{"id":117,"date":"2020-03-25T18:28:33","date_gmt":"2020-03-25T18:28:33","guid":{"rendered":"https:\/\/mucahede.com\/2020\/03\/25\/siyaset-batakliginda-sahsiyetsiz-politikalar\/"},"modified":"2020-03-25T18:28:33","modified_gmt":"2020-03-25T18:28:33","slug":"siyaset-batakliginda-sahsiyetsiz-politikalar","status":"publish","type":"post","link":"https:\/\/mucahede.com\/kose-yazilari\/siyaset-batakliginda-sahsiyetsiz-politikalar\/","title":{"rendered":"S\u0130YASET BATAKLI\u011eINDA \u015eAHS\u0130YETS\u0130Z POL\u0130T\u0130KALAR"},"content":{"rendered":"
Siyaset, idare etme, yönetme sanat\u0131d\u0131r. Ancak bu tan\u0131m, üniformal\u0131 demokrasinin varoldu\u011fu Türkiye’de, idare edilme, yönetilme, güdülme \u015feklinde de\u011fi\u015ftirilmi\u015ftir. Temel felsefesi zorbal\u0131k ve bask\u0131ya dayanan Kemalist zorbal\u0131k, Anadolu’yu i\u015fgali alt\u0131nda tuttu\u011fu ilk günden bugüne kadar halk\u0131n seçti\u011fi temsilcileri adeta birer kukla olarak kullanm\u0131\u015f, demokratik sistemi kullanarak zorbal\u0131\u011f\u0131n\u0131 sürdürmü\u015ftür. Göstermelik seçimlerle kendilerine kuklal\u0131k yapacak ki\u015fileri halka seçtiren dikta rejiminin arkas\u0131na s\u0131\u011f\u0131nan zorbalar, tam teslimiyetçi bir \u015fekilde kuklal\u0131\u011f\u0131 kabul etmeyen ki\u015fileri ya ikinci seçimlerde milletvekili olarak seçtirmemi\u015fler ya da rejimin Anadolu’yu i\u015fgal etti\u011fi günden bugüne kadar birçok örne\u011fi görüldü\u011fü üzere, bir \u015fekilde milletvekilli\u011fini sonland\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r. \u0130\u015fgalin ilk y\u0131llar\u0131nda, göstermelik olarak aç\u0131lan ilk mecliste M. Kemal’in, diktatörlü\u011fünü ilan edece\u011fini bilen kalabal\u0131k bir milletvekili grubu, onun cumhurba\u015fkan\u0131 olmas\u0131na kar\u015f\u0131 ç\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. Öyleki Birinci Meclis, M. Kemal’e kafa tutuyordu. Ele\u015ftirilerden bunalan M. Kemal, kendisine boyun bükecek, her dedi\u011fini an\u0131nda yapacak, kendi tabiriyle, <\/span><\/span>"K\u0131z gibi bir Meclis"<\/span><\/strong><\/span> istiyordu. Kendisine kar\u015f\u0131 yap\u0131lan ele\u015ftirilere tahammül etmeyen ve bu ele\u015ftirilerden bunalan M. Kemal, Milli Mücadele döneminde iki kez Meclis’i feshetmeyi dü\u015fünmü\u015f ancak <\/span><\/span>\u0130. \u0130nönü<\/span><\/strong><\/span> onu bu karar\u0131ndan vazgeçirmi\u015fti. <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, sözünden ç\u0131kmayacak, muhalefet etmeyecek, kendisine kuklal\u0131k yapacak ve istedi\u011fi gibi güdece\u011fi ki\u015filerden olu\u015facak bir meclis istiyordu. M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, kendisine kar\u015f\u0131 yap\u0131lan ele\u015ftirilerden kurtulmak için baz\u0131 tedbirler ald\u0131 ve <\/span><\/span>8 Nisan 1923’te<\/span><\/strong><\/span> <\/span><\/span>‘9 Umde’<\/span><\/strong><\/span> (‘\u0130lke’) ad\u0131 verilen bir bildiri yay\u0131nlad\u0131. Bu 9 ilke, adeta Halk F\u0131rkas\u0131’n\u0131n program\u0131yd\u0131. Bunun ard\u0131ndan <\/span><\/span>15 Nisan 1923’te<\/span><\/strong><\/span> <\/span><\/span>"H\u0131yanet-i Vataniye Kanunu"<\/span><\/strong><\/span> öyle bir de\u011fi\u015ftirildi ki art\u0131k <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>‘in belirledi\u011fi çizginin d\u0131\u015f\u0131nda siyaset yapmak pratikte mümkün de\u011fildi. Yeni seçime kat\u0131lmak isteyen milletvekili adaylar\u0131, bu <\/span><\/span>9 Umde’<\/span><\/strong><\/span>yi kabul ettiklerini <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>‘e bildirmek zorundayd\u0131. <\/span><\/span>M. kemal<\/span><\/strong><\/span>‘in onay\u0131ndan geçenler f\u0131rkaya kabul edilerek, aday olabiliyordu. Diktatörlü\u011fe ad\u0131m ad\u0131m yakla\u015fan <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, bu amac\u0131na nas\u0131l ula\u015faca\u011f\u0131n\u0131 \u015fu sözleri ile aç\u0131kl\u0131yordu: <\/span><\/span>"Ben hedefime giden yolda önüme ç\u0131kan engelleri birer birer temizlerim, böylece amaç kendili\u011finden has\u0131l olur."<\/span><\/strong><\/span> <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, dedi\u011fini yapt\u0131 ve diktatörlü\u011fe giden yolda önüne ç\u0131kan muhaliflerinin kimilerini öldürterek, kimilerini de meclise sokmayarak temizledi. M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, ki\u015fili\u011finden soyutlanm\u0131\u015f, kuklal\u0131\u011f\u0131 i\u015f edinmi\u015f milletvekillerinden olu\u015fan meclise, 1923 seçimleriyle ula\u015ft\u0131! Ancak <\/span><\/span>M. Kemal<\/span><\/strong><\/span>, A’dan Z’ye denetleyece\u011fini dü\u015fünerek olu\u015fturdu\u011fu meclisten umdu\u011funu yine bulamad\u0131. <\/span><\/span><\/font>29.10.1923 tarihinde yap\u0131lan cumhurba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 seçiminde mecliste bulunan 287 milletvekilinden ancak 158’i M. Kemal<\/strong>’in cumhurba\u015fkan\u0131 olmas\u0131na oy vermi\u015fti. Bugünkü kukla engizisyon anayasa mahkemesi karar\u0131na göre M. Kemal<\/strong>, ald\u0131\u011f\u0131 158 oyla cumhurba\u015fkan\u0131 olamazd\u0131 ve onun cumhurba\u015fkanl\u0131\u011f\u0131 gayri me\u015frudur.<\/span> M. Kemal<\/span><\/strong> döneminde ve sonras\u0131nda olu\u015fturulan hemen tüm millet meclislerinde bulunan milletvekilleri için, art\u0131k memleket menfaatleri de\u011fil, gücü elinde bulunduran zorbalar\u0131n menfaatleri ve ç\u0131karlar\u0131 söz konusuydu. Hemen her dönemde milletvekilleri, parmaklar\u0131n\u0131 zorba güçlerin isteklerine göre kald\u0131r\u0131yor, zorbalar\u0131n isteklerini yerine getiren birer kukla görevi yap\u0131yorlard\u0131. Zorbalar\u0131n isteklerine ayk\u0131r\u0131 davrananlar, M. Kemal<\/strong> döneminde oldu\u011fu gibi, bir \u015fekilde meclisin d\u0131\u015f\u0131na at\u0131l\u0131yor, ya da ikinci seçimde, zorbalar\u0131n dümen suyunda hareket eden parti ba\u015fkanlar\u0131n\u0131n gazab\u0131na u\u011frayarak, aday gösterilmeyerek meclise giremiyorlar. Bunun en bariz örne\u011fi, A<\/strong>merikan K<\/strong>uklalar\u0131 P<\/strong>artisi (AKP<\/strong>)de görülmü\u015ftür.<\/span> 22 Temmuz seçimlerinden önce Ba\u015fbakan Erdo\u011fan<\/strong>, memurum(!) dedi\u011fi genelkurmay ba\u015fkan\u0131 ile yapt\u0131\u011f\u0131 gizli görü\u015fmede bu generale, generalin ho\u015funa gidecek baz\u0131 taahhütlerde bulunmu\u015ftur. Bu taahhütlerden birisi milletvekilleri ile ilgili idi. <\/span>R. T. Erdo\u011fan<\/span><\/strong><\/strong>, 22 Temmuz seçimlerinde eski milletvekillerinden 150’den fazlas\u0131n\u0131 yeniden aday gösterememi\u015ftir. Bunun nedeni, bu eski millet vekillerin, zaman zaman generallerin ho\u015flanmayacaklar\u0131 sözler sarf etmeleri idi. Bunlar, <\/span><\/strong>Erdo\u011fan<\/span><\/strong> taraf\u0131ndan Kemalist generallere kurban olarak sunulmu\u015ftur.<\/span><\/strong> \u0130nanç de\u011ferlerinden soyutlanm\u0131\u015f, kendisine ait fikrini savunmaktan korkarak sinmi\u015f, ideolojik bir dü\u015fünceye sahip olmam\u0131\u015f ki\u015filerin olu\u015fturdu\u011fu bir meclisten, zulüm ve zorbal\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 tav\u0131r tak\u0131nacak, hakk\u0131 savunacak, toplumun yarar\u0131na çal\u0131\u015facak kimselerin bulunmas\u0131 elbette mümkün de\u011fildir. Bunlar, daha milletvekili seçilmeden önce, t\u0131pk\u0131 M. Kemal<\/strong> döneminde, milletvekili adaylar\u0131na 9 ilke kabul ettirildi\u011fi gibi, parti ba\u015fkan\u0131n\u0131n isteklerini kabul ederek aday olan kimselerdir. Böyle olunca da bu \u015fekilde milletvekili seçilen ki\u015filerden ki\u015filikli bir tav\u0131r beklemek elbette mümkün de\u011fildir. Zorbalardan yana tav\u0131r almay\u0131, parti ba\u015fkan\u0131n\u0131n isteklerini yerine getirmeyi görev addederek milletvekili seçilen ki\u015filerin, seçim meydanlar\u0131nda söyledikleriyle, milletvekili seçildikten sonra, ayk\u0131r\u0131 bir tav\u0131r içerisine girmeleri nedeniyle halk nezdinde bu ki\u015filer yalanc\u0131 olarak bilinmektedirler. Halk, politikay\u0131 bir batakl\u0131k, politikac\u0131lar\u0131 da yalanc\u0131 ki\u015filer olarak tan\u0131mlamakta, politikac\u0131lar\u0131n sözlerine güven duyulmayaca\u011f\u0131n\u0131 ifade etmektedir. Türkiye’de siyasete aday olan ki\u015filer, öncelikle gerçek ki\u015filiklerinden soyutlanmak zorundad\u0131rlar. Kemalist zorbal\u0131\u011f\u0131 çok iyi tan\u0131yan \u015fahsiyet sahibi ki\u015filer, Türkiye’de siyasete girmemekte, hata ile siyasete girenler ise, ya bir sonraki seçimde (<\/span><\/span>Erdal \u0130nönü<\/span><\/strong><\/span> gibi) aday olmamakta ya da (<\/span><\/span>Hasan Mezarc\u0131<\/span><\/strong><\/span> ve <\/span><\/span>DEP<\/span><\/strong><\/span> milletvekillerinden <\/span><\/span>Leyla Zana<\/span><\/strong><\/span>, Hatip Dicle, Selim Sadak <\/span><\/strong><\/font>ve Orhan Do\u011fan<\/strong> gibi) cezaevini boylamaktad\u0131r. Erdal \u0130nönü<\/span><\/strong><\/span>, milletvekilli\u011fine neden yeniden adayl\u0131\u011f\u0131n\u0131 koymad\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u015fu sözleri ile aç\u0131kl\u0131yordu: <\/span><\/span>“\u0130dare edece\u011fiz diye geldik ancak idare edildik.”<\/span><\/strong><\/span> <\/span><\/span>Hasan Mezarc\u0131<\/span><\/strong><\/span> ise, <\/span><\/span>“Meclis, rejimin sekreteryas\u0131d\u0131r” <\/span><\/strong><\/span>diyerek meclisin içerisinde bulundu\u011fu trajik komik durumu aç\u0131kl\u0131yordu. <\/span><\/span>Erdal \u0130nönü<\/span><\/strong><\/span> ve <\/span><\/span>Hasan Mezarc\u0131<\/span><\/strong><\/span>’n\u0131n sözleri, millet meclisinde bulunan milletvekillerinin durumunu aç\u0131kça ortaya koymaktad\u0131r. Bunlar, zorba rejim taraf\u0131ndan idare edilen kukla birer sekreterden ba\u015fka bir \u015fey de\u011fildirler. <\/p>\n Milletvekilleri yukar\u0131da tan\u0131mland\u0131\u011f\u0131 gibi olunca bu ki\u015filerden olu\u015fan partilerin ki\u015filik yap\u0131s\u0131 da elbette bu ki\u015filerin ki\u015fili\u011finden farkl\u0131 olmayacakt\u0131r. Kendilerine özgü ki\u015filikleri ve ideolojik yap\u0131lar\u0131 bulunmayan, zorba sistemin istekleri do\u011frultusunda hareket eden partiler, sistem taraf\u0131ndan kendilerine verilen görevleri yapmakla mükelleftirler. Görünürde farkl\u0131 görüntü veren partiler, temelde zorba sistemin vazgeçilmez unsurlar\u0131, insanlar\u0131 kand\u0131rmak için farkl\u0131 görüntü vermeye çal\u0131\u015fan mezhepleridirler. <\/span> Partilerin ortak amac\u0131, varl\u0131klar\u0131n\u0131 borçlu olduklar\u0131 zorba dikta rejimini ayakta tutmakt\u0131r. Bu nedenle farkl\u0131 görüntü verseler de hiçbir parti, dikta rejimine zarar verecek bir tav\u0131r içerisine girmez\/giremez. Zaten dikta rejiminin vazgeçilmez mezhepleri olan partilerden birisinin, sisteme ayk\u0131r\u0131 en küçük bir tav\u0131r içerisine girmesi halinde sistem derhal onun ya\u015famas\u0131n\u0131 sona erdirir. Bu durumun, bugüne kadar onlarca örne\u011fi görülmü\u015f ve dikta rejimi, en küçük bir rahats\u0131zl\u0131k duydu\u011fu partiyi derhal kapatm\u0131\u015ft\u0131r. Bu nedenle tüm partiler, halka kar\u015f\u0131 farkl\u0131 görüntü de sergileseler, sonuç olarak dikta rejiminin dümen suyunda hareket ederler ve sistemin kendilerine verdi\u011fi görevi, eksiksiz olarak yerine getirirler. Partilerin tüzüklerine bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda bu durum çok aç\u0131k bir \u015fekilde görülecektir.<\/span><\/p>\n <\/span> Zulüm sistemini ayakta tutan siyasi partilere k\u0131saca göz gezdirecek olursak bunlar\u0131n ne olduklar\u0131 kendili\u011finden ortaya ç\u0131kacak, kimlikleri, ki\u015filikleri daha net anla\u015f\u0131lacak, \u0130slâm’dan ne denli uzak olduklar\u0131 görülecektir.<\/span><\/font><\/span><\/span><\/p>\n <\/span>