAS, 56)